Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri’nin suikast için bir numaralı hedef olduğuna dikkat çeken İsrail medyasının aktardığına göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, herhangi bir gerilimde Hamas ve diğer gruplara yönelik suikast politikasına devam etme olasılığına işaret etti. Hamas ise buna verilecek olan tepkinin İsrail'in beklediğinden daha kapsamlı olacağı tehdidinde bulundu.

Kanal 12’nin haberine göre Netanyahu, küçültülmüş bakanlar kurulu (Kabinet) toplantısında yaptığı açıklamada bakanlarını kamuoyu önünde suikast politikasına geri dönme seçeneğinden bahsetmekten kaçınmaya çağırdı. Bir süre önce eskiyen bu caydırıcılığın yeniden hayata geçirilmesine odaklanan kapsamlı bir tartışma çerçevesinde bu konu ele alınmış, İsrail'deki tatillerin sona ermesi ardından politikanın değiştirilmesi gündeme gelmişti. Kabinet, nihayetinde Gazze Şeridi ile bir dizi çatışmaya mal olacak olsa dahi, suikast politikasının yeniden etkinleştirilmesini ele almıştı.

Söz konusu haberde, Hamas liderlerinin Batı Şeria, Gazze ve Lübnan'daki aktivistlerinin arkasına saklanıp saklanmayacaklarının anlaşılması, bağımsızlık kutlamalarının ardından İsrail’in caydırıcılığı yeniden sağlamayı ve gelecekte güçlü bir şekilde karşılık vermeyi planlaması gerektiği üzerine duruldu.

Nitekim İsrail'in suikast politikasına devam etme niyetiyle ilgili sızıntılar kaydedildi. Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri’ye odaklanan İsrail medyası, Hamas'ın Batı Şeria ve Lübnan'daki askeri yapısının geliştirilmesinin ardında bulunması dolayısıyla Aruri’yi suikast için aranan ilk kişi olarak tanımladı.

Yedioth Ahronoth gazetesi, İsrailliler tarafından pek tanınmayan Aruri yüzünden Yahudilerin Hamursuz Bayramı sırasında neredeyse gerçek bir savaşın patlak verdiğine dikkat çekti. Gazete, Hamas'ın en karizmatik figürü olarak tanımladığı Aruri’nin İsrail'e tüm alanlardan saldırma yönündeki en büyük hedefine ulaşmak için Tahran'dan Beyrut'a, Kudüs'e ve Gazze Şeridi'ne kadar bağlantılar oluşturduğuna dikkat çekti.

İsrail, Aruri’yi Ramazan Ayı’nda Mescid-i Aksa'ya yapılan yoğun saldırılara tepki olarak Lübnan'dan atılan füze saldırılarının ardında olmakla suçlamıştı. İsrail medyası ise Aruri'nin Hamas’ın Lübnan'daki operasyonel yeteneklerini pekiştirmek için çalıştığına, İsrail'in oyunun kurallarının değişeceği karmaşık ve tehlikeli bir döneme hazırlandığına dikkat çekti.

Şarku’l Avsat’In edindiği bilgilere göre İsrailli eski generaller, Aruri'nin derhal öldürülmesi çağrısında bulundu. Farklı güvenlik bakanları dönemlerinde güvenlik danışmanlığında bulunan emekli Tümgeneral Eitan Dangot, Aruri'nin en tehlikeli isimlerden olduğunu, bu sebeple ölüme mahkum edilmesi gerektiğini öne sürdü. Şin Bet ve Mossad subayları, ayrıca eski güvenlik ve askeri uzmanları Aruri’nin teşkil ettiği tehlike ve suikasta kurban gidecek ilk hedefin o olması gerektiği konusunda anlaştı. Yedioth Ahronoth tarafından yayınlanan, Aruri'ye yönelik bir tahrik iddianamesi gibi görünen bir listede, Mossad'ın onu yıllardır takip ettiği ve öncelikli hedef haline geldiği ortaya çıktı.

Ramallah yakınlarındaki Arura köyünden olan Aruri, Batı Şeria'da yaşıyordu. 2010 yılında yurt dışına sınır dışı edilmeden önce İsrail hapishanelerinde tutulmuştu. Aruri'nin yıldızı, İsrail onu 2014'te Batı Şeria'da Hamas'ın askeri yapısını kurmaya çalışmakla, el-Halil'de üç yerleşimcinin kaçırılması ve öldürülmesi de dahil olmak üzere Hamas tarafından çeşitli operasyonların uygulanmasının arkasında olmakla suçladıktan sonra parladı. Bu operasyonlar, 2014 Gazze savaşının kıvılcımı olarak nitelendirildi.

Batı Şeria ve Kudüs'te gerilimin ateşlenmesi girişimi dahil olmak üzere Batı Şeria'daki her saldırıyı Aruri'ye bağlayan İsrail, onu Lübnan'daki yeni Hamas yapısının arkasında bulunmakla suçladı. Hamas ise İsrail’e ‘direnişin herhangi bir aptallığa tepkisinin düşmanın beklediğinden daha büyük ve daha kapsamlı olacağı’ tehdidi ile karşılık veriyor.

Hamas Sözcüsü Hazım Kasım yaptığı açıklamada  “İsrail'in eli terörünü uygulamaya açık değil. İşgale karşı meşru mücadelemizi sürdürecek ve bu tehditlerden korkmayacağız” dedi. İslami Cihat Hareketi, İsrail'in tehditlerinin hizipleri korkutmayacağını, angajman kurallarındaki hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini vurguladı. İslami Cihat Hareketi Sözcüsü Tarık Selmi, “Filistin direnişinin eli tetikte. Direnişin liderlerine karşı yapılacak herhangi bir akılsızlık veya suikastın bedeli ağır olacak” şu ifadelerini kullandı.

Kaynak: Şarku'l Avsat