İran hükümeti, kız okullarına zehirli maddelerle düzenlenen gizemli seri saldırıları soruşturma sözü verirken, dün saldırıların kapsamı büyüdü. Saldırılardan etkilenen onlarca öğrenci boğulma şikayetiyle hastanelere sevk edildi. İran Eğitim Bakanı tarafından yapılan açıklamaya göre, yetkililer okulları kapatma seçeneğini incelerken, bir milletvekili, yetkililerin ‘öğretmenlerin düşmanların planına suç ortaklığı yapma olasılığı’ üzerinde çalıştıklarını söyledi.

Eğitim Bölümü’ne bağlı Halkla İlişkiler Departmanı Başkanı’nın açıklamasına göre, muhafazakarların ikinci kalesi olan Horasan eyaletinin yönetim merkezi Meşhed şehrinde en az 59 kız öğrenci zehirlenirken, kullanılan maddeler ve saldırıların arkasında kimin olduğu konusunda belirsizlik sürüyor. Nişabur Valisi Ebu Talib Cevan, şehirdeki Bukurt Kız Lisesi’nde 50 öğrencinin zehirlendiğini ve bunlardan 10'unun hastaneye sevk edildiğini bildirdi.

Haber sitelerinin aktardığına göre Ahvaz kentindeki Cündişapur Tıp Bilimleri Üniversitesi Rektörü, ülkenin güneybatısında kalan Arap nüfus ağırlıklı Huzistan eyaletinin çeşitli bölgelerinde 312 öğrencinin zehirlendiği bildirildi. 1500 Tasvir’in Twitter hesabına göre görgü tanıkları, şehirdeki hastanelerin zehirlenenlerle dolduğunu söyledi.

Horasan ve Huzistan’a ek olarak Tahran, İsfahan, Yezd (merkez), Kazvin (kuzey), Kirmanşah, Kürdistan ve Kohgiluye-Buyer Ahmed (batı), Fars ve Hürmüzgan (güney), Batı Azerbaycan, Doğu Azerbaycan, Zencan ve Erdebil (kuzeybatı), Gülistan (kuzey) ve Kuzey Horasan (kuzeydoğu) eyaletlerinde onlarca okulun zehirli saldırılara maruz kaldığı sosyal medyada videolarla paylaşıldı.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı habere göre, yetkililerin Meşhed, Şiraz, İsfahan ve Ahvaz'daki saldırıları doğruladı. Devlete bağlı İran İslam Cumhuriyeti Haber Ajansı (IRNA), Batı Azerbaycan eyaletinin merkezi Urmiye kentindeki bir kız öğrenci yurdunun birkaç gün içinde ikinci bir saldırıya maruz kaldığını belirterek, kız öğrencilerin hastaneye sevk edildiğini bildirdi. 29 kız öğrencinin hastanede tedavi altına alındığı bilgisini paylaştı.

İran’ın acil durum logosunu ve renklerini taşıyan ambulansları ve servislerinin çok sayıda okulun girişinin önünde durduğunu gösteren videolar ve resimler geniş çapta yayıldı.

Her geçen gün aynı şey tekrarlanıyor: Kız okullarındaki kız öğrenciler ‘çirkin’ ve ‘tuhaf’ bir koku duyuyorlar ve ardından mide bulantısı, nefes darlığı ve baş dönmesi gibi belirtiler gösteriyorlar.

Pazar günkü saldırılar, onlarca İran şehrinde benzer vakaların kaydedilmesinin ertesinde yaşandı. 1500 Tasvir hesabı, 70 okula yönelik saldırıları doğruladığını belirterek, henüz doğrulanmayan haberlere göre toplam sayının 116’ya çıkabileceğine işaret etti.

Devlete bağlı İranlı Öğrenciler Haber Ajansı’nın (ISNA) aktardığına göre Tebriz Tıp Bilimleri Üniversitesi Rektörü, 60 kız öğrencinin cumartesi günü zehirlenme sonucu tedavi görmesinin ardından taburcu edildiğini belirtti. Haberlerde 72 kız öğrencinin hastanelere nakledildiği bildirilmişti.

Geçen kasım ayından bu yana İran'ın onlarca şehrinde binden fazla kız öğrenci gaz zehirlenmesine maruz kaldı. Yetkililer, saldırıların nedenleri, sorumluları veya kullanılan maddeler hakkında henüz kesin bir açıklama yapmadı. İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, saldırıların sorumlusu olarak ‘düşmanları’ suçlamakla yetinirken, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Batılı yetkililerin tepkilerini eleştirerek İran'a karşı ‘hibrit bir savaş yürütmekle’ suçladı.

Ebeveynler cumartesi günü başkent Tahran'da, kız çocuklarının hastanelere kaldırılmasına yol açan zehirleme olaylarına tepki olarak gösteriler yaptı ve yetkililerden açıklama talep ettiler. Artan öfkenin ortasında ‘Besic, Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) İran’ın DEAŞ’ı sizlersiniz’ sloganları duyuldu. ABD merkezli Farsça yayın yapan Radio Farda’ya göre dün 420 siyasi ve sivil aktivist, yeni ‘seri suçlar’ ve ‘organize suçlar’ olarak tanımladıkları olayları kınayarak yetkililerin ‘insanlık dışı davranışlara’ karşı ‘kayıtsızlıklarını’ eleştirdiler.

İran Hükümet Sözcüsü Ali Bahadori Cehromi, “Kendi deyimleriyle ‘şanlı’ bir vandalizmle okulları kapatmak istiyorlar (...) Zehirlenme olayının failleri yakalanacak ve onlara ibret alınacak şekilde gereken muamele yapılacaktır” ifadelerini kullandı.

İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi cumartesi akşamı yaptığı açıklamada, ‘saha araştırması’ sırasında ‘şüpheli örnekler’ bulunduğundan söz etti ancak daha fazla ayrıntı vermedi.

Bununla birlikte, AFP’nin aktardığına göre Güvenlik İşlerinden Sorumlu İçişleri Bakan Yardımcısı Macid Mirahmedi, saldırıları ‘küçük bir sorun’ olarak nitelendirerek meseleyi önemsizmiş gibi gösterdi. DMO’ya bağlı Fars Haber Ajansı’nın sorusuna verdiği cevapta Mirahmedi ‘kızları zehirleyen saldırıların sorumlularının, yatışan ayaklanmaları yeniden canlandırmak için okulları kapattırıp suçu rejimin üstüne atmak’ istediğini söyledi.

Yetkili bu sözleriyle, ülkedeki katı kıyafet kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle Ahlak Polisi tarafından gözaltına alındıktan birkaç gün sonra, 16 Eylül’de hayatını kaybeden Mahsa Amini adlı genç kızın ölümünün ardından patlak veren protesto hareketine atıfta bulunuyor.

Mirahmedi, zehirlenme vakalarının ‘küçük bir yüzdesinin’ ‘kasıtlı eylemlerden’ kaynaklandığını, kız öğrencilerin ‘büyük bir kısmının’ ‘endişe ve gerginlikten’ kaynaklanan komplikasyonlardan muzdarip olduğunu belirtti.

Geçen hafta Sağlık Bakanlığı'ndan bir yetkili, ‘bazı kişilerin’ bu yolla ‘başta kız okulları olmak üzere tüm okulları kapattırmaya’ çalıştığını söylemişti. Ancak başka yetkililer bu tutumu desteklemedi.

Eğitim ve Öğretim Bakanı Yusuf Nuri dün konuya ilişkin yaptığı açıklamada yüzlerce kız ve erkek öğrencinin etkilendiği zehirli saldırılardan ötürü ailelerden özür diledi. Hükümete bağlı Mehr Haber Ajansı’nın aktardığına göre Nuri “Yetkililer, sorumlu kurumlardan sonuçların açıklanmasını bekliyor. Ailelerin endişelerini anlıyoruz. Bir acil durum komitesi oluşturmaya karar verdik (...) Okulların açık kalması için bir strateji arayışı içindeyiz” dedi. Geçen perşembe günü Kum'da Nuri ile yaptığı görüşmede Şii din adamı Ayetullah Abdullah el-Cevadi el-Amuli, yetkilileri ‘halkı rahatlatmak için sorunu bir an önce çözmeye’ çağırmış ve “Öğrencilerin zehirlenmelerinin kaynağının henüz belirlenememiş olması ürkütücü” diye eklemişti.

İran İslami Şura Meclisi Eğitim Komisyonu Başkanı Ali Rıza Menadi, ‘şu anda okulları kapatmak gibi bir kararın olmadığına’ dikkat çekerek “Karar, Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi’nin elindedir” dedi. İçişleri, sağlık, ulusal güvenlik ve eğitimle ilgili meclis komisyonları, sağlık, güvenlik, içişleri ve eğitim bakanlıklarındaki hükümet yetkilileriyle yapacakları toplantının arifesinde kapalı bir toplantı gerçekleştirdi.

Humeyn şehrinin (İsfahan eyaleti) temsilcisi milletvekili Ali Rıza Nazari, öğretmenlerin ‘saldırılarda olası bir rolü olabileceğinden’ bahsederek “Bu olay rejim düşmanlarının bir komplosudur. Onlar rejime zarar vermek istiyorlar. Olayda düşmanların parmağı var. Bazı öğretmenlerin olayın arkasında olması muhtemel. Ancak henüz ne olduğunu söyleyebileceğimiz detaylı bir rapor yok” dedi.

İttilaat Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abbas Musevi, “Mossad ile işbirliği yapan ikiyüzlü gruplar, kız öğrencilerin zehirlenmesinin en önemli nedenidir. Bunda parmaklarının olduğunu saklamaya çalışıyorlar” diye yazdı. Hasan Ruhani hükümetinde Kültür ve Enformasyon Bakanı olarak görev yapan Musevi, “Cinayet ve suç sahasında ilk zanlının yararlanan taraf olduğunu söylerler” diye ekledi.

Ham Mihan gazetesinin aktardığına göre Tahran'daki Mesih Danişveri Hastanesi’nden Doktor Muhammed Rıza Haşimiyan okul saldırılarında kullanılan gazların ‘oldukça zekice sentezleştirilmiş gazlar olduğunu’ söyleyerek “Sıradan insanlar bu gazı elde edemez. Bu gazların bir kısmı anestezi ve laparoskopik cerrahi işlemlerde kullanılıyor” dedi.

Şark gazetesi dün, yüzlerce İranlı sanatçının, son üç aydır İranlı kız öğrenciler ve erkek öğrenciler arasında görülen zehirlenme vakalarının soruşturulması çağrısında bulunan bir dilekçeye imza attıklarını bildirdi.

Gazete, dilekçeye yaklaşık 500 ünlü sanatçının imza attığını bildirdi. Söz konusu dilekçede “Ülkedeki kız okullarına yönelik kasıtlı kitlesel saldırılar, panik yaratmaktan ve kızların toplumdaki doğal haklarının külfetini artırmaktan başka bir amacı olmayan yeni bir felakettir (...) Bu trajediyi kınıyor ve faillerin yakalanıp cezalandırılmasını talep ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.

Kaynak: Şarku'l Avsat