Filistinli Selma, İsrail kontrolündeki Erez Sınır Kapısı'ndan Gazze Şeridi'ne girmeden önce, nöbetçi ondan işaret diliyle "Yerleşim Beyannamesi" başlıklı bir belgeyi imzalamasını istedi.

Bunun üzerine genç kız, uzun yolculuktan yorulduğu ve giriş işlemlerini bir an önce tamamlamak istediği için belgenin içeriğini okumadan alelacele imzaladı.

Belgenin hızlı imzalanmasından dolayı, Selma hareket özgürlüğü hakkından kesin olarak feragat etti.

Kendisinin ve ailesinin Filistin toprakları arasında hareket etmesine engel oldu. Ve kuşatma altındaki Gazze Şeridi'nde kalmayı kabul etmiş oldu.

"Gazze Yerleşim Belgesi" nedir?

"Yerleşim Beyannamesi" belgesi, Filistinli bir kişinin Gazze Şeridi'nden kalıcı olarak ayrılmadan Filistin veya İsrail topraklarına doğru girmek istediğini beyan etmesi durumunda, İsrail makamlarının kişinin bu topraklara girmesine izin vermemesi olarak tanımlanıyor.

Ayrıca Tel Aviv, kişi Batı Şeria'da ikamet ediyorsa ikamet ettiği yeri kendisine haber vermeden ve bunu kimlik kartına eklemeden Gazze'yle değiştirebilir.

"Yerleşim Beyannamesi", Arapça olarak kurallara uygun bir şekilde yazılmış tek bir sayfadan oluşur.

Ancak çok kısa bir üslupla yazıldığı için Selma ve onun gibilerin belgeyi okuması, muhtevasını ve manasını anlaması bile güçtür.

Belge imzalandıktan sonra, kişi Gazze Şeridi'nden Batı Şeria'ya geçme hakkından feragat etmekle yükümlüdür.

Beyannamenin içeriğini bilmediğini söyleyen Selma, "Seyahatin yorgunluğunu attıktan sonra imzaladığım belgeyi insan hakları merkezlerine sordum ve içeriğini öğrendim. Seyahatten yorulduğumda önemsemeyip aldandım ve okumadım. İsrail'in kasıtlı olarak belgeyi açıklamadığını ve ima ettiği sonuçları açıklığa kavuşturmadığını düşünüyorum" dedi.

1086591-265667012

Belge kime sunuluyor?

Selma için sorun "felaket".

Çünkü şu anda Gazze'de yaşıyor olmasına rağmen, Gazze Şeridi onun memleketi değil.

O, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus şehrinde doğup büyüdü ve bunu doğrulayan belgeleri var.

Gazze Şeridi'nden bir adamla evlendikten sonra oraya taşındı ve ailesini görmek veya başka amaçlar için sık sık Filistin toprakları arasında seyahat ediyor.

Genellikle bu belge, Batı Şeria'da ikamet eden ve Gazze Şeridi'ne girmek isteyen kimlik kartı kayıtlı tüm Filistinlilere sunulur.

Bu belge 2007'deki Filistin bölünmesi olaylarından sonra Batı Şeria'ya taşınan ancak Gazze'de doğmuş olanları da kapsıyor. Daha sonra onlar kimlik kartlarındaki ikamet yeri alanını değiştirebildiler.

Bu belge, kıyı şeridine girmek isteyen herhangi bir Filistinliye ek olarak Filistin şehirlerinde yaşayan ve Gazzeli erkeklerle evli kadınlar ya da bunun tam tersi, serbest bırakılan mahkumlar, Gazze Şeridi'ne sürgün edilenler, ya da kuşatma altındaki şehirde kendilerine bir proje başlatmak için çalışan işadamlarını da kapsıyor.

Gazze'deki devlet

İsrail'in 2009'da "Gazze içindeki Yerleşim Belgesini" uygulamaya koyması, ancak son yıllarda bunu durdurması veya hafifletmesi ve şimdi de yılın başında yeniden yoğun bir şekilde bu politikaya geri dönmesi, arkasındaki amaca ilişkin soru işaretlerini gündeme getirdi.

Demografi araştırmacıları, bu önlemin Gazze'de bir Filistin devleti ilan etmeye hazırlanılırken Filistinlilerin varlığını sınırlayacağına inandıklarını ifade ettiler.

Ayrıca bu politika, yer sıkıntısı çeken Gazze Şeridi'nde hızla artan nüfus yoğunluğunu daha da artıracaktır.

Gözlemciler, "Yerleşim Belgesi"nin uluslararası hukuk ve Cenevre Sözleşmesi tarafından yasaklanan, zorla sınır dışı etme biçimi olduğuna inanıyorlar.

