Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Winston Peters, yazılı açıklamasında, Filistin'e yönelik yapacakları 5 milyon dolarlık yeni yardımın Dünya Gıda Programı (WFP) ve Birleşmiş Milletler (BM) Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) üzerinden ulaştırılacağını belirtti.
Bölgedeki çatışmaların siviller üzerindeki etkisini "korkunç" olarak nitelendiren Peters, "2,2 milyon insan Gazze'de açlığın eşiğindeyken, Dünya Gıda Programı'nın çalışmaları her zamankinden daha önemli. İsrali'i, denetim süreçlerini bir düzene oturtarak, daha fazla sınır geçişi açarak ve gerekli yardımları ulaştıranların güvenliğini sağlayarak Gazze'ye daha çok insani yardım girişini kolaylaştırmaya davet ediyoruz." çağrısında bulundu.
Öte yandan Yeni Zelanda'nın, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) sağladığı yardımları askıya aldığını belirten Peters, UNRWA çalışanlarına yönelik yürütülen soruşturma için BM ve diğer bağışçı ülkelerle temas halinde olduklarını kaydetti.
UNRWA'nın işlevi ve İsrail'in iddiaları
BM üyesi devletlerin gönüllü katkılarıyla finanse edilen UNRWA, faaliyetlerine başladığı 1950'den bu yana Filistinli mültecilere gıda, sağlık, eğitim, barınma gibi insani yardımları sağlayan ana kuruluş konumunda bulunuyor.
Ajans, 5,9 milyon Filistinli mülteciye destek sağlıyor. 74 yıldır Filistinlilerin yaralarını sarmaya çalışan UNRWA'nın tesisleri, bu süreçte defalarca İsrail tarafından vuruldu, tonlarca gıda ve ilaç yok edildi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrailli yetkililerin UNRWA personelinin 7 Ekim saldırılarına karıştığına ilişkin iddialarının acilen soruşturulmasını istemişti. UNRWA da İsrail'in iddialarına yönelik soruşturma başlatmıştı.
Almanya, İsveç, İsviçre, İtalya, Kanada, Finlandiya, İzlanda, Avustralya, İngiltere, Hollanda, ABD, Fransa, Avusturya, Japonya, Estonya ve Yeni Zelanda, UNRWA'ya yönelik finansal desteklerini geçici süreyle durdurma kararı aldıklarını açıklamıştı.
Norveç, İrlanda, İspanya ve Belçika ise UNRWA'ya desteklerini sürdüreceklerini duyurmuştu.
