Huleyfi, ABD tarafından Suriye İnsan Hakları Ağı işbirliğiyle Katar, ABD, Hollanda ve Almanya'dan üst düzey katılımla düzenlenen "12 Yıl ve Sayı Artıyor: Suriye'de Devam Eden İnsan Hakları İhlalleri" başlıklı etkinlikte video konferans aracılığıyla konuşma yaptı.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Huleyfi, geçmiş yıllarda Suriye'deki insan hakları durumuna ilişkin derin endişelerin paylaşıldığı bu önemli etkinliği düzenleyenlere takdirlerini dile getirdi.

Huleyfi, Suriyelilerin yaşadığı zor durumun, dünya çapında milyonlarca mültecinin yerlerinden edilmesi, binlercesinin gözaltına alınması ve işkence görmesi, şehirlerin ve binaların yıkılmasıyla sonuçlandığını kaydetti.

Durumun Türkiye ve Suriye'yi vuran son depremlerle daha da kötüleştiğini belirten Huleyfi, Katar'ın hızlı ve acil bir şekilde harekete geçerek insani ve tıbbi yardım sağlamak için bir hava köprüsü kurduğunu ve arama kurtarma ekipleri gönderdiğini söyledi.

Katar'ın Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'ni Suriye Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu'nu kurma çabasında desteklediğine dikkati çeken Huleyfi, ülkesinin, Mart 2011'den bu yana Suriye'de işlenen uluslararası hukuk sınıflandırmasına göre en ciddi suçlardan sorumlu kişilerin soruşturulması ve kovuşturulmasına yardımcı olan uluslararası, tarafsız ve bağımsız mekanizmanın ana sponsoru olduğunu kaydetti.

Huleyfi, mekanizmaya sürekli desteklediklerini, Suriye halkı ve tüm mağdurlara yönelik kapsamlı adaletin gerçekleşmesi için gösterilen çabanın devam etmesini ümit ettiklerini söyledi.

Katar’ın Suriye krizinin çözümü için tüm çabalara uluslararası ortaklar ve BM ile proaktif katılım sağladığını ifade eden Huleyfi, Katar Devleti’nin Suriye’nin egemenlik ve bütünlüğünü koruyan ve halkının istikrar ve güvenliğini sağlayan BM Güvenlik Konseyi 2254 nolu kararı ve Cenevre 1 Bildirisi’ne göre, ülkedeki tüm tarafların anlaşmasıyla siyasi çözüm yolu üzerinden tek çözüm olduğu konusundaki sabit tutumuna bağlı olduğunu kaydetti.

Huleyfi şöyle devam etti:

“Suriyeli kardeşlerimize yardım yapılmasına yönelik her türlü çabayı desteklemeye devam edeceğiz. Krizden muzdarip olanlara hizmet etmeyen genel ortamdan dolayı, tüm uluslararası ortaklarımızı, insani ve siyasi alanlardaki desteklerini sürdürmeye ve çabalarını iki katına çıkarmaya çağırıyoruz.”