ABD Başkanı Donald Trump’ın, “İsrail’in Batı Şeria’yı ilhak etmesine izin vermeyeceğim” şeklindeki açıklaması, İsrail sağında ve özellikle Netanyahu’nun destekçileri arasında adeta deprem etkisi yarattı. İsrail’in önde gelen gazetelerinden Maariv’in Cuma günü yayımladığı habere göre, aylarca süren yoğun medya kampanyaları, hükümet yetkililerinin sürekli verdiği mesajlar ve ilhakın an meselesi olduğu yönündeki beklentiler, Trump’ın bu net çıkışıyla bir anda yerle bir oldu.
Gazete, İsrail açısından bu açıklamanın artık “taktiksel bir ret” değil, stratejik bir sınır çizgisi anlamına geldiğini vurguladı. ABD’nin, İsrail’in siyasi ve güvenlik alanındaki en önemli ve neredeyse tek gerçek ortağı olarak, “ilhak yok” diyerek kırmızı çizgiyi çektiği belirtildi. İsrail sağında bir süredir “tarihi bir kurtuluş” olarak görülen ilhak beklentisi, Trump’ın sözleriyle bir anda bir hayale dönüştü.
Açıklama, Arap dünyasında ise olumlu karşılandı. Özellikle Ürdün, Mısır ve Körfez ülkeleri, tek taraflı bir ilhak adımının kendilerini halklarının öfkesine karşı zor durumda bırakacağı endişesinden kurtulduklarını hissetti. Gazete, bu gelişmenin ABD’nin İsrail’e “yeter artık” diyebileceğinin bir göstergesi olarak yorumlandığını aktardı.
Maariv, Trump ile Netanyahu arasındaki görüş ayrılığının artık açıkça ortaya çıktığını, Trump’ın zaman zaman tutarsız ve öngörülemez olsa da, gerektiğinde sınır çizebildiğini yazdı. Trump’ın, bölgesel riskleri görerek, İsrail’in ilhak hayalini feda edip Arap ülkeleriyle ilişkilerini güçlendirmeyi tercih ettiğine dikkat çekildi. Netanyahu’nun ise karar almaktan kaçınarak süreci sürekli ertelediği, asıl korkusunun başarısızlık değil, karar vermek olduğu belirtildi.
Gazete, Netanyahu’nun zamanının daraldığını, Pazartesi günü Beyaz Saray’da kendisinden net cevaplar isteneceğini, eğer karar Kudüs’ten çıkmazsa, bu kararın Oval Ofis’ten çıkacağına işaret etti.




