İsrail merkezli Haaretz gazetesi, Ben-Gvir dönemi sırasında 78 kişinin şiddet nedeniyle öldüğünü, bunun geçen yılın aynı döneminde kaydedilenden iki kat fazla olduğuna işaret ettiğini belirtti.

İsrail istatistiklerine göre geçen yılın aynı döneminde 26 ölüme kıyasla bu yılın başından bu yana yaklaşık 55 Arap öldürüldü. Ölenlerin geri kalanı Yahudi veya yabancı uyruklulardı. Bunlara dokuzu aile içi şiddet nedeniyle olmak üzere 11 kadın da dahildi. Geçen yılın aynı döneminde aile içi şiddet nedeniyle beş kadın yaşamını yitirdi. Haaretz’in haberinde, İsrail’de bu yılın ilk dört ayında ölenlerin sayısının 78’e ulaştığı belirtilirken, 2022’nin ilk dört ayında bu sayının 34 olduğu bildirildi.

Habere göre bu yıl Araplar ve Yahudiler arasında suçtan ölenlerin sayısı ‘on yılların en yükseği’ ve toplam sayı yıl sonuna kadar 230’a ulaşabilir.

Haberde suç örgütleri tarafından yürütülen saldırılar kapsamında İsrail polisine yakın isimlere karşı işlenen, faili meçhul suçlara dikkat çekildi. Gazete, Arap kesiminde suçların gizemini çözme oranının sadece yüzde 5 olduğunu aktardı.

İsrail’in Umm el-Fehm Belediyesi cumartesi günü, Ben Gvir başkanlığındaki yasayı uygulamakla görevli kurumları, cinayetleri ve Arap toplumunu kasıp kavuran şiddet dalgasını ihmal etmekle suçladı. Bu ihmalin suçun devam etmesinin ve şiddetlenmesinin ana nedeni olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Belediye’nin açıklaması, Umm el-Fehm’de ikamet eden 19 yaşındaki Mehdi Hariri’nin, 6’Nolu Yol’da bir kliniğin yakınında vurularak öldürülmesinin ardından geldi. Olayda Barta’lı 20’li yaşlarında bir gencin de hafif ve orta şiddette yaralandı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Hariri’nin öldürülmesi, Negev, Kudüs ve Kafr Bara kasabasında dört kişinin yaralandığı bir dizi başka şiddet olayıyla, yakın zamanlarda gerçekleşti. Olayda 60 yaşında bir kadın, kocası tarafından bıçaklanarak ağır biçimde yaralandı.

Özel olarak Arap toplumunda cinayetlerin devam etmesi, şiddetin giderek kötüleştiğini ve İsrail polisinin bununla mücadele etmedeki başarısızlığını gösterdi. Arap yetkililer, polisin organize suç örgütlerini dizginlemekle ilgilenmediğini ve aile içi kan davası, çete savaşları ve kadına yönelik şiddeti içeren şiddeti de büyük ölçüde görmezden geldiğini vurguladı.

Polis, bu yıl cinayet sayısındaki sıçramanın, son Filistin saldırıları dalgasıyla başa çıkmak için polis güçlerinin odağının kayması ve İsrail’de adli yasalar konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle protestolarla bağlantılı olduğunu duyurdu. Suçun devam etmesi, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’i, yaygınlaşan suç karşısında bir idari gözaltı politikası benimsemeye yönelik yeni bir planı uygulamaya teşvik etti.

İsrail medyası, Ben Gvir’in planını mümkün olan en kısa sürede hayata geçireceğini aktardı. Ben Gvir perşembe günü, Arap toplumunda cinayetlerdeki son artışın ardından üst düzey polis memurlarıyla yaptığı acil bir toplantı sırasında, idari gözaltı ve diğer idari emirlerin uygulanması çağrısında bulundu.

İdari tutukluluk, Filistinli mahkumlara karşı sıklıkla kullanılan bir uygulama. Bu, kişilerin neredeyse hiçbir suçlama olmaksızın süresiz olarak tutuklanmasına ve aleyhlerindeki delillerin açıklanmamasına izin veren bir acil durum yasası olarak biliniyor.

2021’de Knesset’e girmeden önce terör zanlısı Yahudileri savunma konusunda uzmanlaşmış bir avukat olarak çalışan Ben-Gvir, geçen ay dört yerleşimcinin tutuklanması hakkında yaptığı açıklamada İsraillilere yönelik idari gözaltılara şiddetle karşı çıktı. Ancak kıdemli bir polis memuru, Ben-Gvir’i konu ile ilgilenmemek suçladı. Memur, bu davanın Ben-Gvir’in önceliklerinden biri olmadığını ve bununla pek ilgilenmediğini söyledi. Ben-Gvir ise raporda belirtilenlere yanıt vermeyi reddetti. Ancak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazar günü, Arap toplumu da dahil olmak üzere İsraillilerin güvenliğini yeniden sağlamak için yakında Ulusal Muhafızları kuracağını duyurdu.

Şark'ul Avsat