Dr. Said Abdulrahman Maarouf, Aralık ayında İsrail güçlerinin Gazze'deki Al-Ahli Hastanesi'ne baskın düzenlemesi üzerine İsrail askerleri tarafından hastaneden kaçırıldığını söyledi.
Maarouf 45 gün boyunca gözaltında tutulduğunu ve burada ağır işkence ve açlığa maruz kaldığını söyledi.
Maarouf, "Komutan bizi tanklara ya da teslim olduğumuz yere gitmemiz için dışarı çağırdığında, onlarla birkaç saat kalıp ayrılacağımı düşündüm. Ayrıca beni ve bazı meslektaşlarımı götürürlerse doktor olduğumuz için iyi muamele göreceğimizi düşündüm” dedi.
Ancak elleri kelepçelendi, gözleri ve 45 gün boyunca bacakları bağlandı.
Gözaltında tanık olduğu işkenceyi "çok, çok, çok" şiddetli olarak diyen Maarouf: "Acı yüzünden ölmeyi diliyordum."
Gardiyanlar ona yastık ya da battaniye olmadan, "sanki bir partideymiş gibi" yüksek sesle müzik çalarak çakılların üzerinde uyumasını emretmiş.
Maarouf, "Çakıl üzerinde uyumak deneyimimin en kötü kısmıydı" dedi.
"Kilom 87 kg idi ama 45 gün içinde 25 kg'dan fazla verdim. Dengemi, odaklanmamı ve tüm duyularımı kaybettim. Tam 45 gün boyunca zincirliydik."
Tüm bu süre boyunca gözleri bağlı olduğu için nerede tutulduğunu, Gazze'de kalıp kalmadığını ya da bölgeden ayrılıp ayrılmadığını bile bilmiyordu.
Geçen hafta serbest bırakıldıktan sonra çocuk doktoru, yüz binlerce Filistinlinin kaçtığı Gazze Şeridi'nin en güneyindeki Refah kentinde bulunan Yusuf El Neccar Hastanesi'nde çalışmaya başladı ve ihtiyacı olan çocuklara yardım etmenin "insani görevi" olduğunu söyledi.
Ancak Maarouf ailesi hakkında hiçbir şey bilmediğini ve İsrail'in yoğun bombardımanından kurtulup kurtulmadıklarını bilmediğini söyledi.
Kızıyla en son İsrail güçleri Al-Ahli Hastanesi'ni kuşatıp doktorlara ve sağlık personeline binayı terk etmeleri çağrısında bulunduğunda konuştu. O sırada ailesi 15-20 kadar akrabasıyla birlikte Gazze'deki evlerindeydi.
Doktorun neden tutuklandığı net değil ancak İsrail, 7 Ekim'de kuşatma altındaki bölgeyi bombalamaya başlamasından bu yana Gazze'de sağlık personeli de dahil olmak üzere Filistinli tutuklulara yönelik yaygın suistimal ve işkence yapmakla suçlanıyor.
Doktorların İsrail güçleri tarafından alıkonulduğu ve ortadan kaybolduğuna dair çok sayıda rapor var.
İsrail, Hamas'ı hastaneleri operasyon üssü ve komuta merkezi olarak kullanmakla suçluyor, ancak iddialarını destekleyecek ikna edici bir kanıt sunmuş değil.
Bölgedeki hastanelerin çoğu ya İsrail saldırılarından zarar gördükten ya da tıbbi malzeme ve yakıtları tükendikten sonra kapandı.
Refah'taki Yusuf El Neccar Hastanesi Gazze Şeridi'nde halen faaliyette olan birkaç sağlık tesisinden biri ancak İsrail ordusunun Refah'a doğru ilerlemesi bu şehri de büyük bir tehlikeye sokuyor.
İsrail'in hava ve kara saldırılarında yaklaşık dört ay içinde büyük çoğunluğu sivil olmak üzere 27.500'e yakın kişi hayatını kaybetti.
