Avrupa

İngiltere, ilticacının ziynetine göz dikti

İngiltere'de muhalefet partileri ve bağımsız milletvekilleri, hükümetin ilticacıların mücevher ve değerli eşyalarına el koyarak sığınma işlemlerinin masraflarını karşılamaya yönelik reform planını kınadı. Yeşiller Partisi lideri Zack Polanski ve eski İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, Danimarka modelinden esinlenilen bu öneriyi "utanç verici" ve "iğrenç" olarak nitelendirdi ve planın aşırı sağın söylemlerini taklit ettiğini savundu.

Abone Ol

İngiltere İçişleri Bakanlığı, sığınmacıların başvuru süreçlerinin masraflarına katkıda bulunmaları amacıyla, Danimarka'nın uygulamasını örnek alarak ilticacıların mücevher ve diğer değerli eşyalarına el konulmasını öngören tartışmalı bir reform önerisini gündeme getirdi. İçişleri Bakanı Alex Norris, bu politikanın amacını savunarak, İngiliz halkının sığınmacıların barınma ve yaşam giderleri için her yıl milyarlarca sterlin ödediğini, bu nedenle bankada parası veya arabası gibi varlıkları olan kişilerin katkıda bulunmasının doğru olduğunu belirtti. Norris, "İnsanların aile yadigârlarını sınırdan almayacağız. Ancak arabaları, e-bisikletleri var. Bunlar, faydaların maliyetine katkıda bulunmaları gereken varlıklardır" dedi.

Bu açıklama, hem iktidar partisinin arka sıralarından hem de muhalefetten büyük tepki topladı.

Muhalefetten Nazi tarihine atıf ve sert kınama

Yeşiller Partisi lideri Zack Polanski, yaptığı açıklamada, öneriyi kınarken kendi ailesinin tarihine atıfta bulundu. Antisemitik pogromlardan kaçarak İngiltere'ye sığınan Yahudi bir aileden gelen Polanski, "Nazi tarihini ve kendi ailemin tehlikeli yolculuğunu hafife alarak gündeme getirmiyorum," dedi ve zulümden kaçan pek çok topluluk için bu açıklamaların "tüyler ürpertici bir etkisi" olacağını belirtti. Polanski, planı "dünyanın en savunmasız insanlarından bazılarının kalan varlıklarına el konulması konuşmasının bile yapılması utanç verici bir tartışma" olarak nitelendirdi.

Bağımsız Milletvekili ve eski İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn de plana sert tepki gösterdi. Corbyn, bu planların "insanlık onurunu zedeleyici, aşağılayıcı ve iğrenç" olduğunu ifade ederek, İşçi Partisi'nin aşırı sağcı Reform Partisi'nin ajandasını bizzat uyguladığını iddia etti.

İşçi Partisi Milletvekili Kim Johnson ise hükümetin duyurusunun "derinden üzücü" olduğunu belirterek, "Birinin Birleşik Krallık'a tehlikeli bir yolculuk yapmak için her şeyi riske atıp, şimdi de beraberinde getirmeyi başardığı o az şeye varışta el konulması düşüncesi, nefretin ötesindedir," dedi. Johnson, bu politikanın çok az gelir getireceğini, oysa sığınma sisteminin gerçek maliyetinin, sığınmacıların çalışmasına izin verilmemesinden kaynaklandığını vurguladı.

Geri gönderme ve vizelere kısıtlama tehdidi

Hükümetin yeni teklifleri, değerli eşyalara el koymanın yanı sıra, vatandaşlarını geri almayı reddeden ülkelere vize kısıtlamaları gibi diplomatik yaptırımlar uygulanmasını da içeriyor. İçişleri Bakanı Shabana Mahmood, sığınmacıların menşe ülkeleri artık tehlikeli kabul edilmediği takdirde sınır dışı edileceğini ve statülerinin her 30 ayda bir gözden geçirileceğini söyledi. Bu durum, küçük çocuklu aileleri de kapsayacak.

Bağımsız Milletvekili Ayoub Khan, eğer Mahmood gerçekten sığınmacıların "adil paylarını" ödemesini istiyorsa, öncelikle ücretli çalışma yasağını kaldırması gerektiğini savundu. Khan, hükümeti, "ülkemizin sorunlarını, Britanya toplumuna entegre olmasını aktif olarak engelleyen bir gruba yüklemekle" suçladı.

Daily Ummah