Lübnan Meclisi, görev süresi geçen yıl ekim sonunda dolan eski Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın yerine gelecek ismi belirlemek üzere 29 Eylül'den bu yana 10 oturum düzenledi, ancak siyasi partiler uzlaşamadığı için şimidiye kadar yeterli oyu alan aday çıkmadı.

Meclis Başkanı Nebih Berri'nin çağrısıyla bugün düzenlenmesi beklenen 11. oturumun da iptal edildiği duyuruldu.

Cumhurbaşkanı adaylarında "Hristiyan olma" şartının arandığı ülkede, iç anlaşmazlıkların yanı sıra tarafları cumhurbaşkanı seçimini kolaylaştıran adımlar atmaya sevk edecek dış girişimlerin başarısızlığı gibi nedenler de göz önüne alındığında mevcut krizin çözümü şimdilik uzak görünüyor.

İç anlaşmazlıklar

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Lübnanlı siyasi analist Alan Sarkis, siyasi güçler arasında temaslar olsa bile bunun bir sonuç getirmeyeceğini söyledi.

"Siyasi güçler arasındaki anlaşmazlık hala çok büyük. Cumhurbaşkanı seçiminin, Lübnan dışından gelecek bir işarete bağlı olduğunu düşünüyorum." diyen Sarkis, siyasi grupların bir diğerine hiçbir şekilde taviz vermediğini ve kendi durduğu yerden geri adım atmadığını belirtti.

Lübnanlı analist, "Herkesin üzerinde ittifak ettiği bir isim de yok. Hizbullah ve destekçilerinin de kendi adayları konusunda ısrarcı oluşu, iç temas ve görüşmeleri sonuçsuz bırakıyor." ifadelerini kullandı.

Öne çıkan adaylar

Siyasi uzman Haldun eş-Şerif ise öne çıkan bazı cumhurbaşkanı adaylarından söz etti.

Şerif, bunlardan birinin Hizbullah ile Özgür Yurtseverler Hareketi Partisi lideri Cibran Basil dışındaki müttefiklerinin desteklediği Süleyman Franciye, diğerinin de Sosyalist Parti, Lübnan Kuvvetleri ve bağımsızlar tarafından desteklenen Mişel Muavvad olduğunu kaydetti.

Şerif, bir üçüncü adayın ise şu ana kadar ilan etmese de Genelkurmay Başkanı Joseph Avn olabileceğini ifade etti.

Lübnanlı uzman, "Cumhurbaşkanı konusunda şu ana kadar bir isim üzerinde uzlaşı sağlanamadı. Hizbullah Genel Sekreteri, son konuşmasında 'direnişi' engellemeyecek, tüm siyasi güçlerle iletişim sağlayabilecek ve ülkeyi yönetebilecek bir cumhurbaşkanı istediklerini açıkça ifade etti. Cumhurbaşkanı adayı için kriterler var ancak kişilerle ilgili uzlaşı yok. Bu da yakın vadede içinden kolay çıkılmayacak bir boşlukla karşı karşıya olduğumuz anlamına geliyor." dedi.

Şerif, ülke dışından da bu konuda baskı ya da önem gösterme durumunun olmadığını, sadece takip durumunun sürdüğünü dile getirdi.

Paris toplantısı

Siyasi analist George Akuri, Lübnan konusunda Fransa, ABD, Katar ve Suudi Arabistan arasında ocak ayı ortasında Paris'te yapılması beklenen toplantıya değindi.

Akuri, Lübnan'dan katılımın olmayacağı toplantıya ilişkin, "Başta Suudiler olmak üzere Körfez tarafı Hizbullah'tan herhangi bir adayı desteklememe konusundaki tavrını devam ettirdiği sürece Paris toplantısı yapılsa bile bir çıkış yolu bulunamayacaktır." dedi.

Son dönemde Genelkurmay Başkanı Joseph Avn'ın adaylık konusunda öne çıktığını kaydeden Akuri, "Avn'ın dış ülkelerle bir sorunu yok ancak içeride Cibran Basil onu desteklemeyecek çünkü sonraki dönem için popülaritesine bir tehdit oluşturuyor. Hizbullah ise Avn'a karşı olduğunu açıklamadı. Ancak o da önceki dönemde ABD ile olan ilişkileri nedeniyle Avn'ı eleştirirdi." diye konuştu.

Lübnan'daki El-Ahbar ve En-Nehar gazetelerinde yer alan haberlere göre, Fransa, ABD, Katar ve Suudi Arabistan, açıkça ilan etmeseler de Avn'ın adaylığı konusunda açık ve olumlu bir tavra sahip bulunuyor.

Avn da 46’ncı oturumda seçilmişti

Fransızlardan bağımsızlığın kazanıldığı 1943'ten bu yana Lübnan'da cumhurbaşkanlığı koltuğu 4. defa boş kalıyor.

Ülkede 6 yıl cumhurbaşkanlığı yapan Mişel Avn da Mecliste 46’ncı oturumun sonunda seçilebilmişti.

Bölgesel ve küresel güçlerin siyaset üzerinde etkisinin sürdüğü Lübnan'da anayasa gereği ülke yönetimi Müslümanlar ile Hristiyanlar arasında yarı yarıya paylaşılıyor.

Anayasaya göre cumhurbaşkanı Maruni Hristiyanlardan, başbakan Sünnilerden ve Meclis Başkanı ise Şiilerden seçiliyor.