Filistin yerel medyasındaki haberlere göre, İsrail ordusu, 1967 yılından beri işgal altında tutulan El Halil kentinde oluşturduğu "kontrol noktalarının" sayısını 100'ün üzerine çıkardı.

İsrail ordusu ve Batı Şeria'da yer alan yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerindeki İsrailliler de yaklaşık 5 aydan beri Filistinlilere saldırılarını artırarak devam ettiriyor.

Filistin Sağlık Bakanlığının verilerine göre, 7 Ekim'den beri devam eden İsrail saldırıları sonucu Batı Şeria'da 410 Filistinli öldürüldü, yaklaşık 4 bin 600 kişi yaralandı.

Filistin Esirler Cemiyeti de İsrail'in bu süre zarfında Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 7 bin 270 Filistinliyi gözaltına aldığını belirtiyor.

El Halil kentinin eski şehir bölgesinde İsrailli 1500 asker tarafından korunan 4 yasa dışı yerleşim biriminde yaklaşık 400 Yahudi yaşıyor.

İsrail ordusu ve Yahudi yerleşimcilerin günlük saldırıları sonucu El Halil'in eski şehir bölgesinden Filistinli yaklaşık bin kişi kaçmak zorunda kaldı.

Filistinli yetkili ve bölge sakinlerinden alınan bilgilere göre, El Halil kentindeki bazı çarşı ve hareketli olan ana caddeler tümüyle kapatıldı.

Altında Hazreti İbrahim mezarının olduğuna inanılan Harem-i İbrahim Camisi de El Halil'in eski şehir bölgesinde yer alıyor.

Lübnan'daki Cemaat el-İslami, İsrail saldırısında liderinin öldürüldüğünü doğruladı Lübnan'daki Cemaat el-İslami, İsrail saldırısında liderinin öldürüldüğünü doğruladı

Harem-i İbrahim Camisi, 25 Şubat 1994'te sabah namazını kılan Müslümanların üzerine ateş açan Baruch Goldstein adlı Yahudi fanatiğin eyleminden sonra kapatılmış ve yeniden açıldığında ise yarısından fazlası Yahudilere tahsis edilerek ikiye bölündü.

Kent sakinlerinin hayatı kabusa dönüştü

El Halil kenti sakinlerinden 46 yaşındaki Bedr et-Temimi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tümüyle İsrail kontrolünde tutulan El Halil kentinde yaşayan Yahudi yerleşimcilerin de silahlı olduklarını belirtti.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne bombardımanını başlattığı 7 Ekim'den beri El Halil'deki uygulamaları sebebiyle hayatının kabusa dönüştüğünü ifade eden Temimi, şunları kaydetti:

"İsrail, El Halil kenti sakinleri hakkında sistematik suçlar işliyor. El Halil'in eski şehir bölgesinde askeri tedbirler üst seviyeye çıkarılmış ve kontrol noktaları da benzeri görülmemiş şekilde artırılmış durumda. Bu uygulamalarla kent sakinlerini yerlerinden etme koşulları oluşturuldu. Yoldan geçen Filistinlilere ve iş yerlerine saldırılar bitmek bilmiyor."

Kendilerinin güvende olmadıklarının altını çizerek, El Halil'de her an İsrail güçleri tarafından gözaltına alınma veya öldürülme tehlikesiyle karşılaşabileceğini dile getiren Temimi, "İsrail uygulamaları, El Halil'in eski şehrindeki Filistinlilerin hayatını kabusa dönüştürdü. Sokağa çıkma yasağıyla esnafın dükkanlarını açmaları engelleniyor. Giriş çıkışlara kapatılan ve askeri kontrol noktaların artırıldığı kentte, askeri güçler ve silahlı yerleşimcilerin baskıları oluyor." dedi.

El Halil'in eski şehir bölgesine girişler engelleniyor

Filistinli Sari Ebu Esnine de İsrail güçlerinin 7 Ekim'den itibaren El Halil kentindeki eski şehir bölgesinde devriyelerini artırdığını söyledi.

İsrail'in eski şehir bölgesine girişleri engellediği gibi içerde devriye gezen askerlerin de sürekli olarak gençlerin üstlerini aradığını aktaran Ebu Esnine, "İsrail'in bölgeyi dışarıdan gelenlere kapatma ve askeri kontrol noktalarını artırma gibi uygulamaları, Harem-i İbrahim Camisi de dahil eski şehir beldesini tecrit etmiş oldu." diye konuştu.

Evinin yakınındaki esnafın durumuna da işaret eden Ebu Esnine, İsrail'in kısıtlama uygulamalarıyla dükkanların kapatıldığının altını çizerek, "Dükkanların bazıları da ziyaretçilerin gelememesinden dolayı kapandı. El Halil kentinde hayat durdu, İsrail de zaten bu uygulamalarla kent sakinlerini tehcir etmek istiyor." ifadelerini kullandı.

"İsrail El Halil kentini cehenneme dönüştürdü"

El Halil Belediyesi İmar Komitesi Başkanı İmad Hamdan ise İsrail'in 7 Ekim'den sonra başlattığı uygulamalarını, "İsrail, El Halil kentindeki eski şehir bölgesinde yaşayan Filistinlilerin hayatını cehenneme dönüştürdü." sözleriyle anlattı.

Tel Aviv yönetiminin 7 Ekim 2023'ten beri İmar Komitesi'nin bölgedeki çalışmalarına izin vermediğini aktaran Hamdan, şunları kaydetti:

"7 Ekim'den beri burada felaket yaşanıyor. Bugün ise İsrail'in kentteki mahallelerin üçten ikisinde sokağa çıkma yasağını dayatmasıyla durum daha da kötüleşti. Burada insanların hayatı durdu, öğrenciler okullarına gidemiyor, okullar kapalı ve hastaların dahi sağlık merkezlerine ulaşmasının imkanı yok. Her şey durdu, kentteki dükkanların yüzde 85'i kapandı. Bu da ekonomik çöküş anlamına geliyor. Silahlı Yahudi yerleşimcilerin saldırıları sebebiyle insanlar korkuyla yaşıyor. İsrailli Yahudi yerleşimciler, hem kendi silahlarıyla hem de saldırılarda kendilerini koruyan askerlerin silahlarıyla korunuyorlar."