Büyükelçiler, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da 11 Kasım'da yapılan İİT ve Arap Birliği Ortak Zirvesi sonrasında Brüksel'de basın toplantısı düzenledi.

AB ülkelerinin dışişleri bakanlarının görüşmesi sürerken bir araya gelen büyükelçiler, Riyad'da kabul edilen ortak bildiriyi duyurdu.

Büyükelçiler, İsrail'in Gazze'ye saldırılarının derhal durdurulması için uluslararası camiaya ve özellikle AB'ye çağrıda bulundu.

Art arda söz alan büyükelçiler, 4 Haziran 1967 sınırlarında, bağımsız, egemen ve başkenti Kudüs olan Filistin devletinin kurulmasının adil, kalıcı ve kapsamlı bir barışın tesis edilmesinin, bölge halklarının güvenliğini ve istikrarını garanti altına alan ve halkları şiddet ve savaş döngüsünden koruyan tek yöntem olduğu, İsrail işgalinin ve Gazze'deki ablukasının sona erdirilmesi, Gazze'ye saldırısının "misilleme" veya "meşru müdafaa" gibi bahaneye sığınılarak tanımlanamayacağı yönünde mesajlar verdi.

Ürdün: "Filistinlilerin yerinden edilmesi barış anlaşmasının ihlali olur" Ürdün: "Filistinlilerin yerinden edilmesi barış anlaşmasının ihlali olur"

"Uluslararası bir çağrı"

Türkiye'nin AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı, konuşmasında, Gazze'de kalıcı ve kapsamlı bir barışın sağlanması için kabul edilen uluslararası şartnameler çerçevesinde ciddi ve gerçek bir siyasi sürecin başlatılması için Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, Katar, Endonezya, Nijerya ve Türkiye'nin uluslararası eylemde bulunmakla yetkilendirilmesine dair İİT ve Arap Birliği ortak açıklamasının 11. maddesine dikkati çekti.

"Derhal ateşkese odaklanmalıyız. Ondan sonra yardımlara odaklanmalıyız ancak aynı zamanda barış sürecinde de ısrarlı olmamız gerekiyor." diyen Kaymakcı, bunların yalnızca Arap dünyası ya da İslam dünyasına ait mesajlar değil, "uluslararası bir çağrı" olduğunu vurguladı.