İran parlamentosu, bugün yaptığı oylamada Hürmüz Boğazı'nın kapatılmasına yönelik öneriyi kabul etti. Bu karar, ülkenin en üst düzey güvenlik organına iletilerek nihai kararın verilmesi bekleniyor. Eğer İran bu adımı atarsa, küresel enerji tedarik zincirinde ciddi bir kriz yaşanabilir.

Hürmüz Boğazı'nın önemi nedir?

Hürmüz Boğazı, dünya üzerindeki en stratejik su yollarından biri olarak kabul ediliyor. Güneyde Umman, kuzeyde ise İran tarafından çevrelenen boğaz, uluslararası deniz trafiği için hayati bir geçiş noktası. Günlük yaklaşık 17-18 milyon varil petrol, bu boğaz üzerinden taşınıyor. Bu miktar, dünya genelindeki deniz yoluyla taşınan petrolün yüzde 20'sine denk geliyor. Ayrıca Katar gibi ülkelerin sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ihracatında da kritik bir rol oynuyor.

Hukuki çerçeve ve uluslararası tepkiler

Hürmüz Boğazı, 1982 tarihli Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne (UNCLOS) göre "uluslararası geçiş hakkı" kapsamında bulunuyor. Bu sözleşme, boğazlardan ticari ve askeri gemilerin serbest geçişini güvence altına alıyor. Ancak İran, bu sözleşmeye taraf değil. Buna rağmen, uluslararası hukuk açısından boğazın kapatılması "düşmanca bir eylem" olarak değerlendirilebilir ve ciddi diplomatik sonuçlar doğurabilir.

Çin ve Hindistan'ın tepkileri

Hürmüz Boğazı'na bağımlı olan Çin ve Hindistan gibi büyük enerji ithalatçıları, bu gelişmeyi yakından takip ediyor. Çin, petrol ihtiyacının yüzde 40'tan fazlasını Körfez ülkelerinden karşılıyor. Hindistan ise enerji güvenliği açısından bölgedeki deniz yollarını korumak için aktif bir donanma bulunduruyor. Her iki ülkenin de İran'a karşı diplomatik ve ekonomik baskı uygulaması bekleniyor.

Küresel ekonomiye etkisi

Hürmüz Boğazı'nın kapanması, petrol fiyatlarında ani bir artışa yol açabilir. Bu durum, enerji maliyetlerini artırarak küresel enflasyonu tetikleyebilir ve özellikle enerjiye bağımlı ülkeleri zor durumda bırakabilir.

İran'ın bu kararı, sadece bölgesel değil, küresel çapta bir krizin habercisi olabilir. Uluslararası toplumun nasıl bir tepki vereceği ve diplomatik çözüm arayışlarının başarıya ulaşıp ulaşmayacağı ise önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.

daily ummah