Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, pazartesi günü, Ukrayna'nın çeşitli şehirlerindeki komuta ve iletişim merkezlerini hedef alan güçlü bombardımanların ardından Ukrayna'daki kırmızı çizgilerini yeniden çizmeye çalışıyor. Putin, Kiev'in Rusya topraklarını bir kez daha hedef alması halinde karşılığında ‘sert bir yanıt’ alacağını vurgularken daha güçlü bir saldırıda bulunabilecekleri sinyalini verdi. Bu da Moskova'nın şu anda savaş alanını genişletme niyeti olmadığını gösterdi.

Putin, Kırım Köprüsü’nün bombalanması olayında Ukrayna’yı işaret ederek başkent Kiev dahil olmak üzere Ukrayna şehirlerini hedef alan çok sayıda ağır bombardımanın önünü açmıştı. Rusya Soruşturma Komitesi Başkanı Alexander Bastrykin ile yaptığı görüşmede, Bastrykin’in kendisine Kırım Köprüsü’nün bombalanmasıyla ilgili soruşturmaların sonuçları hakkında bir rapor sunduğunu söyleyen Putin, Kırım Köprüsü patlamasını ‘terör saldırısı’ olarak nitelerken Ukrayna istihbaratını saldırının planlayıcısı ve gerçekleştiricisi olmakla suçladı. Rusya Devlet Başkanı, saldırının Rusya’nın altyapısındaki hassas bir noktayı hedef aldığını da sözlerine ekledi.

Şark'ul Avsat'ın haberine göre Bastrykin, soruşturmada, Rusya ve yabancı ülke vatandaşlarının Ukrayna istihbaratının saldırıya hazırlanmasına yardım ettiklerinin ortaya çıkarıldığını açıkladı. Bastrykin, Rusya Federal Güvenlik Servisi'nin (FSB), Kırım Köprüsü'ne yönelik terör saldırısının planlayıcılarının kimliğini tespit ettiğini ve saldırıda kullanılan kamyonun gideceği yeri belirlediğini de sözlerine ekledi. Bastrykin’in aktardığı bilgilere göre kamyonun Bulgaristan'dan Gürcistan'a ve oradan da Ermenistan'a gitmek üzere yola çıktığı ve Rusya'nın Kuzey Osetya bölgesine ulaşmadan önce, Kırım sınırındaki Krasnodar Bölgesi'ne doğru yoluna devam ettiği belirlendi.

Putin- Bastrykin toplantısından sonra Moskova, Ukrayna şehirlerine yönelik güçlü bombardımanların duyurulmasının ardından pazartesi sabahı gerçekleştirilen geniş çaplı bir misilleme saldırısına hazırlanıyor gibi görünüyordu. Putin ayrıca Rusya Ulusal Güvenlik Konseyi'nin Ukrayna'daki yeni kırmızı çizgilerini belirlediği bir toplantı gerçekleştirdi. Rus lider, bu toplantıda da Moskova'nın ‘Ukraynalı yetkililerin Rusya topraklarında düzenlediği terör saldırılarına sert yanıt vereceğini’ söyledi.

Putin

Putin, ‘adli tıp ve diğer incelemelerin sonuçlarının yanı sıra operasyonel bilgilerin de Kırım Köprüsü'nün bombalanmasının bir terör eylemi, Rusya'nın hayati sivil altyapısını yok etmeyi amaçlayan bir terör saldırısı olduğunu gösterdiğini’ de sözlerine ekledi. Rusya Devlet Başkanı, Ukrayna’yı ‘Zaporijya Nükleer Santrali’ni bombalayarak ve Kursk Güç Santrali’ne sabotaj saldırısı düzenlemeye çalışarak nükleer terör eylemleri’ gerçekleştirmekle suçladı.

Kiev yönetiminin eylemleriyle aslında kendisini ‘en aşağılık uluslararası terör gruplarıyla’ aynı kefeye koyduğunu vurgulayan Putin, “Bu tür suçları karşılıksız bırakmak mümkün değil” dedi. Rusya ordusunun Ukrayna'nın enerji, askeri komuta ve iletişim tesislerine ağır bir darbe indirdiğini aktaran Putin, topraklarına yönelik terör saldırıları düzenleme girişimleri devam etmesi halinde Rusya'nın sert ve aynı düzeyde karşılık vereceği konusunda uyardı.

