Hükümet, MCB’yi “disengagement” politikası kapsamında dışarıda tutarken, grup çeşitli kişiler ve kurumlarla görüşmeler yaptı. Bu durum, hükümetin Müslüman toplum temsilcileriyle doğrudan diyalog kurmak yerine, kendisine yakın ve eleştirilere maruz kalmış figürlerle sınırlı kaldığını gösteriyor.

İngiltere hükümeti, İslamofobi ile mücadele kapsamında yeni bir tanım geliştirmek amacıyla kurduğu çalışma grubunun, en büyük Müslüman temsil kuruluşu olan Muslim Council of Britain (MCB) ile iletişime geçmesini engelledi. Hükümet kaynaklarına göre, Çevre, Topluluklar ve Yerel Yönetimler Bakanlığı, bu kuruluşla “disengagement” politikası nedeniyle görüşme yapmama kararı aldı. Oysa MCB, 500’den fazla kurum ve kuruluşu kapsayan geniş bir ağa sahip ve Müslüman toplumu temsili iddiasında bulunan en büyük organizasyon olarak biliniyor.

Ancak, hükümetin engel koymasına rağmen, çalışma grubu bazı önemli isimlerle görüşmeler yaptı. Bunlar arasında, İslamofobi suçlamalarıyla karşı karşıya kalan Trevor Phillips ve John Jenkins gibi kişiler bulunuyor. Ayrıca, antisemitizm ve medya izleme alanında faaliyet gösteren kuruluşlar ve neoconservative düşünce kuruluşu Policy Exchange gibi gruplarla da temas kuruldu, fakat bazıları görüşmeyi reddetti.

Hükümet, MCB’nin yanı sıra, medya ve toplumdaki Müslümanlar hakkında izleme yapan Centre for Media Monitoring (CfMM) ile de görüşmeyi engelledi. Yetkililer, bu engelin, CfMM’nin MCB ile bağlantılı olmasından kaynaklandığını belirtiyor. 2009’dan itibaren hükümetler, özellikle Gazze Savaşı sonrası MCB ile ilişkileri askıya almış ve 2010’dan itibaren Conservative hükümetleri döneminde tamamen iletişimi kesmişti.

Çalışma grubunun başkanı eski Conservative milletvekili Dominic Grieve, çeşitli tartışmalı isimlerle görüşmeler yaptıktan sonra, önümüzdeki günlerde Parlamento’da düzenlenecek bir etkinlikte, milletvekilleri ve senatörler ile İslamofobi tanımı konusunda fikir alışverişi yapacak.

Eleştiriler ve tartışmalar

İngiltere’de Müslüman toplum temsilcileri, hükümetin bu tutumunu eleştiriyor. MCB sözcüsü, hükümetin ve çalışma grubunun, kendileriyle iletişime geçmeksizin ve katılım çağrısı yapmaksızın, sadece belirli kişilerle görüşmeler yapmasını “kabul edilemez” olarak nitelendirdi. Ayrıca, hükümetin, Müslüman toplumun çeşitli kesimlerini temsil eden kurumlarla doğrudan iletişimi tercih etmesi gerektiğini savundu.

Çalışma grubunun üyeleri arasında, daha önce çeşitli tartışmalara neden olmuş isimler bulunuyor. Bunlar arasında, aşırı sağ ve anti-İslam söylemleriyle tanınan Trevor Phillips ve, geçmişte “İslamofobi” suçlamalarıyla gündeme gelen John Jenkins yer alıyor. Hükümet, bu isimlerle görüşmeleri, “İslamofobi tanımını geliştirmek” amacıyla yaptığı toplantılarda değerlendirdi.

İngiltere hükümetinin, Müslüman toplum temsilcileriyle doğrudan iletişim kurmaktan kaçınması, ülkedeki toplumsal uyum ve güven ortamını zedeleyebilir. Hükümetin, çeşitli kurumlar ve şahıslar aracılığıyla İslamofobi tanımını şekillendirmesi, toplumda şeffaflık ve adil temsil tartışmalarını yeniden gündeme getiriyor.

daily ummah