Başta Tahran olmak üzere İran’ın birçok şehrinde gece protestoları tekrar başlarken cezaevlerindeki göstericilerin akıbetiyle ilgili endişeler de artıyor. Genç kadın Mahsa Amini'nin İran ‘ahlak polisi’ tarafından gözaltına alınırken ölmesiyle başlayan halk protestoları, İran lideri Ali Hamaney rejiminin devrilmesi talebi gösterilerine dönüştü.
Paylaşılan videolarda, İran’ın çeşitli bölgelerinde İran Dini Lideri Ali Hamaney'e atıfla ‘Diktatöre Ölüm’ sloganının atıldığı gece gösterilerinin yeniden başladığı görüldü. Başkentin merkezindeki İnkılab Caddesi'nde bir grup kadın, sıkı güvenlik ortamına meydan okuyarak ‘Kadın...Yaşam...Özgürlük’ sloganları attı.
Güvenlik güçleri Cigar bölgesindeki protestocuları dağıtmak için ses bombası ve göz yaşartıcı gaz kullandı. Görüntülerde apartmanlardan güvenlik güçlerine karşı sloganlar atıldığı duyulurken başka bir videoda tutuklulardan birini nakletmeye çalışan güvenlik güçleri ile protestocular arasında çatışma çıktığı kameralara yansıdı. Başkentin batısındaki Ekbatan kasabasındaki bir gece gösterisine güvenlik güçleri protestoculara saldırırken göstericiler ateş yakmaya ve Tahran'ın batısındaki Sava otoyolunu kesmeye çalıştı.
Tasvir 1500 tweeter hesabı, Arak, Kerman ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu İlam ve Kirmanşah illerinde gece yürüyüşlerini gösteren fotoğraflar ve videolar yayınladı.
Bu haftanın başlarında, Uluslararası Af Örgütü de dahil olmak üzere 40'tan fazla insan hakları örgütü, rejim tarafından başlatılan baskının, dört haftalık protestolarda en az 23'ü çocuk olmak üzere birçok ölüme yol açtığını aktardı.

Oslo merkezli İran İnsan Hakları Örgütü dün yaptığı açıklamada, 27'si çocuk 215 kişinin güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğünü bildirdi. Örgüt, tüm tutukluların derhal serbest bırakılması çağrısında bulunarak cezaevlerindeki kötü koşullar konusunda uyardı ve gözaltına alınanların sözlü hakaret, işkence ve çeşitli kötü muamelelere maruz bırakıldıklarına, bazılarının baskı ve işkence altında kendilerine yöneltilen suçları üstlenerek televizyonda itirafta bulunmak zorunda bırakıldıklarına dikkat çekti.
Örgüt ayrıca tutukluların herhangi bir düzenleme veya gözetim olmaksızın gayri resmi binalara nakledildiğine işaret etti. Açıklamada "Resmi gözaltı merkezleri ve cezaevleri, sıhhi tesisler olmadan kapasitelerinin üzerinde dolduruluyor ve tutuklular arasında 18 yaşın altındaki çocuklar da var” denildi. Örgüt, 38 gazeteci, 170 öğrenci, 16 avukat, sendika işçileri ve öğretmenlerin içinde bulunduğu 580'den fazla sivil aktivist de dahil olmak üzere binlerce kişinin tutuklandığını kaydetti.
Yaşamını yitiren öğrenciler için yas
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Öğretmen Sendikaları Koordinasyon Kurulu, okul ve üniversite öğrencilerinin öldürülmesini protesto etmek için üç günlük yas ilan edilmesi çağrısında bulundu. Öğretmenler, halk için barışçıl protesto hakkı ve tüm tutukluların ön koşulsuz olarak serbest bırakılmasını talep etmek için pazar ve pazartesi günleri oturma eylemi gerçekleştireceklerini duyurdu.
