Jewish News Syndicate's Daniel Greenfiled imzalı analizde İsrail'in yeni muhafazakar hükümetini kuran Binyamin Netenyahu'nun İsrail Yüksek Mahkemesi'nin sınırsız olan yetkisini sınırlayarak uzun süredir gecikmiş olan bir demokratik kontrol ve dengeleri yeniden tesis etme sürecini başlattığını iddia ederken öfkeli küçük muhalif sol tabanın gayrimeşru gücünü korumak için iç savaşa kadar gidebileceğine de burgu yapıyor.

Greenfiled analizinde tüm bu gösterilerin ardında Bidem yönetiminin olduğuna dair basında yada önde gelen figürlerin açıklama yapmadığına eleştiri getiriyor.

Daniel Greenfiled analizinde JSN'den David Isaac'in haberini kaynak göstererek şunları aktarıyor:

"Yargı reformuna karşı gerçekleştirlem ve sol muhalefetteki politikacıların da katıldığı ilk büyük protesto Kaliteli Hükümet Hareketi (Movement for Quality Government) taradından organize edildi. Bu grup Dışişleri Bakanlığı tarafından da İsrail'deki okullarda sözde sözde demokrasi üzerine dersler vermek için yıllık olarak fonlandı. Dışişleri Bakanlığı Kaliteli Hükümet Hareketi'nin uzun zamandır İsrail hükümetine karşı yasal kanunları kullanarak sindirme politikası sürdürdüğünün gayet iyi farkında. Çünkü Kaliteli Hükümet Hareketi'nin görevine insan hakları raporunda atıfta bulunulmaktadır. Dışişleri Bakanlığı bu paranın protestolar için kullanılmaması şekliden programlanmasına rağmen para farklı şekillerde kullanılabilir ve Biden yönetimi bu paranın Netanyahu hükümetine karşı kullanıldığını biliyor"

Greenfiled yaptığı analizde İsrailli gazeteci Caroline Glick'in, "Gösteriyi düzenleyenler şiddete, iç savaş ve isyan çağrılarını Kaliteli Hükümet Hareketi'in bayrağı altında yapıyorlar" cümlesine yer veriyor ve şöyle devam ediyor: "Kimse bu organizasyonu kimin finanse ettiğinden bahsetmiyor. Birileri bu organizasyon için 10 milyonlarca şikel (İsrail Parası) ödüyor. Binlerce insanının protesto alanlarına gitmesi için tutulan otobüsler, satın alnınan bayraklar, pankartların basımı, dağıtımı, sahne ve ses sitemleri, gazetelerde ve ülke çapında bilboardlarda yapılan reklamları kimin finanse ettiğini kimse sormuyor."

Kaliteli Hükümet Hareketi'nin (KHH) Siyonist bir hükümetin dönüşünü durdurmak için takıntılı bir süreç yürüttüğünü belirten Greenfiled, Netanyahu'ya karşı yürütülen solcu karalamaları gülünç olarak niteliyor. Netanyahu karşıtlığının ABD'de soruşturma başlatılması için Washington merkezli bir hukuk firmasıyla anlaşılması için verilen çabaları ve üretilen sahte skandallara da analizde vurgu yapılıyor. 

Biden yönetiminin KHH'yı fonlamasının Trump döneminde gerçekleşemeye başladığını belirten yazar FARA (FOREIGN AGENTS REGISTRATION ACT) Yabancı Ajanlar Listesi olarak adlandırlan ve ABD'de lobicilik faaliyetlerinin denetim altında tutulmasını sağlayan bu yasaya atıfta bulunarak 2020 yılında Trump tarafından teknik olarak KHH'nin FARA'ya dahil edildiğinin altını çiziyor. Yazar Obama yönetiminin ise 2011 yılında İsrail'de gerçekleştilen ve geniş kitllelr tarafından Occupy Wall Street'in bir ön provası olarak kabul edilen Sosyal Adalet protestolarının da desteklediğine dikkat çekiyor.

Yazar KHH'nin bir muhalefet grubunun ötesinde onun varlığı demokrasiyi yeninden kurmak isteyenlerin üzerine perdeyi çekmek ve Tel Aviv'deki ve Washington DC'deki karşıtları motive etmek olduğunu belirtiyor.

Yazar KHH'nin bir muhalefet grubunun ötesinde onun varlığı demokrasiyi yeninden kurmak isteyenlerin üzerine perdeyi çekmek ve Tel Aviv'deki ve Washington DC'deki karşıtları motive etmek olduğunu belirtiyor.

Daniel Greenfiled analizinde İsrail Yüksek Mahkemesi'nin KHH ile ilgili bir davada hemen müdahil olabilceğini ve bunun için hiçbir sınırlama olmayacağının da altını çizerken KHH'nin sadece bir muhalif grup değil aynı zamanda demokrasiyi totaliter bir yargı ile değiştiren gayrimeşru altyapının önemli bir parçası olarak nitelendiriyor. 

Yazar KHH ile Yüksek Mahkeme arasında yaşanan içine gemişliğe bir örnek olarak ise solcu yapılanmanın Barolar Birliği Başkanının "mahkemeye yönelik eleştirileri" nedeniyle görevden alınmasını talep eden bir dilekçe vermesini örnek olarak gösteriyor. KHH'nin kendi gücününü kaynağının oluşturan bir yapıya karşı çıkıyorsa kesinlikle bu gücü halka geri vermeye yönelik demokratik çabaları kabul etmeyeceği de yazar tarafından belirtilen diğer bir husus olarak ortaya çıkıyor. 

