Binyamin Netanyahu liderliğindeki gelecek İsrail hükümetinde radikal sağcılar tarafından yapılan açıklamaların ve çok sayıda polis ve sınır muhafızının eşlik ettiği artan Yahudi yerleşimci şiddeti neticesinde İslami Vakıflar, Din İşleri ve Kutsal Mekanlar Meclisi ise Mescid-i Aksa avlularının askerileştirilmesi hususunda uyarıda bulundu. Meclis, Mescid-i Aksa'ya yönelik bu türden askeri müdahale edimlarının krizi ve şiddeti körükleyeceğine dikkat çekerek uluslararası müdahale çağrısı yaptı.

Ürdün Evkaf Bakanlığı’na bağlı Meclis tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Son zamanlarda işgal makamlarının mübarek Mescid-i Aksa'ya yönelik son derece ciddi ihlallerini takip ediyoruz. Radikal örgütlerin fikirlerini benimseyen, onları temsil eden veya ait olan siyasi figürler tatiller ve dini vesileler kisvesi altında ihlallerini yoğunlaştırıyor. Radikal gruplar, Mescid-i Aksa'nın mübarek avlularında uzanmak, bağırmak ve şarkı söylemek gibi provokatif ritüellerini gerçekleştirerek bozgunculuk yapmak için bu siyasi müdahaleleri fırsat biliyor.”

Özellikle Yahudi bayramlarında Mescid-i Aksa'ya zorla giren yerleşimcilerin sayısında önemli bir artış olduğuna dikkat çeken İsrail medyası da İsrail makamlarının Mescid-i Aksa avlularının kullanım zamanını ve bölümlerini Yahudiler ile Müslümanlar arasında bölmeyi amaçladığını ima etmişti.

İslami Vakıflar, Din İşleri ve Kutsal Mekanlar Meclisi açıklamalarının devamında şu ifadelere yer verildi:

“İhlaller, güvenlik düzenlemeleri bahaneleri ve iddiaları altında Mescid-i Aksa meydanlarının askerileştirilmesi ile kalmayan bir dizi provokasyon ile aynı zamana denk geliyor. Böylece İsrail kuvvetleri, caminin kapılarında, avlu ve koridorlarda ibadet edenleri rahatsız ediyor. Mescid-i Aksa'nın gerçekliği, tarihi ve kutsallığı hakkındaki açıklamalara ve uydurmalara eşlik eden Talmudik uygulamalar da geri kalmıyor. Mescid-i Aksa avlularına yönelik bu açıklama selini ve kışkırtma kampanyalarını ciddi bir endişeyle izliyoruz. Bu kampanyalar, radikal örgütlerin ve arkalarındakilerin de ulaşmak istediği sonuçları olacak gerçek tehlikeyi ve tehdidi beraberinde getiriyor. Böylece caminin kutsallığını ihlal ediliyor, tüm dünyadaki Müslümanlar kışkırtılmış oluyor.”

Kaynak: Şarku'l Avsat