Toplamda 54 esirin doğrudan tehlikeye atıldığı, yüzlerce hava saldırısının ise esirlerin bulunduğu tahmin edilen alanlara istihbarat teyidi olmadan düzenlendiği belirtildi.

Hedef Gözetmeyen Bombardımanlar

7 Nisan 2025’teki bir saldırı, İdan Alexander ve Matan Zangoker adlı iki esirin tutulduğu bir tünelin üzerindeki binaya yapıldı. Tünelin bir kısmı çökerken esirler şans eseri hayatta kaldı. Ancak bu olay, askeri istihbarattaki zafiyetin açık bir örneği olarak dikkat çekti. İsrail ordusundan bir kaynak, “Esirlerin olup olmadığına dair net bilgi yoksa saldırı gerçekleşiyor,” dedi.

Yanlışlıkla Öldürülen Esirler

• Alon Shamir, Samer Talalka ve Yoav Haim isimli üç esir, beyaz bayrak taşıyarak bölgeden çıkarken Golani Birliği tarafından vurularak öldürüldü.

• Şubat 2025’te Han Yunus’taki bir tünelde bulunan 6 esir, İsrail hava saldırısında çıkan gazdan boğularak can verdi.

Ailelerden Tepki: “Çocuklarımız Siyasi Hesaplara Kurban Ediliyor”

Esir aileleri, İsrail hükümetini “esirleri kaderine terk etmekle” suçladı. 600 gündür oğlunun Hamas’ın elinde olduğunu söyleyen Eynav Zangoker, “Siyasi çıkarlar uğruna, çocuklarımızın olduğu yerler bile bombalanıyor,” dedi.

“Ordu Kör Operasyonlar Yürütüyor”

Askeri kaynaklar, çoğu zaman esirlerin yerinin anlık istihbarata dayandığını ve hızla değiştiğini kabul etti. Bu durum, ordunun “körlemesine” operasyonlar yürüttüğünü ve bazı saldırıların son anda iptal edildiğini ortaya koydu. Haaretz’e konuşan kaynaklar, “Tüm çabalar gösteriliyor” söyleminin gerçeği yansıtmadığını, operasyonların yoğunluğu nedeniyle esirlerin korunmasının öncelik olmaktan çıktığını vurguladı.

Ailelerden Çağrı: Savaş Dursun, Esirler Kurtulsun

Esir aileleri, savaşın durdurulması ya da en azından planların esirlerin güvenliğini garanti altına alacak şekilde yeniden düzenlenmesi çağrısında bulundu: “Koalisyonu ayakta tutmak için çocuklarımız kurban edilemez.”

daily ummah