Çelik yeni parçasını, müzik serüvenini ve müziğin toplumsal olaylara etkisi hakkındaki düşüncelerini AA muhabirine anlattı.

Eserin sözlerini şair ve avukat Rıza Yorulmaz'ın yazdığını belirten Çelik "Şiiri Rıza Bey'den 7 Ekim'deki Gazze olayları başlamadan önce aldım ve defalarca bestelemeye çalıştım. Önceki denemelerimde duygusal bir iş çıktımıştı fakat şu an duygusallığa, sızlanmaya gerek yok dedik. Bizler şu an Kudüs'ü yaşıyoruz. Orada bir kıyım ve soykırım var. Bunu duygusallıkla anlatmayalım, öyle bir beste yapalım ki Osmanlı dönemindeki mehter marşı gibi insanlara hamasi bir duygu yükleyip şevke getirelim, çoşturalım istedik ve 'Nasılsa yıkacağız bir gün başına' diyerek insanları harekete geçirmek istedik." dedi.

"İnsanlar Gazze'ye gözlerini yummuş, oradaki mezalimi görmüyor."

Müzisyen Çelik, eserin ismindeki imaya vurgu yaparak, şu bilgileri verdi:

"İnsanlar Gazze'ye gözlerini yummuş, oradaki mezalimi görmüyor. Biz bu eserle ümitlerimizi, hislerimizi, kızgınlığımızı, duygularımızı anlatmaya çalıştık. İnsanların söylemediği şeyleri söylemeye ve imalı bir şekilde 'Ey Müslümanlar sizler uyuyorsunuz. Gazze'de soykırım, cihad var ve siz kılınızı kıpırdatmıyorsunuz.' mesajı vermeyi hedefledik."

Müziğin insanlara ulaşmak için güçlü bir yöntem olduğunu söyleyen Çelik "Otobüste, metroda, araçlarda, hayatın her yerinde insanlar sürekli bir şey dinliyor. Müzik bu anlamda derdini anlatabilmek için iyi bir araç. İnsanlara müzikle yaklaşmak, Gazze'yi müziğimizle anlatmak istedik. Çünkü Gazze artık unutulmaya, kanıksanmaya başladı. Bizler bu meseleyi unutturmamak istiyoruz." diye konuştu.

Turgut Çelik yaptığı müziğin kültür ve coğrafyadaki dertler üzerinden şekillendiğine işaret ederek şunları kaydetti:

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Sinop'ta "aile büyüklerimiz" konulu hutbe irat etti Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Sinop'ta "aile büyüklerimiz" konulu hutbe irat etti

"Müzik hayatımın her döneminde var olan bir şeydi. Benim müzik yapmamdaki tek gaye, 'Acaba sadaka-i cariye olur mu?' sorusudur. İnsanlara güzel şeyler anlatmak, özellikle gençlerimize yaklaşabilmek için o frekansı müzik ile yakalamaya çalışıyorum."

 "Sanat toplumsal duyarlılığın artması için tetikleyici bir unsur"

Eserin sözlerini kaleme alan Yorulmaz ise Filistin ziyaretinde bölgede yaşanan trajediyi görünce şiiri yazdığını dile getirerek "Oradaki zulme ve ızdıraba dikkati çekmek, bağımsız Filistin devletinin doğuşu adına, başta Türkiye olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimize seslenmek istedim. Arkadaşlarımız da besteledi ve sonucunda ortaya güzel bir eser çıktı. Dilerim bir nebze de olsa Gazze’deki acıların dinmesine yardımcı olur." değerlendirmesinde bulundu.

Sanatın ve şiirin duygu ve düşüncelerin aktarılabildiği, insanları etkileyen güçlü bir iletişim aracı olduğunu vurgulayan Yorulmaz, "Şu günlerde yaşadığımız acının tarifi yok. İnsanların duygularını tarif etme aracı olarak sanat, toplumsal duyarlılığın atması, bu duyarlılığın kamuoyu haline gelmesi ve bu hadiselerin önüne geçilmesi için tetikleyici bir unsur. Sanat, insanların ortak dili konuştuğu, ortak anlayışa sahip olduğu bir etki alanı oluşturabiliyor. Bu anlamda Gazze'deki zulme dur diyebilmek namına sanatçıların payına düşen yükümlülükler var." değerlendirmesinde bulundu.

Editör: Daily Ummah