ABD Başkanı Donald Trump, ikinci dönemindeki ilk yurtdışı ziyaretini Orta Doğu’ya gerçekleştirdi. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar’ı kapsayan üç günlük gezisinde Trump, toplamda 2 trilyon dolarlık yatırım anlaşmaları ve silah satışlarıyla dikkat çekti. Beyaz Saray, bu anlaşmaları Trump yönetiminin büyük bir ekonomik ve siyasi zaferi olarak nitelendirdi.

Trump, Riyad’da düzenlenen bir yatırım zirvesinde yaptığı konuşmada, ABD’nin Orta Doğu’da “müdahaleci” politikalardan uzaklaşarak daha “gerçekçi” bir yaklaşım benimseyeceğini duyurdu. Bu açıklama, özellikle Irak ve Afganistan savaşlarını destekleyen neokonservatiflere yönelik bir eleştiri olarak değerlendirildi.

Gazze krizi ve İsrail ile gerilim

Trump’ın gezisi, İsrail ile ABD arasındaki gerilimin arttığı bir döneme denk geldi. İsrail’in Gazze’ye yönelik bombardımanını yoğunlaştırdığı bir dönemde Trump, İsrail’i ziyaret etmedi. Bu durum, ABD’nin İsrail Başbakanı Netanyahu yönetimiyle ilişkilerinde bir soğuma yaşandığı şeklinde yorumlandı.

Trump, Gazze konusunda “özgürlük bölgesi” oluşturma fikrini dile getirirken, bu öneri uluslararası hukuk uzmanları tarafından “etnik temizlik” olarak değerlendirildi. Gazze’deki insani kriz devam ederken, Trump’ın bu konuda somut bir adım atmaması eleştirilere yol açtı.

Suriye yaptırımları kaldırılıyor

Trump, Riyad’da yaptığı bir diğer açıklamada, Suriye’ye uygulanan ekonomik yaptırımların kaldırılacağını duyurdu. Bu karar, Suriye’nin yeni lideri Ahmed Şara ile yapılan görüşmelerin ardından alındı. Trump, bu adımı Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talebi üzerine attığını belirtti.

“El-Şara genç ve çekici bir lider.” diyen Trump, Suriye’nin ekonomik olarak yeniden inşası için büyük bir fırsat sunduğunu ifade etti. Ancak İsrail, bu karara sert tepki gösterdi ve Şara’yı “terörist” olarak nitelendirdi.

İran ile yeni bir sayfa

Trump, Suudi Arabistan’da yaptığı konuşmada İran ile hızlı bir anlaşma yapmak istediğini belirtti. “Onların başarılı bir ülke olmasını istiyoruz, ama nükleer silah sahibi olmalarına izin veremeyiz.” diyen Trump, İran’a yönelik ekonomik baskıyı artırma tehdidinde bulundu.

Yatırımlarla “yeni bir altın çağ”

Trump’ın gezisinin en dikkat çekici yönlerinden biri, Suudi Arabistan, Katar ve BAE ile yapılan toplam 2 trilyon dolarlık yatırım anlaşmaları oldu. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, “Başkan Trump, Amerika’ya yatırım çekerek adil ticaret anlaşmaları sağlıyor ve gelecek nesiller için kalıcı refahın yolunu açıyor.” denildi.

Trump’ın bu açıklamaları, ekonomik başarılarını ön plana çıkarma çabası olarak değerlendirilirken, Orta Doğu’daki siyasi krizler ve insani trajediler gölgede kaldı.

daily ummah