KHH'nin başından olan Eliad Shraga'nın yargı reformuna karşı düzenlemen bir protesto gösterisinde yasama meclisini küçümseyen bir tavır takındığını belirten yazar Shraga'in "Knesset'ten hiçbir şey beklemiyorum, Tek yardım Yargıtay'daki kahramanlardan gelecek." sözlerine de yer veriyor. 

Yazar analizinde İsrail Yüksek Mahkemesi'nin herhangi bir konuya müdahale etme yetkisini MQG gibi gruplardan aldığına yer verirken bu grubun Biden yönetimi tarafından fonlandığına da vurgu yapıyor. Yazar burdan yola çıkarak Biden yönetiminin neden KHH'nin ve mahkemenin gücünü kontrol altına akacak demokratik reformlara neden karşı olduğunu anlamanın zor olmadığını söylüyor. Yazar ABD'deki solcuların KHH gibi STK'ların yabancı fon kaynaklarını ifşa edilmesine karşı çıktıklarını belirterek, "Bu iyi birşey çünkü aksi taktirde iplerin kimin elinde olduğunu bilsemzdik." satırlarına yer veriyor. 

Analizde, İsraillilerin Soros ve yabancı hükümetler tarafından fonlanan organizasyonların seçmenler ne oy verirse versin gündemi belirlemelerinden endişe duyduklarının altı çiziliyor. 

Yazar yapılacak olan Demokratik Yargı Reformu'nun bu tür köyüye kullanımların önüne geçeceğini ve bu yüzden de Biden yönetiminin bu reforma karşı olduğunu belirtiyor. 

Biden yönetiminin İsrail'i müslümanlarla mücadelesi nedeniyle sık sık eleştirdiğine değinen yazar, yargı reformuna saldırarak iç siyasetine müdahale etme gibi alışılmadık bir adım attığına da vurgu yapıyor.

Yazar Biden'ın, İsrail demokrasisinin "bağımsız bir yargıdan" "denetim ve denge" gerektirdiği konusunda uyardığına ve "temel değişiklikler için fikir birliği oluşturmaya" çağırdığına da yer verdi. 

Daniel Greenfiled yazısında Dışişleri Bakanı Antony Blinken İsrail'e yaptığı son ziyarette, eski bir solcu aday olan şu anda Cumhurbaşkanı olarak görev yapana Isaac Herzog ile ortak düşüncelere sahip olduklarına yer verdiği analizinde yargı reformuyla ilgili kararın halk tartından seçilen partilerden alınarak halk tarafından seçilmemiş olan Herzong'a verilmesi için baskı oluşturulduğunu yazıyor. 

Yazar yarını reformuna saldıran KHH'nin başındaki Sharaga'nın Washington Post'ta yer alan "Onlar sistemi kendilerince iyi olmadığı için yıkmak istiyorlar. Bu bir grup dolandırıcı tarafından düşmanca ele geçiriliştir" ifadelerine de yer veriyor yazısında. 

Yazar Blinken ve Herzog'un ilişkileri konusunda şu detaylara yer veriyor: "Blinken ve Herzog Clinton yönetimi döneminde gerçekleleşen tanışmaları ve bu süreçte devam eden bazı ortak potansiyel düşünceleri var. Herzog İsrail'de İşçi Partisi için aday olmadan önce Marc Rick'in avukatı olarak çalıştı. Uluslararası bir suçlu olarak kabul edilen Marc Rick için o dönemde Herzog aracılığıyla Bill Clinton'a af için lobi yapıldı. Şimdi Herzog ve Blinken'ın İran'a yapılan petrol ambargosunu ihlal eden bu kriminal için görüştüklerini hayal etmek zor değil." 

Daniel Greenfiled bu ifadelerin ardınan, "Şimdi de gerçek kirli çamaşırlar" başlığı atarak iddialarını daha ileri taşıyor ve şu satıları okuyucularıyla paylaşıyor: 

Herzog, başka bir uluslararası kaçak olan Octav Botnar için de çalıştı. Herzog, Botnar için çalışırken Demokratların kampanyalarını yürüten James Carville'nin Netehyahu karşıtı kampanyasına milyonları aktardı. İyi olan şey Netenyahu'nun dondurma ile ilgili yaptığı harcamalara yöndelik soruşturmanın başlatılması oldu. (Netenyahu'nun 10.000 şekeli bulan dondurma harcaması soruşturma konusu olmuştu)

Greenfiled bu açıklamdan sonra, Biden yönetiminin neden Marc Rich'in işlerini yapan birisinin yargı reformunu denetlemesini istiyor? sorusuna cevap arıyor ve analizini şu satırlarla sürdürüyor:

Amerikan ve İsrail solu arasında kökleri Clinton dönemine kadar uzanan uzun bir yozlaşmış bağlantı var. Bu, "Bir grup dolandırıcının düşmanca devralması" her iki ülkeyi de mahvetti.  Ve şimdi dolandırıcılar korkuyor, sokaklarda terliyor ve bağırıyorlar, yargı reformuna saldıran yazılar  yazmaları için eski saygın kişilere para ödüyorlar ve bazı insanlar buna kanıyor.

Söyledikleri her şey gerçeğin tam tersi. Yargı reformu demokrasi için bir tehdit değildir: demokrasiyi yeniden tesis etmek için tek umut budur. Zorbalığa yol açmayacak, onu ortadan kaldıracak. Bu tabandan gerçek destek bulmayan gösteriler Netenyahu'yu zorla atmak için.

Biden yönetimi, tıpkı Obama yönetimi gibi, solcu müttefiklerinin kendi darbelerini dayatma gücünü korurken İsrail demokrasisinin altını oymaya çalışıyor.


 

Kaynak: Ortadoğu Haber