Filistinli Hristiyan din adamı Atallah, binlerce sivilin İsrail tarafından katledildiği Gazze'de yaşananların "henüz ölmemiş olan tüm vicdanları harekete geçirmesi gerektiğini" söyledi.

Netanyahu "barış anlaşması imzalanmasını" engelliyor Netanyahu "barış anlaşması imzalanmasını" engelliyor

Atallah, "Her yerde yıkım, her yerde kan, her yerde ceset parçaları, ağlayan çocuklar ve kadınlar var." ifadesini kullandı.

İsrail'i Gazze'de "soykırım" uygulamakla suçlayan Hristiyan din adamı Atallah, "Gazze'de şu an yaşananların bir soykırım savaşı, silahsız bir halkı hedef almak ve Filistin davasını tasfiye etmek için benzeri görülmemiş bir komplo olduğunu düşünüyoruz." dedi.

İsrail'in insanlık suçu işlediğini belirten Atallah, şunları kaydetti:

"Camiler, kiliseler, ibadet yerleri ve hastaneler bombalanıyor, içindekilerle birlikte apartmanlar hedef alınıyor, binlerce ölüm ve devasa yıkımlar var. Tamamen yıkılan binalardan ve enkaz altında hala insanların olmasından bahsetmiyorum bile. Tamamen yok edilen tek bir ferdi bile kalmayan aileler var. Bazı aileler ise ardında ne olduğunu anlamayan belki sadece Gazze'de bir trajedi yaşandığını hissedebilecek tek bir bebek bıraktı."

İsrail'in suçlarına Batı da ortak

İsrail saldırıları konusunda Batılı ülkeleri suçlayan Atallah, "İsrail'in işlediği bu suçların sorumluluğu yalnızca İsrail'e değil, aynı zamanda başta ABD ve İngiltere olmak üzere Tel Aviv yönetimine destek veren tüm Batılı ülkelere aittir" ifadelerini kullandı.

Batı ülkelerinin liderlerini, İsrail'in Gazze'de işlediği suçlara siyasi kılıf hazırlamak ve Tel Aviv'e ekonomik ve askeri destek sağlamakla suçlayan Atallah, "Bu yüzden Batı'daki siyasi liderlerin sadece İsrail'le dayanışma içerisinde olduğunu değil, suç ortağı olduklarını düşünüyorum. Geçtiğimiz günlerde İngiltere Başbakan (Rishi Sunak) askeri bir uçakla (İsrail'e) geldi ve uçak, yıkımı, yetimleri, acıları ve üzüntüleri artırmak için Gazze'ye atılacak mermiler, füzeler ve silahlarla doluydu." diye konuştu.

Filistinlileri vatanlarında direndikleri için zulme uğruyor

Kilise olarak savaşları, şiddeti, ırkçılığı ve nefreti reddettiklerini defalarca açıkladıklarını ve herhangi bir insanın dini veya etnik kökeni nedeniyle hedef alınmasını ve zulme uğramasını reddettiklerini dile getiren Atallah, şunları kaydetti:

"Bugün Filistinliler, kendi vatanlarında ve topraklarında İsrail'e karşı direndikleri için zulme uğruyorlar. Bu nedenle, Hristiyanlar ve Müslümanlar için kutsal olan Kudüs'ten, dünyadaki tüm Hristiyanların tek kıblesi olarak kabul edilen Kıyamet Kilisesi'nden ve Mescidi-i Aksa'dan tüm Hıristiyan ve İslam dini otoritelerine sıcak bir çağrıda bulunuyoruz. Bu çağrıyı özellikle Batı'daki tüm kiliselerdeki Hristiyan dini liderlere yapmak istiyorum. Elbette dualarınız, dilekleriniz ve Filistin için mum yakmalarınız için teşekkür ediyoruz. Ancak duaların cesur duruşlarla, bu saldırıları, toplu cezalandırma politikasını reddeden, bir an önce akan kanın ve yıkımların durdurulmasını talep eden güçlü duruşlarla desteklenmesi gerektiğine inanıyorum."

