İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları devam ederken, bölgedeki yıkım faaliyetleri hem askerler hem de sivil halk tarafından yürütülüyor. İsrail gazetesi TheMarker’ın haberine göre, ağır makineleri kullanan operatörler ayda yaklaşık 9 bin dolar kazanç sağlıyor. Bu kişiler, özellikle yıkım alanında çalışan ve genellikle yerleşimci gençlerden oluşan “hilltop youth” adlı gruplardan seçiliyor.

İşgalci İsrail ordusu, Gazze’deki yıkım hızını artırmak amacıyla, hem askerler hem de sivil yüklenicilere büyük maddi teşvikler sunuyor. Bir ağır makine operatörü, günlük yaklaşık 360 dolar kazanırken, üç katlı bir binayı yıkmak karşılığında 750 dolar, daha yüksek yapılar için ise 1500 dolar ücret alabiliyor. Operatörler, bu yıkımlar sayesinde aylık 9 bin dolara kadar gelir elde edebiliyor.

İsrail’in bu yıkım politikası, özellikle Gazze’de insani krizleri derinleştirirken, aynı zamanda büyük maddi kazanç kapısı haline geldi. Yıkım hızını artırmak için, hem askeri hem de sivil araçlar kullanılıyor. Ancak, bu araçlar genellikle zırhsız ve korumasız olup, özel şirketler tarafından korunuyor. Operatörler ise, çoğu zaman sivillerin yaşamını hiçe sayarak, “sadece para kazanmak” amacıyla hareket ediyor.

İsrail ordusu ve sivil yüklenicilerin ortak hareketleri, Gazze’deki yardım noktalarına yakın alanlarda, yardım arayan sivillere karşı da ölümcül sonuçlar doğuruyor. Bazı askerler, yüklenicilerin “şerif” gibi hareket ettiğini ve istedikleri yere yıkım gerçekleştirdiğini söylüyor. Civardaki sivillerin yakınlarına ateş açmak, bu operasyonların sıkça karşılaşılan bir parçası haline geldi. Bir asker, “Onlar büyük bir servet kazanıyor. Yıkım yapılmadığı zaman, para kaybı gibi geliyor.” diyerek durumu özetliyor.

Özellikle, Gazze’deki yıkımlar sırasında hayatını kaybeden askerler ve yerleşimciler, aşırı sağcı politikacıların övgüsüne mazhar oluyor. Geçen hafta, bir asker, Hamas tarafından öldürülmeden önce, yıkım sırasında savaşta hayatını kaybetti. Bu olay, İsrail’deki aşırı sağcıların ve yerleşimci gençlerin yıkım faaliyetlerine olan bağlılığını ortaya koyuyor.

Son olarak, İsrail’deki yerleşimci gençler ve askerler, yıkım operasyonlarını “zafer” olarak görüyor ve “Bu köyü tamamen yok edeceğiz, zafer bizim olacak.” gibi sloganlar atıyor. Bu durum, uluslararası toplumda ciddi endişelere yol açarken, Gazze’deki insan hakları ihlallerinin devam etmesine neden oluyor.

daily ummah