Euro-Med Monitor tarafından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze'deki 22 aylık saldırıları sırasında 664 Filistinli atletin öldüğü belirtilirken, uluslararası ve kıtasal spor federasyonlarının İsrail'in üyeliğini askıya almaktan kaçınmasının “açık bir değerler ihlali” olduğu vurgulandı. Bu durum, spor federasyonlarının devletlerin, kulüplerin ve bireylerin uluslararası ve kıtasal yarışmalara katılımını düzenleyen kuralları seçici bir şekilde uyguladığını gösteriyor.

Uluslararası Futbol Federasyonu (FIFA), Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA), Uluslararası Olimpiyat Komitesi ve diğer spor federasyonlarının, İsrail'e karşı herhangi bir yaptırım uygulamaktan kaçındığı ifade edildi. Euro-Med Monitor, İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği askeri saldırılar nedeniyle spor faaliyetlerinin tamamen askıya alındığını ve 264 spor tesisinin, 184'ünün tamamen, 81'inin ise kısmen yok edildiğini bildirdi.

Ayrıca, 2023 Ekim ayından bu yana, spor faaliyetlerinin durdurulduğu ve Gazze halkının büyük çoğunluğunun, yiyecek ve barınak bulmak için mücadele etmek zorunda kaldığı belirtildi. Temmuz ayında yalnızca 40 atlet ve keşif görevlisinin İsrail güçleri tarafından öldürüldüğü kaydedildi.

Euro-Med Monitor, FIFA ve UEFA'nın küresel etkisinin, insan hakları ilkelerini koruma ve ciddi suçlara karışmış ulusal federasyonları dışlama konusunda iki kat sorumluluk taşıdığını vurguladı. "İsrail ulusal takımının FIFA turnuvalarına katılmaya devam etmesi veya İsrail kulüplerinin UEFA turnuvalarında mücadele etmesi, her gün neredeyse bir Filistinli atletin öldüğü bir durumda haksızlık teşkil etmektedir." denildi.

Spor federasyonlarının, bir “soykırım işleyen bir devletin” temsilcilerinin katılımını normalleştirmesinin, yalnızca hukuki bir ihlal değil, aynı zamanda eşi benzeri görülmemiş bir ahlaki başarısızlık olduğu ifade edildi. Bu durum, İsrail’in uluslararası spor katılımını insan hakları ihlallerini örtbas etmek için kullanma olasılığını artırıyor.

Sonuç olarak, uluslararası spor federasyonlarının, Gazze'deki insanlık dramına karşı sessiz kalması, sadece hukuki değil, aynı zamanda etik açıdan da sorgulanabilir bir durum yaratıyor.

daily ummah