Suudi Arabistan ve Fransa, Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde Gazze'deki çatışmalar için bir konferans düzenleyerek, bölgedeki insani krizin sona ermesi için bir dizi öneride bulundu. Konferansta, Gazze'de bir ateşkes sağlanması, Hamas'ın silahsızlandırılması ve 1967 sınırları temelinde bir Filistin devleti kurulması gerektiği vurgulandı. Bu sınırlar, Gazze, işgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'ü kapsamaktadır.
Birleşik Krallık, bu hafta içerisinde, eğer Eylül ayına kadar Gazze'de bir ateşkes sağlanmazsa Filistin devletini tanıyacağını duyurdu. Kanada ve Portekiz de Birleşik Krallık'ın bu kararını destekleyerek Filistin devletinin tanınmasına yönelik adımlar atacaklarını açıkladı.
Almanya'nın en üst düzey diplomatlarından Johann Wadephul, Perşembe günü İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar ve Başbakan Netanyahu ile görüşmeden önce, “İsrail giderek daha fazla azınlık durumuna düşüyor.” şeklinde bir uyarıda bulundu.
Amerika Birleşik Devletleri ise mevcut pozisyonunu sürdürmeye devam ediyor. ABD Dışişleri Bakanlığı, Filistin Yönetimi'nden yetkililere vize vermeyeceğini açıkladı. Bu yönetim, işgal altındaki Batı Şeria'nın bazı bölgelerinde sınırlı özerkliğe sahip ve ABD’nin Arap müttefikleri, savaş sonrası Gazze'yi yönetmek için bu yönetimi destekliyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu özel elçisi Steve Witkoff ve İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee, Cuma günü Gazze'ye giderek yardım dağıtım noktalarını inceleyecek. Bu ziyaret, Witkoff'un Gazze'ye yaptığı ikinci ziyaret olacakken, bir ABD büyükelçisinin bölgeye yaptığı ilk ziyaret olma özelliğini taşıyor.
Gazze'de ölü sayısı 60,000'i aşarken, bu ölümlerin büyük çoğunluğunu kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. Filistin Sağlık Bakanlığı, savaşın başlamasından bu yana en az 154 kişinin, 89'unun çocuk olduğu açlıktan öldüğünü bildirdi.





