Macron X platformundan yaptığı açıklamada, “Biz ve İsrail birbirimize yas bağlarıyla bağlıyız. 7 Ekim'de 30 vatandaşımız öldürüldü, 9 vatandaşımız ise halen kayıp veya rehin tutuluyor. Tel Aviv’de ailelerle birlikte ülkemin dayanışmasını dile getirdim” dedi.
Macron, Fransa'nın terörle mücadelesinde İsrail'e destek vereceğini belirterek, "Yaşananlar asla unutulmayacak" dedi.
Fransa Cumhurbaşkanı, İsrail ile Hamas arasındaki çatışmanın ‘kapsamının genişletilmemesi’ çağrısında bulunarak, rehinelerin serbest bırakılmasının ‘ilk hedef’ olduğunu vurguladı.
Macron, İsrail Cumhurbaşkanı İsaac Herzog ile görüşmesinin ardından, “Misyonumuzun, çatışmanın kapsamını genişletmeden bu terörist gruplarla savaşmak olduğuna inanıyorum. Bugün sahip olmamız gereken ilk hedef, hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm rehinelerin serbest bırakılması” şeklinde konuştu.
Diğer yandan Herzog, Fransız mevkidaşına dünyada antisemitizmin büyümesiyle ilgili endişelerini bildirdi.
Herzog, İsrail'in kuzey sınırında Lübnan Hizbullahı savaşçılarıyla savaşmak istemediğini, bunun yerine Gazze Şeridi'nde Hamas'la savaşmaya odaklandığını belirtti.
Ayrıca, İsrail'in ‘kuzey sınırında bir çatışma istemediğini’ de sözlerine ekleyerek Hizbullah’ın İsrail’i savaşa sürüklemesi halinde bunun bedelini Lübnan’ın ödeyeceğinin altını çizdi.
Macron, bin 400'den fazla kişinin ölümüne yol açan Hamas saldırısının ardından Fransa'nın İsrail ile ‘tam dayanışmasını’ ifade etmek için bugün Tel Aviv'e gitti.
Fransa Cumhurbaşkanı, saldırıda ölen veya Gazze'de Hamas tarafından rehin tutulan Fransız veya Fransız-İsraillilerin aileleriyle Tel Aviv'de bir araya geldi.
Aksa Tufanı kapsamında en az 30 Fransız vatandaşı öldürüldü. Bu, 14 Temmuz 2016'da Fransa'nın güneyindeki Nice'te düzenlenen saldırıdan (86 ölü) bu yana en büyük kayıp sayısı.
Elysee Sarayı, Emmanuel Macron'un ayrıca ‘bölgede özellikle İsrail ile İran destekli Lübnan Hizbullahı arasında tehlikeli bir tırmanışı önlemek için harekete geçmeye devam etme’ niyetinde olduğunu açıkladı.
Elysee’ye göre, Macron bunu başarmak için Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, Ürdün Kralı II. Abdullah, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Körfez liderleriyle görüşmelerde bulunabilir.
