Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TVNET canlı yayınında dış politikadaki sıcak gelişmeleri değerlendirdi. Gazze'de sağlanan ateşkesin durumuna ilişkin gerçekçi bir tablo çizen Fidan, "Elhamdülillah bir noktada ateşkes sağlandı ama bugün de gördük ki sürekli ihlal ediliyor. Karşımızda oldukça kırılgan bir ateşkes ortamı var" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde Türkiye'nin soykırımın durması için yoğun çaba sarf ettiğini belirten Bakan, 2025'in Türk dış politikası açısından büyük krizlerle yüzleşilen yoğun bir yıl olduğunu hatırlattı.
2026: Ticari rekabetin sıcak savaşa dönme riski
Gelecek projeksiyonlarına da değinen Fidan, 2026'nın risklere açık ama fırsatlar da barındıran bir yıl olacağını söyledi. Ticari rekabetin sıcak savaşa dönüşme riskine dikkat çeken Bakan, "Öteden beri işaretlerini aldığımız bir konu, ticari rekabetin bir noktadan sonra sıcak savaş getirme riskini taşıyor olması. Özellikle nükleer güce sahip büyük güçlerin birbirine tehdit savurması, geri kalan ülkeler için de büyük sıkıntı" değerlendirmesinde bulundu. ABD Başkanı Donald Trump'ın ikinci dönem politikalarının kurumsallaştığına ve transatlantik ilişkilerin seyrinin değiştiğine işaret etti.
Suriye'de 8 Aralık 2024'ten itibaren başlayan yeni sürece ayrı bir parantez açan Fidan, ABD'nin Sezar Yasası'nı kaldırmasının önemine vurgu yaptı: "Yıkımı düzeltmek için uluslararası kelepçeleri sökmek gerekiyordu. Sezar Yasası'nın kalkmasıyla Suriye'ye yatırımların önü açıldı. Yatırımların ağır ağır hayata geçmeye başladığını görüyoruz."
Suriye'nin coğrafi olarak Türkiye'nin bir devamı olduğunu belirten Fidan, ticari ve ulaştırma potansiyelinin hayata geçmesi için ülke içindeki dengelerin oturması gerektiğini söyledi. Silahlı grupların ulusal ordu çatısı altında birleşmesinde Türkiye'nin kritik rol oynadığını belirten Fidan, güneydeki en büyük risk alanının ise İsrail'in müdahil olma ihtimali olduğunu sözlerine ekledi.





