Şili'nin Buirto Mont Belediye Başkanı Rodrigo Wainraihgt, İsrail'e gerçekleştirdiği ziyaretle ülkedeki siyasi duruşun tersine hareket etti. Bu ziyaret, 12-19 Temmuz tarihleri arasında Tel Aviv'de düzenlenen "Muni Expo 2025" yerel yönetim konferansına katılmak amacıyla gerçekleşti. Ziyaret, Şili'deki son dönem siyasi gelişmelerin ardından büyük bir tartışma yarattı.
Tartışmaların başlangıcı
Wainraihgt'ın ziyareti, Aralık 2024'te yerel bir etkinlikte kurulan dev bir Yahudi şamdanının ardından başlayan tartışmalarla örtüşüyor. Bu durum, birçok politikacı tarafından "işgal ile normalleşme sembolü" olarak nitelendirildi. Şamdanın vandalizme uğraması ve ardından gelen tepkiler, toplumda derin bir bölünmeye yol açtı.
Hukuki sorgulamalar
Ziyaretin ardından, "Filistin İçin Avukatlar" adlı bir organizasyon, Winraight’ın ziyaretinin hukuki geçerliliğini sorgulamak üzere resmi bir şikayette bulundu. Şikayet, ziyaretin gerekçesiz olduğunu ve yerel yönetimle ilgili çıkarlarla ilgisi bulunmadığını öne sürüyor. Winraight’ın, İsrail Büyükelçiliği tarafından davet edildiği ve seyahat masraflarının karşılandığı iddiaları, eleştirilerin artmasına neden oldu.
Belediye Başkanı'nın savunması
Wainraihgt, ziyaretinin amacını "teknolojik ve yerel yönetim alanında iş birliğini artırmak" olarak açıkladı. Ziyaret sırasında edindiği bağlantılarla şehrinin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmayı hedeflediğini belirtti. Ancak, eleştirmenler bu açıklamaları yeterli görmeyerek, ziyareti "işgalin propagandası" olarak değerlendirdi.
Siyasi ve toplumsal etkiler
Bu olay, Şili'deki siyasi ortamda ciddi bir tartışma başlattı. Ülkede, hükümetin İsrail'e karşı daha sert bir tutum sergilediği bir dönemde, bir belediye başkanının böyle bir ziyarette bulunması, kamuoyunda büyük tepki topladı. Şili, dünyanın en büyük Filistin diasporalarından birine ev sahipliği yapıyor ve bu durum, yerel siyasette Filistin meselesinin önemini artırıyor.
Wainraihgt'ın ziyareti, sadece kişisel bir tercih değil, aynı zamanda uluslararası ilişkilerdeki karmaşık dinamiklerin de bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Bu durum, Şili'nin iç politikası üzerinde uzun vadeli etkiler yaratabilir ve Filistin meselesinin ülke gündemindeki yerini güçlendirebilir.