İsrail, kilise saldırısıyla Filistinli Hristiyanları korkutmaya çalışıyor

Gazze'de bin civarında olan Hristiyan sayısının İsrail'in buradaki son kilise saldırılarının ardından yaşanan can kayıplarıyla daha da azaldığını belirten Atallah, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birkaç gün önceki saldırılarda bazı Hristiyanlar öldürüldü. Gazze'deki kilise, tüm bölgedeki tüm Filistin halkının maruz kaldığı saldırılar kapsamında bombalandı. Bu aynı zamanda tarihi ve köklü Filistinli Hristiyan varlığını hedef alan bir komplonun bir parçasıdır. Bu, tüm Filistinli Hristiyanlara korku ve tehdit mesajıdır, sanki bize diyorlar ki eşyalarınızı toplayın ve ülkenizi terk edin. Biz de şu mesajı iletmek istiyoruz: Eşyalarımızı toplamayacağız ve ülkemizi terk etmeyeceğiz. Filistin'de kalıyoruz ve varlığımızı, tarihimizi, davamızı, kutsallarımızı savunmaya devam edeceğiz. Biz Hristiyanlar ve Filistinliler olarak bu topraklara aitiz. Filistin halkının acıları ve zorlukları, hepimizin acısı ve zorluğudur.

Tüm kiliseler harekete geçmeli

İsrail'in Hristiyanlara yönelik saldırılarının devam eden Gazze bombardımanıyla da başlamadığını hatırlatan Başpiskopos Atallah, "Gazze'den önce de Hristiyanların, sembolleri üzerinden nasıl saldırılara maruz kaldığını görüyordunuz. Radikal Yahudiler, kiliselerin ve dini ayinlerin yapıldığı yerlerden geçtiklerinde din adamlarına ve Hristiyanların sembollerine tükürüyorlardı. Hristiyan vakıfları da aynı şekilde hedef alınıyordu. Kudüs'te, Kutsal Kudüs'ün kapısından başlayarak Hristiyan varlığını hedefleyen bir girişim vardı. Bu nedenle kutsal topraklarda Hıristiyan varlığını korumak sadece buradaki kiliselerin ve Hristiyanların sorumluluğu değil. Dünyadaki tüm Hristiyan kiliseleri sadece Hristiyanlar için değil tüm Filistin halkı için harekete geçmeli. Bu halk özgürce ve barış içinde yaşamayı hak ediyor." diye konuştu.

İnsan haklarından bahsedenler nerede?

Atallah, "ABD Başkanı (Jeo Biden) ve diğer Batı liderleri, çıkıyor ve insan hakları hakkında konuşuyorlar, hatta hayvan haklarından bile bahsediyorlar. Peki, Gazze'de insanlar öldürülürken neredeler?" sorusunu yöneltti.

Bu durumun değişmesi için medya ve sosyal medyanın gerçekleri anlatarak öncü olmasını ümit ettiğini dile getiren Atallah, "Bu şekilde Filistinlilerin ve Filistin dostlarının dünya genelindeki kamuoyunu etkilemesini umuyoruz. Dünya halklarının desteğine ihtiyacımız var. Ve inanıyorum ki dünyada bir şeylerin değiştiği bir dönemdeyiz. Daha fazla çalışmalıyız, gerçeği dünyaya ulaştırmalıyız. Çünkü gerçek, dünyada birçok şeyi değiştirebilir." şeklinde konuştu.

Kendisinin de bir Filistinli olduğunu hatırlatan Atallah, dünyada kendi lehlerine bir şeylerin değiştiğine inandığını ancak gerçekleri dünyaya duyurmak için daha fazla çalışmaları gerektiğini dile getirdi.

Kudüs Rum Ortodoks Başpiskoposu Hana Atallah, "Çünkü gerçekler, bu dünyada çok şey değişebilir." ifadesini kullandı.