Kötüleşen siyasi kriz ve bunun üstüne gelen protestolar yargı sistemi üzerindeki değişiklikler için referanduma gidilmesi gerektiğine dair seslerin yükselmesini sağladı. 

İsrail'de referandum çağrıları, hükümetin on binlerce kişinin katıldığı son gösterilere karşı uyguladığı tavırla daha da arttı. İsrail güvenlik güçlerine protestoculara karşı kuvvet kullanımının artmasına yönünde izin verildi.

İsrail hükümeti halkın gücü ile bu değişimleri yaptıklarını ifade etseler de Reichmann Üniversitesi Arison İşletme Okulu dekanı Profesör Niron Hachai aynı görüşü paylaşmıyor. Profesör Niron Hachai, "İsrail halkının pek çok kesiminin ve kesinlikle Likud'u ve koalisyon ortaklarını seçen halkın yargı sistemindeki değişiklikleri desteklediği doğru olabilir, ancak Gerçek şu ki, halkın birçok kesimi bile koalisyonu seçmedi."dedi.

Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini Meclise devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilimi daha da tırmandırdı.

Yeni yargı planına göre, koalisyon hükümeti, yargı mensuplarını atama komitesinde şu an 9 olan üye sayısını 11'e çıkaracak ve bu üyelerin 7'sini kendisi seçecek. Bu üye çoğunluğu, hükümetin, yargıçların atanmasında tek söz sahibi olacağı anlamına geliyor.

Bu durum sadece muhalefetin değil Cumhurbaşkanı Herzong'ıun da tepkisini çekiyor. Buna rağmen, Netanyahu, muhalefetin itirazlarına ve artan protestolara karşın yargıda yapılması planlanan tartışmalı düzenlemenin "seçmenin iradesini temsil ettiğine inanıyor. 

Buna karşın İsrail'de değişikliklerle ilgili referanduma gidilme çağrısı yapılıyor. Bazı çevreler referandumla sorunun çözüme ulaşacağını düşünürken bazı kişiler ise referandumun siyasi krizi şiddetlendireceği görüşünde. 


Ortadoğu Haber