İslami Direniş Hareketi Hamas, geçtiğimiz günlerde Refah'ta öldürülen, İsrail destekli milislerin lideri Yasir Abu Şabab hakkındaki sessizliğini bozdu. Hamas tarafından yayımlanan basın açıklamasında, bu olayın iç güvenlik meseleleri kapsamında ele alındığı ve "işgal ile işbirliği yapanların takibinin" bir sonucu olduğu vurgulandı.
Hamas: "Ulusal saflardan çıkış"
Kudüs Basın Ajansı'na (Kudüs Press) iletilen Hamas açıklamasında, Abu Şabab'ın hareket tarafından "ulusal ve toplumsal saflardan çıkış" olarak nitelendirilen faaliyetlere karıştığı belirtildi. Açıklamada, Gazze'deki birçok aile ve ileri gelenin, Filistin halkına zarar veren bu tür eylemlerden ve Abu Şabab'dan kendilerini teneffüs ettiklerini (uzaklaştırdıklarını/akladıklarını) beyan ettikleri bilgisine yer verildi.
Hamas, "İşgalin, yasa dışı gruplara dayanması, Filistin halkının direnişi karşısındaki başarısızlığını yansıtmaktadır" ifadelerini kullanarak, toplumsal güvenliğin korunmasının bir öncelik olduğunu ve istikrarı bozmaya yönelik her türlü girişimin başarısız olacağını teyit etti. Hareket, açıklamasını ailelerin, aşiretlerin ve ulusal kurumların toplumsal dokuyu tehdit eden her türlü tehlikeye karşı birlik olmasının önemi üzerinde durarak sonlandırdı.
Aşiretlerden suikaste tam destek
Hamas'ın açıklamasından kısa bir süre sonra, Gazze'deki Aşiret İşleri Yüksek Kurulu da bir bildiri yayımlayarak Abu Şabab'ın ölümünü onayladı. Kurul, "söz konusu Yasir Abu Şabab'ın sonunun, halkına ve değerlerine sırt çevirip adil davasına sadık kalmak yerine düşmanına yandaş olan bir kişi için beklenen bir sonuç olduğunu" belirtti.
Yüksek Kurul, Filistin halkının, siyasi anlaşmazlıklar ile işgal saflarında asker olmak arasındaki farkı net bir şekilde ayırt ettiğini vurguladı:
"Halkımız, tüm gruplarıyla, ulusal güçleriyle, aşiretleriyle ve aileleriyle, siyasi ihtilaf ile halkımızın iradesini ezmekten başka bir amacı olmayan işgal saflarında asker olmak arasındaki farkı kesinlikle ayırt etmektedir."
Bölgenin önde gelen aşiretlerinden Tarabin Kabilesi de Perşembe günü bir açıklama yaparak, üyelerinin her zaman halklarının ve adil davalarının yanında olduğunu vurguladı. Kabile, ismini kendi tarihi ve ahlakıyla bağdaşmayan yollara sürüklemeye çalışanlara karşı olduklarını ve kendilerinin "fitne çıkaranların veya iş birlikçilerin" örtüsü olmayacaklarını belirtti.
Kabile, Refah'ta yaşananları yakından takip ettiklerini ve Yasir Abu Şabab'ın direniş tarafından öldürülmesinin, Tarabin'in tarihini ve sağlam duruşunu yansıtmayan "kara bir sayfanın sonunu" temsil ettiğini açıkladı.