Öğretmen Sendikaları Koordinasyon Kurulu, yaptığı açıklamada, ‘öğretmenlere, öğrencilere ve halka yönelik sistematik baskıya’ karşı eleştirilerde bulunarak askeri güçler ile sivil kıyafetli güvenlik unsurlarının okullara baskın düzenlemesine işaret edildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Son haftalarda yüzlerce öğrenci tutuklandı ve çok sayıda öğretmene gerekçesiz ve yargı kararı olmaksızın tutukluluk kararı verildi. Hükümet, halkın protesto etme hakkını tanımak ve öğrencilere baskı kurmayı bırakmak yerine, ilkokullarda göz yaşartıcı gaz atıp, öğrencileri sorgulayacak kadar şiddetli baskı yöntemleri kullanıyor."
Kurul, geçen hafta 15 yaşındaki bir kızın okulunda güvenlik güçlerinin müdahalesi sırasında dövüldükten sonra öldürüldüğünü doğruladı ve yetkilileri masum protestocuları öldürmeye son vermeye çağırdı.
Asra Panahi, 13 Ekim'de İran'ın kuzeybatısındaki Erdebil'deki Şahid Okulu'na "sivil kıyafetli güvenlik güçlerinin saldırması" sonucu öldü.
‘Sivil kıyafetli ve başörtülü’ güvenlik güçleri, ‘ayrımcılık ve eşitsizliğe karşı slogan atan’ çok sayıda kız öğrenciye ‘şiddet ve hakarette’ bulundu. Kurulun yaptığı açıklamada, öğrencilerin okula döndükten sonra tekrar darp edildiği belirtildi.
Öğretmen Sendikaları Koordinasyon Kurulu, "Ne yazık ki Asra Panahi isimli bir öğrenci hastanede yaşamını yitirirken birkaç öğrenci daha tutuklandı" açıklaması yaptı.
Devlet televizyonu, Asra Panahi'nin 15 yaşındaki erkek kardeşi Muhammed Rıza Panahi ile kardeşinin kalp krizinden öldüğünü savunduğu bir röportaj yayınladı. Didban Iran internet sitesinde yer alan bir habere göre, Erdebil milletvekili Kazım Musavi, Asra Panahi'nin ‘hap yutarak intihar ettiğini’ söyledi.
Bu açıklamalar, Amini'nin ölümü üzerine düzenlenen protestolara verdiği destek nedeniyle yetkililerle sorun yaşayan eski futbol yıldızı Ali Dayi'yi öfkelendirdi. Dayi, Instagram hesabında yaptığı paylaşımda Panahi'nin kalp krizinden öldüğüne inanmadığını belirtti ve milletvekili tarafından intiharıyla ilgili yapılan açıklamayı ‘söylenti’ olarak nitelendirdi.
Dayi'nin Instagram'daki gönderisine yanıt olarak, adli konularda paylaşımlar yapan internet sitesi Mizan, bunu ‘yanıltıcı haber’ olarak nitelendirdi. İnternet sitesinin yanıtında şu ifadeler kullanıldı:
"Dayi'nin, öğrencinin Erdebil'de ölümüyle ilgili iddiaları destekleyecek herhangi bir delili varsa bunu bir an önce ilgili yetkililere sunmalıdır."
Raporlar, önceki gün Asra Panahi'nin erkek kardeşi Muhammed Rıza Panahi'nin intihar girişiminde bulunduktan sonra hastaneye kaldırıldığı yönünde. Londra merkezli Mento Kanalı, Erdebil'deki hastanenin ‘Muhammed Rıza Panahi'nin ilaç kullandığı için zehirlendiğini doğruladığını’ bildirdi.

Fitnenin durdurulması
Besic milisleri komutanının siyasi işlerden sorumlu yardımcısı Celal Hüseyni, sokağa çıkanların sayısının ‘en iyi ihtimalle 70 bin kişiye ulaştığını söyledi. Üç milyon öğrenciden 10 bin 500 kişinin protestolara katıldığına işaret etti. Devlet televizyonuna bağlı ‘Genç Muhabirler’ ajansına göre protestocuların yüzde 70'i 20 yaşın altında.
