Uemura, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) bakanlar düzeyinde düzenlenen "Orta Doğu" oturumunda yaptığı konuşmada, 6 aydan uzun süredir devam eden "çatışmaların" kadın, çocuk, insani yardım çalışanı dahil tüm kurbanlarına ve ailelerine baş sağlığı dileklerini iletti.
"Dünya artık can kayıpları, şiddet sarmalı görmek istemiyor." diyen Uemura, BMGK'de devam eden müzakerelerin ve gösterilecek iradenin tarafların tutumunda bir değişime ve sahadaki durumun iyileşmesine yol açacağını umduğunu belirtti.
Uemura, BMGK'nın geçen ay, ramazanda acil ateşkes ve tüm rehinelerin koşulsuz salıverilmesi çağrısında bulunan 2728 sayılı kararı kabul ettiğini hatırlatarak, Japonya'nın tüm tarafları bu karara dayanarak iyi niyetle hareket etmeye çağırdığını kaydetti.
"Ancak sahadaki felaket durumunda köklü bir değişiklik için daha fazla çaba sarf edilmesi gerekiyor. Henüz ateşkesin gerçekleştiğini de görmedik." ifadesini kullanan Uemura, BMGK'nin endişeli ülkelerin rehinelerin serbest bırakılması çabalarını teşvik etmesi gerektiğini dile getirdi.
Uemura, "Nüfusun yoğun olduğu Refah bölgesine yapılacak tam kapsamlı bir askeri operasyon, çok daha fazla can kaybıyla sonuçlanacak bir felaket olacaktır. Bu kabul edilemez." dedi.
Orta Doğu'da, sadece bölge için değil, tüm dünya için kötü sonuçları olacak çok tehlikeli bir durumla karşı karşıya bulunulduğunu ifade eden Uemura, İran'ın İsrail'e saldırısından derin endişe duyduklarını, bu tür bir gerginliği kınadıklarını aktardı.
Japon Büyükelçi Uemura, "Japonya, ilgili tarafları durumu yatıştırmaya çağırıyor ve durumun daha fazla kötüleşmesini önlemek için gerekli tüm diplomatik çabaları göstermeye devam etme kararlılığını yineliyor." diye konuştu.
Orta Doğu'da kalıcı barış ve istikrarın sağlanması için İsrail ve Filistin'in barış içinde bir arada yaşamasından başka bir çözüm olmadığına işaret eden Uemura, bu hedefe ulaşmak için karşılıklı güven oluşturmanın zaruri olduğuna ancak bunun da kolay olmadığına dikkati çekti.
Japonya Orta Doğu Barışı Özel Temsilcisi Büyükelçi Uemura, "Ancak Japonya vazgeçmeyecek ve kendi girişim ve çabalarıyla iki devletli çözümün gerçekleşmesine sürekli katkıda bulunacaktır." ifadelerini kullandı.
