ABD destekli terör örgütü PKK/YPG, 2015'te Rakka ilinde DEAŞ'la çatışmaları bahane ederek, Arapların yaşadığı çok sayıda köyü işgal etti.
Tel Abyad'ın batısında 8 Mart köyündeki Arapların varlığını hedef alan teröristler, buradaki sivilleri ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin saldıracağı tehdidiyle yerinden etti.
Saldırılar, alıkoyma ve öldürülmekten korkan aileler, yanlarına evlerinin anahtarlarını alıp, 8 Mart köyünü terk etmek zorunda kaldı.
Köy halkının yerinden edilmesiyle PKK/YPG'li teröristler köyü yağmaladı.
Bölgede işgalini güçlendirmeyi ve demografik yapıyı değiştirmeyi planlayan terör örgütü, ailelerin geri dönüşünü engellemek için evlerin bir kısmını iş makineleriyle yıkıp mayın ve patlayıcılarla da havaya uçurdu.
Köyüne geri dönemeyenlerden Abdülaziz Muhammed, 2015'te ailesiyle Tel Abyad ilçe merkezine yerleşti.
3 çocuk babası Abdülaziz Muhammed, hikayesini ve köyünün akıbetini AA muhabirine anlattı.
Muhammed, "Geri dönemedik. Daha sonra köye giden bütün yolları toprak bariyerlerle kapattılar." dedi.
Örgütün "Köye ne zaman dönebiliriz?" diye soranları alıkoyduğunu belirten Muhammed, evlerine dönecek günü sabırsızlıkla beklediklerini kaydetti.
"Duvardaki bakır kablolarını çaldılar"
Teröristlerin köyü ele geçirdikten sonra yaptıklarına ilişkin Muhammed, "Ahırların çatılarını ve duvardaki bakır kablolarını çaldılar. Evlerde ve köyde ne varsa talan edip yağmaladılar. 20-30 evi patlatarak havya uçurdular." şeklinde konuştu.
Muhammed, örgütün o dönem geri dönmek isteyen köylülere, gençlerin saflarına katılması şartı koştuğunu belirterek, "Örgüte katılma isteğini kesinlikle kabul etmedik. Bizi ve çocuklarımızı yerinden eden, evlerimizi yıkan bir örgüte biz nasıl olur da katılırız?" ifadesini kullandı.
PKK/YPG'li teröristlerin, örgüte karşı çıkan köylülerden intikam almak için burada zorla alıkoyduğu gençleri DEAŞ ile sözde savaşta kullanarak ölümlerine neden olduğunu anlattı.
"9 yıldır evimin anahtarlarını saklıyorum"
Yerinden edildikten sonra akrabalarının farklı bölgelere dağıldığını ifade eden Muhammed, "Köyümüz ve ailemiz parçalandı, kimi Türkiye'de, Tel Abyad'da, Rakka'da kimi de toprak altında." dedi.
Memleket hasretiyle yaşamanın dayanılmaz olduğunu vurgulayan Muhammed, çocuklarının bir gün köylerine dönerek topraklarına sahip çıkacağına inandığını söyledi.
Muhammed, köydeki anılarının taş ve topraktan ibaret olmadığını dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti:
"9 yıldır evimin anahtarlarını saklıyorum. Ben dönmesem de çocuklarım dönüp o kapıyı açacak. Babam bu evi inşa etmek için ömrünü tüketti. Bugün ya da yarın, bir yıl veya on yıl sonra olsa bile döneceğiz. Bu toprak bizim."
