Epstein davası nedir ve nasıl başladı?

Jeffrey Epstein, 2005'te ABD'nin Florida eyaletinde, 14 yaşında bir kızla cinsel ilişkiye girmek için para verdiği iddiasıyla gözaltına alındı.

Reşit olmayan birçok kız Epstein'in ve arkadaşlarının kendilerini cinsel istismara maruz bıraktığını iddia etse de mahkeme Epstein'i 2008'de tek bir kişiye cinsel istismar uygulamaktan suçlu buldu.

Milyarder, suçlu bulunmasının ardından 13 aylık bir ceza aldı.

New York savcılarının Epstein'i 2019'da fuhuş ağı oluşturmaktan suçlu bulmasının ardından, milyarder gözaltında tutulurken hapishanede ölü ve resmi olarak intihar olarak değerlendirildi. Davayla ilgili olarak suçlanan tek kişi olduğu için ölümü şüpheleri artırdı ve komplo teorilerine yol açtı.

İsrail saldırısını İran’daki casuslar mı organize etti? İsrail saldırısını İran’daki casuslar mı organize etti?

Soruşturma, Epstein'in ortaklarına ve iddia edilen seks ticareti faaliyetlerine karışmış olabilecek herkese odaklanmaya devam etti. Dava, gücün kötüye kullanılması, adalet sisteminin başarısızlığı ve seks ticareti ile küçüklere yönelik istismarın ele alınmasının önemi gibi konulara ışık tuttu. Epstein'in ölümüne rağmen davaya ve ilgili konulara ilişkin soruşturmalar mağdurlar için adaletin sağlanması amacıyla devam etti.

240108131706 03A Jeffrey Epstein 2004 File Restricted

Epstein dava dosyaları

Epstein davasındaki belgelerin ilk 4 kısmı sırayla kamuoyunun erişimine açılmaya başlanmıştı.

Şu ana kadar açıklanan dava dosyalarında, aralarında Prens Andrew, eski ABD başkanları Bill Clinton ve Donald Trump, eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, aktör Kevin Spacey, şarkıcı Michael Jackson, illüzyonist David Copperfield, avukat Alan Dershowitz ve eski New Mexico Valisi Bill Richardson gibi ünlü isimler yer almıştı.

Dosyalarda, Clinton ve Trump'ın isimlerinin yer almasına rağmen eski başkanlara yönelik herhangi bir suçlama yöneltilmemişti.

Bill Clinton'ın genç kadınlardan hoşlandığı gündeme getirilen dosyalarda, Epstein'ın New Jersey'deki mekanlarına gitmeden önce Trump'la iletişime geçtiği öne sürülmüştü.

Dosyalardaki ifadelerden birinde, Epstein'e karşı ana davacı olan Virginia Giuffre'ye atıfla, Bill Clinton'ın Vanıty Fair dergisini "Epstein'ın fuhuş ağı oluşturduğuna yönelik bir yazının yayımlanmaması konusunda tehdit ettiği" iddiası yer almıştı.

Aynı dosyada davacı Giuffre, Clinton'ın Epstein'ın yürüttüğü fuhuş ağından detaylı olarak haberdar olduğunu ve bu isimle birçok kez seyahat ettiğini de öne sürmüştü.

Bill Clinton'ın temsilcileri de eski Başkan'ın, Epstein'ın suçları hakkında bilgi sahibi olmadığını savunmuştu.

C9C64Ad7 Fzfl8R8O5Mwc6Pudmoq8Go

Davanın yayımlanan üçüncü kısmında, Epstein'ın mesaj defterinden yaklaşık 50 sayfalık el yazısıyla yazılmış telefon mesajları ve davayla ilgili keşif ve diğer süreç aşamaları hakkında mahkeme kayıtları yer almıştı.

Kamuoyuna açıklanan dördüncü dosyalarda, Epstein'a ait adada genç kızların yanı sıra o dönemde adada olduğunu reddeden Epstein'ın eski kız arkadaşı Ghislaine Maxwell'in de aralarında bulunduğu 2006'da çekilmiş birçok fotoğraf ortaya çıkmıştı.

Fotoğraflar, fuhuş ağının iç işleyişini ortaya koyan Epstein'ın mağdurlarından Sarah Ransome hakkındaki dosya aracılığıyla açıklanmıştı.

Ari Ben Menashe Lawsuit

MOSSAD ve Epstein ortaklığı

MOSSAD için geçmişte ajanlık yapan Ari Ben Menashe, pedofili ve fuhuş ağı oluşturan Amerikalı milyarder Jeffrey Epstein'in İsrail için çalıştığını itiraf etti. Epstein olayı için "Dünyanın dört bir yanındaki ünlüleri ve politikacıları tuzağa düşürmeyi amaçlayan bir istihbarat operasyonuydu." diyen Menashe, tanınmış isimlerin İsrail'in emrinden çıkmaması için şantaj yapıldığını açıkça ifade etti.

RT kanalında katıldığı programda konuşan Menashe, sunucu Afshin Rattansi’nin, “Ortaya attığınız en endişe verici iddia; tüm Epstein operasyonunun, siyasetçileri ve ünlüleri tuzağa düşürerek İsrail'in varlığı haline getirmek olduğu.” sözlerine “Bu doğru” cevabını verdikten sonra, şunları söyledi:

Dünya'nın dört bir yanındaki çeşitli politikacıları tuzağa düşürmeyi amaçlayan bir istihbarat operasyonu haline geldi. 

