Ürdün Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Süfyan el-Kudat, yaptığı yazılı açıklamada, "İsrail, Kudüs'teki işgalci güç olarak uluslararası hukuk ve insan hakları kapsamındaki yükümlülüklerini dikkate almalı." ifadelerini kullandı.

İsrail: ABD'nin silah kesintisine rağmen Refah'a saldıracak kadar silahımız var İsrail: ABD'nin silah kesintisine rağmen Refah'a saldıracak kadar silahımız var

İsrail'e Mescid-i Aksa'ya yönelik tüm ihlalleri durdurması ve kutsallığına saygı göstermesi çağrısında bulunan Kudat, İsrail'in işgal altındaki Kudüs üzerinde egemenliği bulunmadığını ve Mescid-i Aksa'ya giriş konusunda herhangi bir kısıtlama getirme hakkına sahip olmadığını vurguladı.

Kudat, şunları kaydetti:

"Mescid-i Aksa'ya yönelik devam eden ve kabul edilemez provokatif uygulamalar ve bunların tırmandırılması, uluslararası hukukun, Kudüs'teki mevcut tarihi ve hukuki durumun ve kutsallıkların açık ve kabul edilemez bir ihlalidir."

İsrail polisinin korumasındaki binden fazla fanatik Yahudi yerleşimci, "Sukot (Çardaklar) Bayramı"nın üçüncü gününde işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemişti.

Yahudi yerleşimciler dini bayramlarının olduğu dönemlerde Mescid-i Aksa'ya baskınlarını artıyor.

Yahudilerin 29 Eylül'de başlayan Sukot (Çardaklar) Bayramı, bir hafta boyunca devam edecek.

Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.

Ancak Yahudiler, 2003'ten bu yana İdarenin izni olmadan İsrail'in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor. Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini vurguluyor.