Büyükelçi Eler, BM Viyana Ofisi’nde süren Suçun Önlenmesi ve Ceza Adaleti Komisyonu kapsamında Türkiye’nin terörle mücadele, Ukrayna’da süren savaşa yönelik yaklaşımı ve İsrail’in Gazze’deki saldırılarını ele alan bir konuşma yaptı.
Eler, İsrail’in uluslararası hukuku hiçe saymasının tüm bölgesel ve küresel düzeni tehlikeye attığını ifade etti.
Güney Afrika’nın İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) açtığı davaya Türkiye’nin de müdahil olma kararını uluslararası kamuoyuyla paylaştığını hatırlatan Eler, "BM Güvenlik Konseyi kararlarına rağmen İsrail, saldırılarını durdurma, katliamlara son verme ve Gazze'ye kesintisiz insani yardım sağlama çağrılarını göz ardı etmeyi sürdürüyor." dedi.
Eler, Filistin’in BM nezdindeki hak ve ayrıcalıklarının genişletilmesine yönelik son BM Genel Kurulu kararlarını Türkiye olarak memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, Orta Doğu da iki devlet vizyonuna dayanan adil bir çözüm olmadan kalıcı barış sağlanamayacağını vurguladı.
Terörle mücadelede dayanışma ve kararlılık beklentisi
Türkiye’nin teröre karşı yürüttüğü mücadeleye de değinen Eler, organize suç oluşumlarının terör örgütlerini beslediğine dikkati çekti.
Eler, Türkiye’nin PKK/KCK/PYD-YPG, FETÖ ve DEAŞ'ın da aralarında bulunduğu birçok terör örgütüyle mücadele ettiğine işaret ederek, "Türk güvenlik güçlerinin gerçekleştirdiği çok sayıda operasyon, insan kaçakçıları ve organize suç gruplarının terör örgütleriyle güçlü bir şekilde bağlantılı olduğu yönündeki acı gerçeği ortaya koyuyor. Bu örgütler faaliyetlerini çoğunlukla uyuşturucu kaçakçılığı, insan ticareti ve ateşli silah kaçakçılığı gibi organize suçlarla finanse etmektedir." diye konuştu.
Terör örgütlerinin farklı isimler altında çeşitli ülkelerdeki uzantıları ve işbirlikçilerine karşı Türkiye’nin mücadelesinin kararlı şekilde süreceğini vurgulayan Eler, "Terörün küresel barış ve güvenliğe ciddi bir tehdit oluşturması nedeniyle uluslararası toplumdan gerçek bir dayanışma ve kararlılık bekliyoruz." ifadesini kullandı.
Eler, Türkiye’nin göçmen kaçakçılığıyla mücadeleye ve düzensiz göçü yönetmeye kararlı olduğunu, küresel bir olgu olan göç konusunun ele alınması için uluslararası, bölgesel ve ikili işbirliğinin önemli ve küresel, sürdürülebilir bir yaklaşımın çözüm için kaçınılmaz olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin Ukrayna'daki savaşın başlangıcından bu yana müzakere yoluyla çözümü savunduğunu aktaran Eler, Türkiye'nin uluslararası hukuka dayalı, sürdürülebilir ve adil barış için tüm diplomatik çabaları yapıcı şekilde desteklemeye devam edeceğini dile getirdi.
Eler, suç oranlarını azaltmak, toplumsal uyum ve hukukun üstünlüğünü geliştirmek için ırkçılığın, yabancı düşmanlığının, İslamofobinin ve ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına öncelik verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Komisyon kapsamında aralarında Türkiye, Pakistan, Azerbaycan, İran gibi ülkelerin bulunduğu 30 devletin İslamofobi ve din alanındaki hoşgörüsüzlüğe karşı ortak bildirisi okundu.
