İsrail ordusu, 2006 yılından beri uyguladığı ablukanın ardından 7 Ekim 2023'te topyekûn saldırılar başlattığı Gazze Şeridi'nin özellikle kuzey bölgesinde yaşayan Filistinlileri açlığa mahkum etti.
Uluslararası Adalet Divanı'nda Filistin halkına karşı "soykırım" suçu işlemekle yargılanan Tel Aviv yönetimi, 5 ay önce başlattığı Gazze Şeridi'ndeki saldırıları ve ablukasını ramazan ayında da sürdürüyor.
Gazze Şeridi'nde altyapı ve yerleşim yerlerini hedef alarak insani bir felakete sebep olan İsrail saldırıları yüzünden, Gazze'de yaşayan 2,3 milyon nüfusun yaklaşık 2 milyonu göç etmek zorunda kaldı.
Gazze'nin kuzeyindeki evinden orta kesimde yer alan Deyr el-Belah bölgesine göç eden ve ailesiyle bir çadıra sığınan Ebu Ömer Avde, İsrail'in insani yardımların dahi girmesine izin vermediği abluka sebebiyle artan açlık ve susuzluğun artık dayanılmaz hale geldiğini ifade etti.
52 yaşındaki Ebu Ömer Avde, kuzey bölgelerinde aylardan beri yiyecek ve içecek yokluğuna bağlı olarak hastalıklarda artış yaşandığına dikkati çekti.
Deyr el-Belah'ta bulabildiği biraz ekmek ve yiyecekle sığındıkları çadıra dönen Avde, aylardan beri açlık krizinin kurbanı olan ailesi tarafından gözyaşları içinde karşılandı.
Avde'nin küçük oğlu koşarak babasının getirdiği pilavla karnını doyurmaya çalıştı.
Küçük bedeninde açlığın izlerinin açıkça görüldüğü Filistinli çocuğun yüzünde, haftalardır tadını bile unuttukları yiyecekleri görmenin sevinciyle gülümseme yayıldı.
"Açlıktan zayıf ve bitkin düşen ailem için yiyecek bulmaya çalışıyorum"
İsrail ordusunun kendisini bir süreliğine alıkoyduğunu ifade eden Avde, "Gazze Şeridi'nin kuzeyinde alıkonulduktan sonra İsrail hapishanelerinde yaklaşık 1,5 ay geçirdim. Beni salıverdiklerinde ise kendimi güneyde buldum." dedi.
Deyr el-Belah bölgesinde şu anda Filistinli bir aileyle aynı çadırı paylaştıklarını belirten Avde, "Ateşkes ve savaşın duracağı yönünde bir gelişme olmayınca açlık sebebiyle çocuklarımı buraya getirdim. Gazze Şeridi'ndeki durum trajik ve çok zor. Şu anda, uzun süredir çektikleri açlık yüzünden zayıf ve bitkin düşen ailem için yiyecek bulmaya çalışıyorum." diye konuştu.
Avde'nin eşi 45 yaşındaki Um Ömer de İsrail'in saldırı ve karadan işgalinden sonra kuzeydeki evlerini terk etmek zorunda kaldıklarını belirtti ve şunları söyledi:
"Beyaz bayraklar kaldırarak Gazze kentindeki evimizi terk ettik. Şiddetli açlık çeken çocuklarımıza yiyecek bulma umuduyla Gazze Şeridi'nin güneyine doğru yola çıktık. Burada yiyecek bulmayı umuyoruz. Kuzeydeki insanlar açlık ve susuzluğun yanı sıra bulaşıcı hastalıkların pençesinde yaşam mücadelesi veriyor."
"Gazze kentinde yaşam çok zor"
Nesrin Abdülhamid isimli Filistinli anne de 5 çocuğuyla birlikte Gazze'nin kuzeyindeki açlık krizinden kaçmak zorunda kaldıklarını belirtti.
Açlıktan ölmemek için güneye kaçtıklarını söyleyen Abdülhamid, "Ramazan ayında yiyecek bulma umuduyla göç etme kararı aldık. Gazze kentinde artık yaşam çok zor. Yiyecek, un veya çocuk maması yok." ifadelerini kullandı.
Bir aydan fazla süredir beyaz ekmek yemediklerini ve bu süre zarfında hayvanlara verilen yemlerle beslendiklerini dile getiren Abdülhamid, şunları kaydetti:
"3-4 gün yiyecek bulamadığımız oluyordu. Bu nedenle de kuzeyden güneye göç etmek dışında çaremiz kalmadı. Aylardan beri bulamadığımız yiyeceği belki güneyde bulabiliriz."
Filistinli anne, yetersiz beslenmeden dolayı çocuklarının zayıf ve bitkin düştüğünü söyledi.
BM: Gazze Şeridi'nin her yerinde açlık var
Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), birkaç gün önce sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Gazze Şeridi'nin her yerinde açlık var." denildi.
UNRWA paylaşımında, "Gazze'nin kuzeyinde trajik bir durum var. Sürekli yapılan çağrılara rağmen insani yardımların karadan ulaşması engelleniyor. Ramazan ayının gelmesiyle de insani yardımların ulaşması ve ateşkesi sağlanması artık kaçınılmazdır." ifadeleri yer aldı.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 13 bin 500’ü çocuk, 9 bini kadın olmak üzere 31 bin 490 Filistinli öldürüldü, 73 bin 439 kişi yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