Putin'in açıklamaları iki önemli gelişmeyi yansıtıyordu. Bunlardan birincisi Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri harekatı ‘terörle mücadele operasyonu’ olarak ele almasıydı. Bunu Rusya'ya yeni katılan ayrılıkçı bölgelerin liderleri talep etmişti. Bu gelişme, Rusya'nın eski Devlet Başkanı ve Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dimitry Medvedev’in açıklamasına da yansıdı. Medvedev, açıklamasında, ‘Kırım Köprüsü’ne yönelik terör saldırısını planlayan ve gerçekleştirenin başarısız Ukrayna devleti olduğunu ve Rusya'nın buna tüm teröristleri tamamen ortadan kaldırarak yanıt vereceğini’ söyledi.

İkinci önemli gelişme ise devlete bağlı medya kuruluşlarının yorumlarına göre Rusya yönetiminin pazartesi sabahı gerçekleştirilen büyük baskından ‘güçlü ve yeterli bir yanıt’ olarak memnuniyetini dile getirme eğilimiydi. Bu bağlamda söz konusu bombardımanlar, Ukrayna'nın Rusya’ya ait hedeflere yönelik saldırılarının devam etmesi halinde Rusya’dan beklenebilecek tepkinin niteliği hakkında bir mesaj taşıyordu. Rusya Savunma Bakanlığı’ndan Ukrayna’ya yönelik çok sayıda bombardımanın ardından yapılan açıklamada, ‘bombardımanların tüm hedeflerine ulaştığının’ belirtilmesi de bunu doğrular nitelikteydi. Bakanlığın açıklamasında, Rusya güçlerinin ‘pazartesi günü Ukrayna'daki yoğun saldırılar için belirlenen hedeflere ulaştığını ve hedeflenen tüm bölgeleri isabetli bir şekilde vurmayı başardığı’ kaydedildi. Rusya Savunma Bakanlığı, büyük çaplı saldırıların hedefinin Ukrayna'daki askeri komuta, iletişim ve enerji tesisleri olduğu ve bu noktaların yüksek hassasiyetli uzun menzilli silahlarla vurulduğunu bildirdi. Bakanlık, hedef olarak belirlenen tüm noktaların vurulduğunu da ekledi.

Öte yandan Belarus'un son yedi aydır Rusya ordusuna lojistik kolaylıklar sağlamakla sınırlı olan Ukrayna savaşına katılımı daha geniş bir boyut kazanmış gibi görünüyor. Belarus Devlet Başkanlığı resmi internet sitesine göre Belarus Devlet Başkanı Alexander Lukaşenko, Rus mevkidaşı Putin ile Ukrayna-Belarus sınır bölgelerinde ‘ortak bir bölgesel güç grubu’ konuşlandırma konusunda mutabakata vardıklarını açıkladı.

Lukaşenko, dün düzenlenen güvenlik toplantısında yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Batı sınırlarındaki gerilim çerçevesinde Rusya Federasyonu ve Belarus Cumhuriyeti'nden oluşan ortak bir bölgesel güç grubu kurmayı kararlaştırdık. Tüm bunlar, tehdit seviyesinin şu anki seviyeye gelmesi durumunda ikili adımlar atılmasını öngören anlaşmalarımızla da uyumlu.”

Toplantıda, Ukrayna'yı ülkesine bir saldırı hazırlığında olmakla suçlayan Belarus Devlet Başkanı, bu tehlikenin Rusya-Belarus ortak güçlerinin konuşlandırılmasının nedenleri arasında yer aldığını vurguladı.

Ülkesinin çevresindeki mevcut durumun gergin olmaya devam ettiğini belirten Lukaşenko, Batı’nın ‘Belarus ordusunun Rusya’nın Ukrayna topraklarındaki askeri operasyonuna doğrudan katıldığı yönünde iddialar yaydığını’ ve NATO ile bazı Avrupa ülkelerinin Belarus’a yönelik bir saldırı için nükleer saldırı da dahil tüm seçenekleri değerlendirdiklerini öne sürdü.

Putin