İsrail Esirler Medya Ofisi, yaptığı açıklamada, 26'dan fazla cezaevi ve sorgu merkezinde şu anda yaklaşık 10,400 Filistinli esirin bulunduğunu belirtti. Bu esirler, farklı yaş ve sosyal gruplardan oluşmakta ve korkunç koşullar altında hayatta kalmaya çalışmakta. Açıklamada, esirlerin "zehirli ekmek" paylaştığı, uzun bekleyişler ve sürekli acı içinde yaşadığı vurgulandı.
Ofis, toplam esirler arasında 47 Filistinli kadının bulunduğunu ve bunlardan ikisinin Gazze'den olduğunu, en yaşlısının 66 yaşındaki Seyham Abu Salim olduğunu kaydetti. Ayrıca, bu kadınlar arasında 15 anne, iki hamile kadın ve kanser hastası iki kadın da yer alıyor. Şatıla Abu Ayada ve Ayşe El-Khatib'in isimleri, yıllardır serbest bırakılmayı beklemelerine rağmen, değişim anlaşmalarında yer almamaları nedeniyle öne çıkan semboller olarak gösterildi.
Ayrıca, 440 çocuk Filistinlinin de İsrail hapishanelerinde bulunduğu, bunlardan 200'ünden fazlasının mahkum olduğu ve 100 çocuğun ise idari olarak tutuklandığı belirtildi. Çocukların haklarının ihlal edildiği vurgulanarak, "Damon" cezaevindeki çocukların "Megido" ve "Ofer" cezaevlerine nakledildiği ifade edildi.
Hapisteki 2,500 esirin sağlık sorunlarıyla mücadele ettiği, bunlardan 260'ının ciddi hastalıklar yaşadığı ve 27'sinin kanser hastası olduğu kaydedildi. Ayrıca, 22 esirin fiziksel ve psikolojik engellerle mücadele ettiği, üç esirin ise felçli olduğu bildirildi. Bu durum, "yavaş ölüm cezası" olarak tanımlandı.
Ofis, 248 esirin 20 yıldan fazla süredir hapiste olduğunu ve 18 esirin 30 yılı aşkın süredir tutuklu bulunduğunu belirtti. Ayrıca, 17 esirin Oslo Anlaşması'ndan önce tutuklandığı ve bazıları için hapiste geçen sürenin üç yıla ulaştığı ifade edildi.
Rapor, 55 Filistinli gazetecinin de hapiste bulunduğunu, bunların yalnızca gerçekleri aktardıkları için hedef alındıklarını vurguladı. Ayrıca, 2,214 Filistinli esirin "yasadışı savaşçı" olarak sınıflandırıldığı ve bu nedenle temel haklardan mahrum bırakıldığı belirtildi.
Son olarak, 310 esirin 1967 yılından bu yana İsrail hapishanelerinde hayatını kaybettiği, bunlardan 73'ünün 7 Ekim 2023'ten bu yana öldüğü kaydedildi. Rapor, İsrail'in Gazze'de yürüttüğü saldırıların uluslararası çağrılara ve mahkeme kararlarına rağmen devam ettiğini ve bu durumun büyük bir insani krize yol açtığını ortaya koydu.