Roma'nın Piramide semtinde toplanan çok sayıda kişi, San Giovanni meydanına doğru yürüdü.

Göstericiler, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları protesto ederken, Filistin'e desteklerini, Gazze'ye dayanışmalarını belirtti.

Yürüyüş sırasında göstericiler, özellikle Roma'nın tarihi yapısı Kolezyum'un önünden geçerken, sık sık "Filistin'e özgürlük", "Zafere kadar intifada", "Katil Netanyahu" ve "Terörist, faşist İsrail" sloganları attı.

Bu arada, yürüyüş sırasında kortejin önünden geçtiği Birleşmiş Milletler'in Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) önündeki ülke bayraklarından İsrail bayrağının, bazı göstericiler tarafından indirildiği, güvenlik güçlerinin de buna engel olamadığı öğrenildi.

Gösteriye katılan İtalyan vatandaşı Silvia, AA muhabirine, "Filistin halkının özgürce ve onurlu biçimde yaşama hakkını savunmak için bugün buradayım. Bir daha asla Siyonist İsrail kuşatması altında kalmamalarını istiyorum. Buradayım ama sadece son yaşananlardan dolayı değil aslında bunlar 75 yıldır söz konusu. Filistin halkı için özgürlük ve yaşam istiyorum." dedi.

Paris'te Filistin'e destek gösterisi düzenlendi Paris'te Filistin'e destek gösterisi düzenlendi

Leone de "Filistin için barış istiyorum, bombardımanların sona ermesini, orada yaşayan insanların özgürlüğünü, dünyadaki herkesle eşit haklara sahip olmalarını, onlara yönelik 'apartheid'ın, ırkçılığın, bu halka yönelik şiddettin, savaşın sona ermesini istiyorum." diye konuştu.

Leone, diğer ülkelerin de BM'nin ateşkes konusunda aldığı kararlara uyması gerektiğini söyledi.

Yürüyüşü organize edenlerden Roma Filistin Toplumu Başkanı Yousef Salman da şu değerlendirmede bulundu:

"Roma'ya ve İtalya'ya bu güzel yanıt için teşekkür ediyorum. Bir katliam, bir soykırımla karşı karşıyayız. Bizler, bu tüm sorunların temelinde yatan işgalin sona ermesi, bu katliama, bu soykırıma 'dur' demek için meydanlara indik. İtalya'dan, Avrupa'dan, uluslararası toplumdan bu soykırımın durdurulması için müdahale etmelerini istiyoruz. Birleşmiş Milletler kararlarına saygı duyulmalı, bunlara uyulmalı. Bu, Orta Doğu'da barışı sağlamanın ve artık kanın akmamasının tek yoludur."