Guterres, 15 Mart "Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü" vesilesiyle BM Genel Kurul salonuna hitap etti.
Ramazan ayının bir araya gelme ve dayanışma zamanı olmasına rağmen dünyanın birçok yerindeki Müslümanların bu ayı ızdırap ve korku içinde geçirdiğini belirten Guterres, ramazanın ruhuyla, Gazze ve Sudan'da silahların susturulması çağrısında bulundu ve "Artık barış zamanı." ifadesini kullandı.
Guterres, dünyadaki Müslüman karşıtlığı (İslamofobi) salgınının, İslam'ın ve Müslümanların medeniyetlere inkar edilemez katkılarını inkar etmeyi ve cehaleti yansıttığını kaydederek "Bugün, dünya genelindeki İslamofobi salgınında, Müslüman karşıtı nefret ve bağnazlığın yükselen bir dalgasını görüyoruz." diye konuştu.
"Nefret ve taassubun kol gezdiği bir dönemde sessiz duramayız"
Müslüman karşıtlığının, toplumlarda sosyo-ekonomik dışlama, eğitim, istihdam ve adalet gibi eşit entegrasyon politikalarında ayrımcılık ve kısıtlama şeklinde ortaya çıktığına işaret eden Guterres, "Bu gibi kurumsal engeller, insan haklarına ve onuruna olan ortak bağlılığımızı ihlal ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Guterres, bazılarının, Müslüman karşıtı nefreti ve dışlayıcı politikaları siyasi kazanç için utanç verici şekilde istismar ettiğine de dikkati çekerek, "Nefret söylemi ordularının tedarikçileri, aşağılık ideolojilerini güçlendirmek ve yaymak için tarihin en güçlü megafonunu kullanıyor; sosyal medya. Çevrim içi platformlar, aşırı ideoloji ve tacizlerin üreme yeri olmaya başladı." dedi.
Müslümanların yüzyıllarca dünyadaki bilim, kültür, sanat ve felsefenin önemli kaynaklarını oluşturduğunu anlatan Guterres, "Nefret ve taassubun kol gezdiği bir dönemde sessiz duramayız. Bugün bize, Müslüman karşıtı bağnazlığın belasıyla yüzleşmek ve bu belanın kökünü kazımak konusunda hepimizin sorumluluğu olduğunu hatırlatıyor." şeklinde konuştu.
"Hoşgörüsüzlük ve şiddet olaylarında endişe verici artışa tanık oluyoruz"
Guterres'in ardından konuşan BM 78. Genel Kurul Başkanı Dennis Francis de din ve ifade özgürlüğünün birbirine bağlı değerler olduğunu vurgulayarak "Ne yazık ki İslamofobi kaynaklı vakalar da dahil olmak üzere, dünyanın çeşitli yerlerinde birçok dinin mensuplarına yönelik ayrımcılık, hoşgörüsüzlük ve şiddet olaylarında endişe verici artışa tanık oluyoruz." ifadesini kullandı.
Francis, kutsal mekan ve kitaplar dahil Müslümanlara, her din ve inançtan insana yönelik her türlü şiddet eylemini kınadığını belirterek "Bu tür aşağılayıcı ve alçakça eylemler ifade özgürlüğü kisvesi arkasına gizlenemez." diye konuştu.
Gazze'de devam eden İsrail saldırılarının dünya çapında hem İslamofobiyi hem de antisemitizmi endişe verici şekilde artırdığına değinen Francis, "Her türlü hoşgörüsüzlüğe ve ayrımcılığa son verelim. Bu yıl kutsal ramazan ayına denk gelen Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü'nde 2 milyarı aşkın Müslüman kardeşlerimizle omuz omuza dayanışma içinde olalım." dedi.
BM Genel Kurulu, 2022'de 15 Mart'ı "Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü" kabul etmişti.