Uluslararası Kriz Grubu'ndan (International Crisis Group) Tarık Bakuni, "Bu politikanın nihai amacı iyi biliniyor. Filistinlileri Gazze'ye hapsetme stratejisi, İsrail'in orada bir Filistin devleti kurma planını hayata geçirmek anlamına geliyor. Bu kolay olmayacak ama uzun vadede bir seçenek haline gelecek. Bunun olmasını önlemek için grup içinde çalışıyoruz ve müdahale ediyoruz. Ancak Batı Kudüs'teki hükümet kararını verdi" dedi.

Zorla sınır dışı etme

Kadın Koruma Merkezi'nin (hükümet dışı bir insan hakları örgütü) avukatı Hibe ed-Denef, "İsrail'in Filistinlilere karşı yeni politikası zorunlu sınır dışı etme olarak sınıflandırılıyor ve ayrıca hareket hakkını etkilemesinin yanı sıra uzun vadeli sosyal ve psikolojik sonuçları da var. Bu prosedür, pratikte zorla sınır dışı etme ve uluslararası hukuk ile Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'nin ciddi bir ihlalini teşkil ediyor ve bir savaş suçu anlamına geliyor. Bu nedenle, 'Yerleşim Belgesi'nin uygulanmasını durdurmak için İsrail'e Yüksek Mahkemesi'nde dava açmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Aslında, Tel Aviv hala nüfus kayıtlarını kontrol ediyor. Bu yüzden Filistin Otoritesi, vatandaşlarının verilerinde herhangi bir değişiklik yapamıyor.

Gazze veya Batı Şeria sakinlerinin ikamet yerini belirlemesini kontrol eden İsrail makamlarına bildirimde bulunmadan, doğum, ölüm, hatta evlilik veya boşanma yahut ikamet adresi değişikliği yapılamıyor.

Bu, Filistinliyi nerede yaşayıp çalışacağını ve hatta aile hayatını seçme hakkından mahrum ediyor.


Demografik hedefler

"Gisha Meslek" Derneği/Cemiyeti (Tel Aviv'deki Filistinlilerin haklarını savunan bir İsrail sivil toplum kuruluşu), Yerleşim Belgesi'nin İsrail yasalarını ihlal ettiğini ve bölgede demografik mühendislik girişimi olduğunu iddia ediyor.

İsrail, yılın başından bu yana yaklaşık 80 Filistinliyi "Gazze Yerleşim Belgesi'ni imzalamaya zorladı.

Bununla birlikte, yetkililerin ikamet yerlerini Batı Şeria yerine Gazze Şeridi olarak değiştirdiği kişilerin sayısına ilişkin veri bulunmuyor.

Gisha Meslek Derneği'nin İletişim Koordinatörü Meryem Marmur, "İsrail, Batı Şeria üzerindeki kontrolünü güçlendiriyor ve Yerleşim Belgesi demografik ve siyasi hedefleri destekliyor. Bunların arasında Gazze Şeridi'nin tecrit edilmesi ve Batı Şeria'nın fiilen ilhak edilmesi de var. Bu kısaca ırksal ayrımcılık politikasının bir parçası" şeklinde konuştu.

Normların ihlali

İsrail, Batı Şeria'da mümkün olduğunca az Filistinlinin yaşamasını sağlamaya çalışıyor. Yetkili makamların uyguladığı şey, kanunla korunan kişilerin gerekçesiz olarak toplu ve bireysel zorla nakli anlamına geliyor.


Uluslararası hukuka göre, koruma altındaki bir kişi evine dönme hakkına sahiptir ve bu hakkından zorla feragat ettirilmesi hakkında açık bir yasak var.

Cenevre Sözleşmesi'nin 47'nci maddesine göre; "Korunan nüfusun kendilerine tanınan hak ve menfaatlerin herhangi bir şekilde ortadan kaldırılması yasaktır."


İsrail'in tepkisi

İsrail Hükümeti'nin Filistin topraklarındaki faaliyetlerinin koordinatörü Gassan Alyan, "Hamas Gazze'de iktidara geldiğinden beri İsrail Devleti, Gazze Şeridi ile Batı Şeria bölgesini birbirinden ayırma politikası geliştirdi. Buna göre, iki bölge arasındaki geçişlerin insani vakalar ve prosedürlere uygun istisnai vakalarla sınırlandırılmasına karar verildi. Belge, Filistinlilerin Batı Şeria'yı veya İsrail'i ziyaret etmesini engellemiyor. Ancak tedavi, mesleki kurs veya İsrail izin sisteminde belirtilen diğer nedenlerle ilgili kriterlerle sınırlandırıyor" açıklamasında bulundu.