Ülkede muhalefetin çatı oluşumu Ulusal Kurtuluş Cephesi ile sol partilerden oluşan Demokratik ve İlerici Güçler Koordinasyonu tarafından yapılan açıklamalarda, açlık grevine başlayan “siyasi tutuklulara” destek mesajları paylaşıldı.
İşçi Partisi, Demokratik Akım Partisi ile İş ve Özgürlükler için Demokratik Blok Partisi’nin de aralarında yer aldığı Demokratik ve İlerici Güçler Koordinasyonunun açıklamasında, “Koordinasyonumuz, herhangi bir yargılanma olmadan bir yılı aşkın süredir cezaevinde olan siyasi tutuklulara ve 12 Şubat’ta başlattıkları açlık grevine tam destek veriyor.” ifadelerine yer verildi.
Tüm “siyasi tutukluların” serbest bırakılması çağrısı yapılan açıklamada, “Siyasi tutuklular tekrar özgürlüklerine ve ailelerine kavuşana kadar desteğimiz devam edecek.” denildi.
Ulusal Kurtuluş Cephesinden yapılan açıklamada ise “Yasal herhangi bir gerekçe sunulmadan bir yılı aşkın süredir cezaevinde olan siyasi tutuklular ile dayanışma içerisindeyiz. Açlık grevlerini desteklediğimiz tutukluların derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.” ifadesi kullanıldı.
“Siyasi tutuklular” 12 Şubat’ta açlık grevine başladı
"Devlet güvenliğine karşı komplo kurmak" iddiasıyla tutuklananların yakınları tarafından oluşturulan Mahkum Aileleri Koordinasyonu tarafından 11 Şubat’ta yapılan açıklamada, "devlet güvenliğine karşı komplo kurmak" suçundan tutuklu yargılanan 6 siyasi mahkumun, yapılan baskıların durdurulması, hak ve özgürlüklerinin iadesi için 12 Şubat’tan itibaren açlık grevine başlayacağı duyurulmuştu.
Haksız yere tutuklandıkları vurgulanan açıklamada, açlık grevine girecek siyasilerin, Anayasa Profesörü Cevher Bin Mübarek, Cumhuriyet Partisi Genel Sekreteri İsam eş-Şabi, Nahda Hareketi'nin eski yöneticilerinden Abdulhamid el-Celasi, İş ve Özgürlükler için Demokratik Blok Partisi yöneticilerinden Hiyam et-Turki, eski Demokratik Akım Partisi Genel Sekreteri Gazi eş-Şevaşi ve Umut Partisi lideri Rida Bilhac olduğu kaydedilmişti.
"Devlet güvenliğine karşı komplo kurmak" soruşturmasında onlarca kişi tutuklandı
Tunus'ta "Muhalefeti sindirmeyi amaçladığı" iddia edilen ve 11 Şubat'ta başlayan gözaltı operasyonlarıyla onlarca siyasetçi, gazeteci, aktivist, hakim ve iş insanı "devlet güvenliğine karşı komplo kurmak" suçlamasıyla tutuklanmıştı.
Bir toplantıdaki sözleri nedeniyle "halkı iç savaşa yönlendirmek" suçlamasıyla 17 Nisan'da evine baskın yapılarak gözaltına alınan Nahda lideri Raşid el-Gannuşi hakkında da ulusal ve uluslararası arenadaki tepkilere rağmen 48 saatlik polis sorgusunun ardından tutuklama kararı verilmişti.
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ise ülkede bazı siyasilerin, "devletin güvenliğine karşı komplo kurmak" ve "ekonomik krizi körüklemeye yönelik adımlar"dan ötürü gözaltına alındığını söylemişti.