Hüseyni, internetin yüzde 90'ının ‘düşmanların elinde’ olduğunu belirttiği açıklamasında "Geniş çaplı girişimlerine rağmen düşmanlar son ayaklanmada yenildi" ifadesini kullandı.
Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami, ‘çatışmanın sonlarına gelindiğini’ ve ‘az sayıda gencin halen düşmanın yalanlarının tutsağı olduğunu’ belirterek ABD'nin protestoların arkasında olduğu suçlamalarını yineledi.
Selami, ‘tüm Amerikan gücünün birkaç çöp konteynerini ateşe vermekle temsil edildiğini’ söyleyerek “Son isyan ölü doğmuş bir çocuk ve Amerika için bir utanç tarihi olacak" dedi.
Selami, İran'daki protestoların bastırılmasına ilişkin tutumlarını açıklayan ülkelere de bir uyarıda bulunduğu açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Dış düşmanlara kayıtsız değiliz. Diğer ülkeleri İran'ın iç işlerine karışmamaları konusunda uyarıyoruz. Bu konulardan uzak durmalı, yalan ve komplodan vazgeçmelidirler. Cam saraylarınıza girin ve İran halkını kışkırtmayın. Evleriniz bir örümcek ağından daha zayıf.”
Protestoların bastırılması nedeniyle İranlı yetkililere uygulanan son yaptırımlara üstü kapalı göndermede bulunan Selami, yaptırımları küçümsedi:
“Düşmana göre yaptırımlar, İran'ın elini kolunu bağlamak demekti. Düşman, materyalist bakış açısıyla rejimin ve devrimin derinliğini göremedi. Ne zaman denese hezimetle karşılaştı ve tekrar yenildi.”
Devrim Muhafızları liderinin yorumları, İranlı yetkililerin İnternet erişimi üzerindeki kısıtlamaları kaldırmaya izin veren sanal özel ağların (VPN'ler) satışını ‘suçlandırma’ niyetinde olduğu bir zamanda geldi. İletişim Bakanı İsa Zarepur, yasal olmayan araçların satışının yasa dışı olduğunu ancak henüz suç haline getirilmediğini, suç kapsamına alınması için çaba harcandığını bildirdi. Zarepur, hükümetle önceki gün yapılan toplantının ardından yaptığı açıklamalarda bu konuyla ilgili işlemlerin kendi görevi dahilinde olmadığını, takibinin yetkili kurumlara ait olduğunu söyledi.

Yabancı tutuklular
İranlı yetkililer, geçtiğimiz haftalarda ülkeyi sarsan ayaklanmaların ortasında 14 yabancıyı tutukladı.
Reuters'ın, Devrim Muhafızları'a bağlı Fars haber ajansından aktardığı bilgilere göre soruşturmalar, ABD, Rusya, Avusturya, Fransa, İngiltere ve Afganistan dahil olmak üzere 14 ülkeden vatandaşın İran'daki gösterilerde tutuklandığını ve tutuklananların arasında en çok Afganların olduğunu gösteriyor. Reuters, İran İstihbarat Bakanlığı'nın 30 Eylül'de yapılan protestolardaki rolleri nedeniyle tutuklandığını belirttiği dokuz yabancının da bu sayıya dahil olup olmadığını netleştirmedi.
Avusturya Dışişleri Bakanlığı dün, İran'daki protesto hareketleriyle bağlantılı olmayan bir operasyonda bir vatandaşının tutuklandığını duyurdu.
Avusturya Dışişleri Bakanlığı açıklamasında “İran makamları bir Avusturya vatandaşının tutuklandığını doğruladı" ifadesine yer vererek İran'dan ‘tutuklanma koşulları hakkında açıklama’ istediğini kaydetti.
Bakanlık, Tahran'ın, tutuklanan Avusturya vatandaşını ‘şu an ülkede devam eden protestolarla ilgisi olmayan bir suç’ yönelttiğini bildirdi. AFP’ye göre bakanlık, tutuklanan Avusturyalı için ‘tam’ konsolosluk koruması sağlayacak.






