Savaşın şiddetine rağmen direniş iyi durumda ve Gazze topraklarındaki kardeşleriniz bu düşmanla yüzleşiyor ve Kudüs'ün kalbinde ve Batı Şeria'da operasyonlar artıyor ve bu tarihi bir savaş; evet, güç dengesi bizim lehimize değil ama Allah bizimle ve bundan sonra milletimiz ve davamızın doğruluğu ve adaleti bizimle.
Evet, savaş uzun sürdü ve acı büyüktü ama acı her zaman savaşın niteliği düzeyindedir. 7 Ekim'deki durumun doğası bu varlığı sarstı, bu diğer savaşlar gibi bir savaş değil, bu düşmanla aramızdaki çatışmanın tarihinde ve Filistin'in kurtuluşunda belirleyici bir savaş.
Bu savaş düşmanın uluslararası arenadaki çirkin yüzünü ortaya çıkardı.
Filistin için sokağa çıkan milyonlar, bunun sürdürülebilir olmasını istiyoruz ve bunun organize edilmesi, motive edilmesi, yönetilmesi ve kurumsallaştırılması gerekiyor.
Açlıkla mücadele düşman tarafından kullanılan alçakça bir araçtır ve Gazze topraklarında, özellikle de Gazze'nin kuzeyinde açları doyurmayan bazı eleştirel sesler dışında dünya sessizdir.
Siyasi savaş gibi medya savaşı da tüm hızıyla devam ediyor ve örgütlerden, güçlerden, yöneticilerden, hükümetlerden, liderlerden ve önderlerden beklenen, Gazze'deki halkımıza sahada onlarla birlikte olduğumuzu hissettirmektir.
Hareketin liderliği, sahadaki savaştan daha az şiddetli olmayan bir müzakere savaşı yürütüyor ve Allah'ın izniyle onları sahada da, müzakerede de yeneceğiz.
Müzakerelerde saldırının durdurulması, Gazze'den çekilme, başta kuzey Gazze olmak üzere yerlerinden edilenlerin yerlerine dönmesi, gerekli tüm yardım, barınma ve yeniden imarın sağlanması ve kuşatmanın sona erdirilmesi konularında ısrar ediyoruz.
Bu hedeflere ulaşana ve müzakere savaşını sahada yaptığımız gibi sağlamlık ve siyasi manevra kabiliyetiyle yönetene kadar mahkumlarını serbest bırakmayacağız.
Zorluklar büyük ve Gazze'ye, kardeşlerinize, direnişe, El Aksa'ya yönelik tehlike devam ediyor ve Ramazan ayının sonunda tehditler var ve hazır olmamız gereken açık bir savaşla karşı karşıyayız.
Daily Ummah
