Pedersen, Suriye'deki iç savaşın 13. yılına girmesi dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. Suriye'deki savaş 13. yılına girerken, kaybedilen sayısız canı derin bir pişmanlıkla hatırladıklarını vurgulayan Pedersen, özellikle zorla yerinden edilenler, keyfi olarak gözaltında tutulanlar ile kaybolan on binlerce kişinin maruz kaldığı taciz ve ızdırabı hatırladıklarını kaydetti.

Pedersen, "Suriye'deki durum savunulamaz ve aynı şekilde devam etmesi insanlığa ve mantığa aykırıdır. Yıkıcı depremlere yanıt verme konusunda karşılaşılan zorluklar, statükonun sürdürülemez ve savunulamaz olduğunun kesin bir hatırlatıcısıydı." ifadelerini kullanarak Türkiye'de meydana gelen ve Suriye'nin bazı bölgelerini de etkileyen depremlerin ardından yardım çabalarını siyaset alanından çıkarmanın kolektif bir insani zorunluluk olduğunu vurguladı.

- "Toplu çabalarımızı, sadece insani yardımlarla sınırlayamayız"

Pedersen, "Toplu çabalarımızı, sadece insani yardımlarla sınırlayamayız. Suriye, harap olmuş, bölünmüş ve yoksullaştırılmıştır ve aktif bir çatışma halindedir. Suriye'nin egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü tehlikeye atılmış durumdadır. Bu problemleri çözecek, Suriye'nin egemenliğini, toprak bütünlüğünü yeniden tesis edecek, Suriye halkının onurlu bir şekilde yaşamasını ve kendi geleceğini çizmesini sağlayacak kapsamlı bir siyasi çözüm olmazsa, Suriyelilerin acısı sürecek." ifadelerine yer verdi.

Depremlerin bir dönüm noktası olabileceğinin de altını çizen Pedersen, son haftalarda, her taraftan geçici de olsa önceki pozisyonların ötesine geçen insani adımlara tanık olduklarına işaret etti. Pedersen, ileriye dönük bir yol bulunması için aynı mantığın siyasi cephede de uygulandığını görmeleri gerektiğini belirtti.

Pedersen, Suriye'de, adım adım güven artırıcı önlemleri tesis etmek, anayasal yolu devam ettirmek ve önemli ölçüde ilerletmek, tutuklular, kaçırılanlar ve kayıp kişiler hakkında somut adımlar atmak, ülke çapında bir ateşkese doğru sahada sükuneti sürdürmek ve siyasi çözümü öngören Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 2254 sayılı kararını uygulamak için daha geniş bir sürecin ilerlemesi gerektiğinin de altını çizdi.