İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonlarıyla başlayan savaş sürecinde, insan hakları ihlalleri ve cinsel şiddet iddiaları gündemdeki yerini koruyor. İsrail haber kuruluşu HaMakom’un araştırmasına göre, savaşın başlangıcından bu yana İsrail askerleri yaklaşık 7.000 Filistinliyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar arasında kadınlar, çocuklar ve yaşlılar da bulunurken, bu kişilerin askeri faaliyetlere karıştıklarına dair herhangi bir kanıt sunulmadı. Bugüne kadar 2.500’den fazla kişi serbest bırakılırken, halen 2.790 Filistinli İsrail’in gözaltı merkezlerinde tutuluyor. Bunlardan 660’ı, kötü şöhretiyle bilinen Sde Teiman tesisinde bulunuyor.
Sde Teiman, geçmişte de işkence ve cinsel şiddet iddialarıyla gündeme gelmişti. Geçen yıl, burada görev yapan bazı gardiyanlar, bir Filistinli tutukluyu tecavüz etmekle suçlanmış ve askeri mahkemede yargılanmaya başlamıştı. Askeri polis, gardiyanların kurbanın rektumuna keskin bir cisim sokarak hayati tehlike yarattığını iddia etti. Ancak bu olayın ardından aşırı sağcı gruplar, Knesset üyesi Tzvi Succot’un liderliğinde tesise baskın düzenleyerek gardiyanlara destek verdi.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin Mart ayında yayımladığı bir rapor, İsrail güvenlik güçlerinin Filistinlilere yönelik sistematik cinsel şiddet uyguladığını ortaya koydu. Raporda, “zorla soyundurulma, tecavüz tehditleri, cinsel saldırılar ve diğer cinsel şiddet biçimlerinin İsrail Güvenlik Güçleri’nin (ISF) standart operasyon prosedürlerinin bir parçası olduğu” belirtildi. Bu uygulamaların savaş suçu ve insanlığa karşı suç teşkil ettiği vurgulandı.
Sosyal medyada ise bu tür şiddet çağrılarının normalleştirildiğine dair örnekler dikkat çekiyor. İsrail askerlerine gönderilen bir kahve paketine yazılan “Paslı bir demir çubukla tecavüz edin.” mesajı, sosyal medya kullanıcılarından destek gördü. Mesajın, bir çocuğun yazdığı mektup gibi sunulması ise tepkileri artırdı. Bağımsız gazeteci Daniel Amram’ın bu olayla ilgili paylaşımı, geniş yankı uyandırmasının ardından silindi.
İsrail’de cinsel şiddet ve işkence suçlamalarına karşı uluslararası toplumun tepkisi büyürken, insan hakları örgütleri bu ihlallerin durdurulması için harekete geçilmesi çağrısında bulunuyor.