İsrail ordusunun, abluka altındaki Gazze Şeridi'ne 7 Ekim'den bu yana yoğun bombardımanı sürüyor. Yıllardır abluka altında zaten zor şartlar altında yaşayan Gazzeliler, İsrail'in getirdiği yeni kısıtlamalarla ciddi su ve gıda sıkıntısı çekiyor.

İsrail, abluka altındaki Gazze'ye 8 Ekim'de su, elektrik, gıda ve diğer temel hizmetleri kesme kararı aldı.

Birleşmiş Milletler (BM) 14 Ekim'de Gazze Şeridi boyunca suların tükenmesi nedeniyle 2 milyondan fazla kişinin risk altında olduğunu bildirdi.

Gazze'deki Filistin İçişleri Bakanlığı, 16 Ekim'de yaptığı açıklamada, İsrail'in saldırıları nedeniyle Gazze Şeridi'nde içme suyu konusunda ciddi kriz yaşandığını, bu nedenle halkın güvenli olmayan suları tüketmek zorunda kaldığını duyurdu.

"Devam eden İsrail saldırıları nedeniyle Gazze Şeridi'nde içme suyu konusunda çok ciddi bir kriz yaşanıyor. İşgalci güçlerinin 10 gündür Gazze Şeridi'ndeki hiçbir kente bir litre dahi içme suyu pompalamaması, halkı güvenli olmayan suya başvurmak zorunda bıraktı." ifadeleri kullanılan açıklamada, halkın hayatını tehdit eden ciddi sağlık krizi konusunda uyarıda bulunuldu.

"Suyumuz ve yemeğimiz yok"

İsrail'in 2006'dan bu yana abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi'ndeki su krizi son saldırıların ardından iyice derinleşirken, gıdaya ulaşım da gittikçe zorlaşıyor.

Savaşın gölgesinde hayata tutunmaya çalışan çocuklar, günde bir öğün zahter, ekmek ve peynirle beslenirken, temiz su içmenin hayalini kuruyor.

Çocuklar, yıkıcı savaşın bir an önce bitmesini, barış içinde yaşamayı ve dünyanın pek çok yerinde insanların rahatça ulaşabildiği temiz su ve yemeğe güvenle ulaşabilmeyi diliyor.

Temiz su bulabilmek için bazen kilometrelerce yol yürümek zorunda kalan çocuklar, buna rağmen buldukları tuzlu ya da güvenli olmayan sularla hayatta kalmaya çalışıyor.

11 yaşındaki Filistinli Abdullatif Bekir, "Suyumuz ve yemeğimiz yok. İçmek için su bulmakta güçlük çekiyoruz. Bulsak bile ancak tuzlu su bulabiliyoruz. Gaz olmadığı için karton ve odunlarla ateş yakarak ekmek yapabiliyoruz. Günde bir öğün zahter ve un dışında yiyecek bir şeyimiz yok." dedi.

Canının et ya da tavuklu yemek çektiğini söyleyen Bekir, savaşın bir an önce son bulmasını istedi.

Bekir, "Evimiz İsrail savaş uçaklarının saldırısında zarar gördü. Bombardıman her yerde evleri yıkıyor. Arkadaşlarımla tekrar oyun oynamak istiyorum." diye konuştu.

"Biraz su bulabilmek için çok uzun yol katediyoruz"

Ekmek yapabilmek için odun ve karton topladıklarını söyleyen 12 yaşındaki Mecdi el-Hessi de "İşgalciler, evlerimizi yıktı, su yok, yemek yok, elektrik yok. Yemek bulamadığımız için sadece zahterli peynir yiyoruz. Ne et ne tavuk bulabiliyoruz. Günde yalnızca bir öğün yiyebiliyoruz." ifadelerini kullandı.

İsrail saldırıları nedeniyle Beyrut'un en büyük spor tesisi barınma merkezine dönüştürülüyor İsrail saldırıları nedeniyle Beyrut'un en büyük spor tesisi barınma merkezine dönüştürülüyor

"Biraz su bulabilmek için çok uzun yol katediyoruz." diyen Hessi, savaşın bir an önce bitmesini ve en sevdiği yemek olan balık yemeyi istediğini söyledi.

Hessi, "Sevdiklerimi ya da arkadaşlarımı kaybetmeden savaşın bitmesini, tekrar oyunlar oynamayı ve dilediğimce yemek yemeyi istiyorum." dedi.

Gazze'de ekmek krizi

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve kısıtlamalarından fırınlar da etkilendi. Bölgede yaşayan Filistinliler un sıkıntısı nedeniyle ekmek bulmakta zorluk çekiyor.

Çocuklarına ekmek götürmek isteyen yüzlerce Filistinli, fırınların kapısında uzun saatler kuyrukta bekliyor.

İsrail saldırılarının beraberinde getirdiği elektrik, su kesintileri ve un yetersizliği nedeniyle kepenk indiren fırınların sayısına ilişkin resmi bir veri bulunmazken hizmet veren fırınların sayısının oldukça azaldığı biliniyor.

Gazzeli 16 yaşındaki Muhammed Bekr, un yetersizliği nedeniyle ekmeklerin Filistinlilere sınırlı sayıda verildiğini söyledi.

Her yerde şiddetli patlama sesleri duyduklarını, çocukların ve kadınların öldüğünü dile getiren Bekr, "Çok zor bir hayat yaşıyoruz. Yemek yok. Nice zorluklarla ekmek alabiliyoruz. Ne fırın var ne ekmek ne de su. İstediğimizi yiyemiyoruz. Savaştan yorulduk. Endişe içinde yaşıyoruz. Her an şehit olabiliriz." dedi.

Bekr, "İsrail saldırıları nedeniyle sevdiklerimi, ailemi kaybetmek istemiyorum. Özgürce yaşamak, Mescid-i Aksa'da namaz kılmak istiyorum." diye konuştu.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) da 22 Ekim'deki açıklamasında, Ajansın, Gazze Şeridi'nde 3 günlük yakıtının kaldığını, yakıt olmadan hastane ve fırınların çalışamayacağını, insani yardım yapılamayacağını duyurmuştu.

UNRWA Gazze Operasyonları Direktörü Thomas White, "İnsani yardımlar çok sınırlı, yiyecek ve su kıt hale geldi. Gazze'de bir felaketin önüne geçmek için sürdürülebilir bir yardım hattına ihtiyacımız var." ifadesini kullanmıştı.

Editör: Daily Ummah