İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD'nin Gazze savaşını sona erdirmeye yönelik planının daha zorlu olduğu belirtilen ikinci aşamasına geçişin "çok kısa süre içinde" beklendiğini açıkladı. Ancak Netanyahu, bu aşamada çok uluslu bir güvenlik gücünün konuşlandırılması dahil olmak üzere birkaç önemli konunun halen çözüme kavuşturulması gerektiğini vurguladı.
Almanya Şansölyesi Friedrich Merz ile Kudüs'te gazetecilere yaptığı açıklamada konuşan Netanyahu, ay sonunda ABD Başkanı Donald Trump ile planın ikinci aşamasının nasıl güvence altına alınacağına dair önemli görüşmeler yapacağını dile getirdi.
-
İlk aşama ve ihlaller: 10 Ekim'den bu yana yürürlükte olan İsrail-Hamas ateşkesi, çatışmaları azaltmış olsa da İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ni bombalamaya devam ettiği bildiriliyor. Ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana yaklaşık 600 ihlal rapor edilmiş, bu olaylarda 373'ten fazla kişi hayatını kaybetmiş ve 900 civarında kişi yaralanmıştır.
-
Hamas'ın yükümlülükleri: Netanyahu, yalnızca Hamas'ın ateşkese uymasının değil, aynı zamanda planın silahsızlanma ve Gazze'nin askerden arındırılmasını içeren "taahhütlerini" yerine getirmesinin de hayati önem taşıdığını belirtti.
İkinci aşama ve barış fırsatları
Trump'ın planının ilk aşaması kapsamında, İsrail Gazze'nin yüzde 53'ünün kontrolünü elinde tutarken, Gazze'deki silahlı grupların elinde tuttuğu 47 rehine (sağ ve ölü) serbest bırakılmış, karşılığında İsrail de Filistinlileri serbest bırakmıştı. Şimdiye kadar tüm rehineler serbest bırakılmış, yalnızca bir İsrailli polis memurunun cesedi alıkonulmuştu.
Planın ikinci aşamasında, Gazze'de geçici bir otoritenin kurulması, çok uluslu bir güvenlik gücünün konuşlandırılması, Hamas'ın silahsızlandırılması ve yeniden inşa çabalarının başlaması beklenirken, İsrail'in daha fazla geri çekilmesi öngörülüyor.
İsrail'de çok uluslu bir koordinasyon merkezi kurulmuş olsa da, planda kesin bir zaman çizelgesi bulunmaması nedeniyle yetkililer ilerlemenin durduğunu ifade ediyor.
Netanyahu, Başkan Trump ile ayrıca ABD'nin İsrail'in Arap ve Müslüman ülkelerle ilişkiler kurma çabalarına atıfta bulunarak "barış fırsatlarını" konuşmayı planladığını da söyledi.
"Arap devletleriyle daha geniş bir barışı ilerletme yolunun ve Filistinli komşularımızla da işe yarar bir barış tesis etme yolunun olduğuna inanıyoruz." diyen Netanyahu, İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da güvenlik kontrolünü her zaman sürdüreceği konusunda ısrarcı oldu.
Batı Şeria ve yolsuzluk davası
Batı Şeria'nın "siyasi ilhakı meselesinin" hala tartışma konusu olduğunu belirten Başbakan, İsrail parlamentosunun 22 Ekim'de, iki Batı Şeria yerleşim birimine İsrail egemenliğini genişleten iki yasa tasarısının ön okumasını onayladığını hatırlattı.
Uzun yıllardır süren yolsuzluk davasında af talebi halinde siyasi hayattan çekilip çekilmeyeceği sorulduğunda ise Netanyahu'nun cevabı "Hayır" oldu. Geçen ay, avukatları Başbakan'ın sık sık mahkemeye çıkmasının hükümet etme becerisini engellediğini ve affın ülkeye fayda sağlayacağını öne sürerek Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'dan af talep etmişti.