Resim 2024 01 10 133720691

Sinagog altındaki tüneller

New York'un Brooklyn bölgesinde yer alan sinagogun altında gizli bir tünel inşa edildiği ortaya çıktı.

Çıkan tünellerin, İsrail'in Gazze'ye saldırmasından ve Epstein'ın müşteri listesinin yayınlanmasından kısa bir süre sonra olması dikkat çekerken, olayla ilgili kan donduran iddialar ortaya atıldı.

Yasa dışı açılan tüneller, çevre sakinlerinin yerin altından gelen insan seslerini polise bildirmesiyle ifşa edildi.

Tüneli doldurmak için pazartesi günü bir çimento kamyonuyla sinagoga gelen polis ekipleri cemaatin direnişiyle karşılaştı.

Çıkan olaylarda tünelden çıkmayı reddeden 10 haham gözaltına alındı. Ekipler, göstericilerin tünellerden çıkarılmasının ardından çalışmalarına devam etti.

G Dax Ue2 W M A A8 W Q6.Jpeg

Tünellere gizlenmiş korkunç malzemeler

New York polisinin tünellere erişmesinin ardından, New York Belediyesi İskan Dairesi Basın Sözcüsü Andrew Rudansky, tünellerde moloz, pislik ve bazı aletler bulunduğu bilgisini paylaştı.

Sosyal medyada paylaşılan görüntülere göre de tünelden, kanlı yataklar, çocuk sandalyesi ve insan dışkıları bulundu.

Tünellere girilmesinden kısa bir süre sonra, polisler tünelleri betonla doldurarak kapattı.

G De Q L X Y X Y A A G Ptr

Birçok çocuk kayboldu

Sosyal medyada paylaşılan görüntülerle desteklenen iddiaya göre, sinagogun, şehrin altından yan taraftaki binaya bağlandığı ve caddeden gizli bir giriş-çıkışının olduğu tespit edildi.

Yeraltı tünellerinin yerel "Çocuk Müzesi"ne bağlandığı iddia edilirken, internette yapılan aramalarda 'Çocuk Müzesi'nde çok sayıda çocuğun kaybolduğuna dair haberlere rastlanıldı.

Thumbs B C 39Dc808E6B468C8313Ab097Ce59Ac541

Sinagog çevresindeki binalara tahliye kararı

Geniş kapsamlı incelemelerin ardından tünellerin üstündeki sinagog ve çevresindeki bazı binaların güvenlik gerekçesiyle tahliye edileceği duyuruldu.

Binaların tahliye edilmesi kararı, basında yer verilmeyen gerçeklerin sosyal medya üzerinden paylaşılmasına engel olabilmek adına olduğu iddialarını ortaya çıkardı.

Onlarca Hasidik Yahudi'ye gözaltı

New York polisinin sinagog altındaki tünel ağını keşfetmesinin ardından, onlarca Hasidik Yahudi'nin gözaltına alınması üzerine, kan donduran iddialar "delil" niteliği taşıdı.

Biden Ile Netanyahu Arasindaki Gerginlik Yukseliyor

ABD ve İsrail arasındaki gerginliğe misilleme

İsrail'in Gazze'ye yönelik işgal politikalarına misilleme olarak 7 Ekim'de gerçekleştirdiği Aksa Tufanı operasyonunun ardından, ABD, İsrail'e tüm gücüyle destek verdi.

Fakat İsrail, saldırılarının boyutunu soykırıma dönüştürmesi ve işlediği savaş suçları sebebiyle uluslarası toplumun tepkisine uğradı.

ABD'nin orantısız güç kullanımı konusunda İsrail'e yönelik tutumunu ve açıklamalarını değiştirmesi sebebiyle, İsrail ve ABD arasında gerginlikler yaşandı.

ABD'deki dehşet veren sinagog altındaki yasa dışı tünellerin bir anda ortaya çıkması ise, ABD'nin İsrail'e desteği azaltması sebebiyle, Netanyahu'nun MOSSAD aracılığıyla Epstein'in çektiği görüntüleri basına sızdırarak ABD'ye şantaj yapması ve ABD'nin de sinagogların altındaki tünelleri deşifre ederek misilleme yaptığı ihtimalini düşündürttü.

Dünyadaki tüm sinagoglar tehlike arz ediyor

Moskova'da 1800'lü yılların başında inşa edilen bir sinagogun da altında tünel olduğu ortaya çıktı.

Sinagogu tanıtan Yahudi bir adam, sinagogun altındaki tüneli,  "Eğer bir katliam olursa, içeri girerler, sonra tünelden geçerler, kiliseden kaçarlar ve kendilerini tehlikenin dışında bulurlar." ifadeleriyle anlattı.

Kan donduran Epstein davasıyla bağlantılı olan sinagog tünellerinin varlığı ise, delil niteliğindeki bulgular sebebiyle dünyanın her tarafında büyük bir pedofili ağının uluslararası bir tehdit oluşturduğunun kanıtını ortaya çıkarıyor.

Dünyanın her yerinde varolduğu ispatlanan sinagog tünelleri, özellikle aileler ve çocuklar için büyük bir tehlike arz ediyor.

3-11

Türkiye'deki aileler tüm sinagogların incelenmesini talep ediyor

Çocukların güvenliği için büyük ölçüde tehlike yaratan ve Siyonizmin kan donduran vahşetini gözler önüne seren delil niteliğinde iddialar, Türkiye'deki kayıp çocuklarla ilgili soru işaretlerini yeniden akıllara getirdi.

Gün yüzüne çıkan olaylar neticesinde, Türkiye'de sinagogların incelenmesi talebi gündeme gelmeye başladı.

Daily Ummah