14 Mayıs seçimleri öncesinde HDP'nin desteklediği Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçimi kazanmasının zor olduğunu ifade eden Zafer Partisi Başkanı Ümit Özdağ'ın ikinci turda Kemal Kılıçdaroğlu'na destek vermesinin uluslararası siyaset bağlamında nasıl bir denkleme karşılık geldiğini Ensar Çalışkan yorumladı. Çalışkan'a göre HDP ve Ümit Özdağ'ı bir araya getiren gerekçe iç politikayla ilgili değil. Her iki odak da uluslararası denklemin kendilerini yönlendirdiği noktada konumlanıyorlar.
"HDP ve Zafer Partisini aynı adayda buluşturan iç politika değil. Kendimizi kandırmayalım.
Bugün şahit olduğumuz ırkçılık yakın siyasi tarihteki milliyetçi refleksleri aşan bir nitelikte. Türk milletinin imparatorluk genlerini ve kapsayıcılığını ortadan kaldırıp doğal nüfuz alanını daraltmak isteyen söylem temelde İsrail’in güvenlik politikalarına bağlı.
Ümit Özdağ öyle durup dururken bu refleksi verecek kadar cahil birisi değil. Neden konu sığınmacılar iken kısık sesle ama Suriyeli sığınmacılar iken bağırarak “Gerekirse zorla göndereceğiz” diyorlar. Çünkü Arap kuşağıyla Türkiye’nin hem fiziki hem kültürel hem de stratejik bağlarının koparılması İngiltere’nin bölgeye girdiği günden beri işletilen bir süreç.
İsrail’in gerçek kurucu babası olan İngiltere herhalde Arap milliyetçiliğini tasarlayıp Osmanlı İmparatorluğunu darmadağın ederken bunu hesapsız yapmadı. Bugün İsrail’in güvenlik zemini ırkçılığın Türkiye’de yükseltilmesi ve Türkiye’nin gönül coğrafyasından koparılmasıyla doğrudan alakalı.
Eğri oturup doğru konuşalım. Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP nasıl oldu da en başından beri sistematik şekilde devam ettirdiği ırkçılık karşıtı söylemini çöpe atarcasına bir hamle yapabildi? Kendi iradesiyle böylesine çelişkili bir politika ürettiğine inanmak bedava ancak ben size daha fazlasını söylüyorum. HDP’ye de “Bu çizgide kal” diyerek ikna edecek güçte uluslararası aktörler var ki bunun ABD mi yoksa İsrail mi olduğunu bilmesek bile ikisinden birisi olduğunu söylemek mümkün.
Seçim sadece iki tarafın arasında değil. Ne Erdoğan sadece kendisini temsil ediyor ne de gayri millî bütün kifayetsiz muhterislerin bir araya geldiği yedili masa sadece kendisini temsil ediyor. Terör örgütü PKK ile aynı çizgide buluşan Ümit Özdağ’ın söyledikleri bize görünenden fazlasını söylüyor. Türkiye asla sadece Türkiye değildir ve Türkiye’yi sadece Türkiye’ye mahkûm etmek isteyenlerin seçim sonrası emellerini askıya almayacağı da kesindir."
