İsrail, açlık grevinin 87. gününde hayatını kaybeden Filistinli tutuklu Hıdır Adnan'a karşı tıbbi ihmal yoluyla suikast düzenledi.

Filistinli gruplardan yapılan açıklamada Adnan'ın hayatını kaybetmesinin sorumluluğunun tümüyle İsrail'e ait olduğu belirtildi.

Açıklamada, "Bu suç önceden tasarlanmış ve soğukkanlılıkla işlenmiştir ve işgal hükümeti bu suçun bedelini ödeyecektir." ifadeleri kullanıldı.

Daha önce de İsrail'in haksız tutuklamalarında dolayı greve giden Adnan, 2004 yılında 25 gün, 2012'de 66 gün, 2015'te 56 gün, 2018'de 58 gün ve 2021'de 25 gün süren açlık grevinde bulunmuştu.

4 bin 900 esir

Filistin Mahkumlar ve Eski Mahkumlar Komisyonu verilerine göre, İsrail hapishanelerinde 700'ü hasta 4 bin 900 esir bulunuyor.

Ocak 2000’den Nisan 2010’a kadar 12-18 yaş arası 6.700 Filistinli çocuk tutuklanmıştır. 2011 yılında ise cezaevlerinde toplamda 221 çocuk bulunmaktadır ve bunlardan sadece 102 çocuk hüküm giymiştir. Ayrıca 5’i müebbet olmak üzere 38 kadın da çeşitli cezalardan tutuklu bulunmaktadır. Halen tutuklular arasında 1.500 kişinin tedaviye muhtaç durumda ciddi sağlık sorunları bulunmaktadır.

İdari tutukluluk süreci

İsrail, “idari tutukluluk” adını verdiği uygulamayla Filistinlileri istihbarata dayalı 1 ila 6 ay alıkoyabiliyor. 

İsrailli hak örgütlerine göre, askeri mahkemeler tutuklanan kişiler hakkında "otomatik onay mercileri" gibi hareket ediyor.

Filistinliler, haklarındaki suçlamayı öğrenemeden ve kendilerini savunma hakkından mahrum biçimde 6 aya kadar hapse atılabiliyor. Altı ay sonra yeniden askeri mahkemeye sevk edilen ancak suçlamadan habersiz bir Filistinlinin tutukluluk süresi defalarca yeniden uzatılabiliyor.

İşkenceler bitmiyor

Filistin Esirler Cemiyeti tarafından yapılan yazılı açıklamada, Filistinli tutukluların "tek kişilik hücrede tecrit edilme, sağlıksız koşullarda tutulma, sistematik baskınlar, tıbbi ihmal sonucu yavaş yavaş ölüme terk edilme" gibi uygulamalara maruz kaldığı belirtildi. Açıklamada, tutukluların 20 saate varan sorgulama seanslarından geçirildiği, uykusuz bırakıldığı, vücuttaki kan akışını durduran yöntemlerle bağlandığı, başlara kirli torbaların takılması, sandalyeye uzun süreli bağlama, dayak, tekme, tokat, aşağılama ve küfürlere maruz kalabildiği vurgulandı. İsrail makamlarının tutukluları aile fertlerini gözaltına almak, tecavüz etmek, evlerini yıkmak ve öldürmekle tehdit ettiği aktarılan açıklamada, tutukluların ayrıca banyo ve tuvaletten mahrum bırakıldığı, haftalarca kıyafet değiştirmelerine izin verilmediği, aşırı sıcak veya soğuğun yanı sıra gürültü ve tehdide maruz bırakıldığının altı çizildi.

Daily Ummah