Netanyahu, Aruri'ye açık bir mesaj ileterek, “Lübnan'da saklanırken yaptığı kışkırtıcı açıklamaları duyduğunu ve Aruri’nin ve adamlarının neden saklandığını çok iyi bildiğini” söyledi.

Netanyahu, kabine toplantısının başlangıcında yaptığı açıklamalarda “Her kim bize zarar vermeye çalışırsa, her kim İsrail'e karşı terörizmi finanse eder, organize eder ya da arkasında durursa ağır bir bedel ödeyecektir. Hamas ve İran'ın bölgedeki ajanları, ister Yahuda ve Samarya’da (Batı Şeria’da), ister Gazze Şeridi'nde, ister başka bir yerde olsun, bize karşı girişilen terör eylemlerine karşı her türlü yolla mücadele edeceğimizi çok iyi biliyorlar” ifadelerini kullandı. 

Netanyahu İsrail halkına seslenerek “ülkenin içeriden ve dışarıdan gelen bir terör dalgasıyla karşı karşıya olduğunu” söyledi. Ülkenin içinde bulunduğu günleri “kolay değil, zorlu günler” olarak tanımlayan Netanyahu, İsraillileri “terörizme, Arap toplumundaki suça ve İran'ın ajanları aracılığıyla büyük ölçüde organize ettiği iç ve dış tehditlere karşı güçlerini birleştirmeye” çağırdı. “Birlikte duracağız ve onları yeneceğiz” diye ekledi. 

Mustafa Kemal videosu ile gündem olan gencin ifadesi ortaya çıktı Mustafa Kemal videosu ile gündem olan gencin ifadesi ortaya çıktı

Netanyahu açıklamalarını, özellikle yerleşimcilerin öldürülmesine yol açan el-Halil operasyonundaki sorumluluğunu resmen kabul etmesinin ardından, Salih el-Aruri'ye yönelik geniş bir kışkırtma dalgası ve suikast çağrıları sonrasında yaptı

Netanyahu'nun açıklamaları, İsrail güvenlik camiasının Hamas'ın Batı Şeria'daki altyapısının yeniden inşasının arkasında olmakla ve operasyonlar organize etmekle suçladığı Aruri'ye karşı İsrail'de büyük bir kışkırtma dalgasının gölgesinde geldi.

Şarku’l Avsat’ın İsrail gazetesi Yediot Ahronot’tan aktardığına göre Aruri’nin İsrail’de Batı Şeria'daki mevcut gerilimi tırmandıran ‘yılanın başı’ olduğunu ve aynı zamanda Lübnan'daki Hamas hareketi için birimler oluşturmaya çalıştığını iddia ediliyor.

Üç eski ordu bakanının askeri sekreterliğini yapmış olan Tümgeneral Eitan Dangot şunları söyledi: “Bence bugün Hamas içindeki en tehlikeli figür o. O, rekor sayıda İsrailliyi öldürmeyi amaçlayan en radikal figürdür.”

Aruri'ye yönelik tehditler yeni değil ancak Netanyahu ilk kez kendisini şahsen tehdit etti. İsrail medyası, Hamas'ın Batı Şeria ve Lübnan'daki askeri yapılanmasının arkasında durduğu için Aruri'yi uzun zamandır suikast amacıyla aranan ilk adam olarak tanımlıyor. 

İsrailliler, Aruri'nin Hamas'ın en ‘karizmatik’ figürü olduğunu ve İsrail'e her alanda saldırıp en büyük hedefine ulaşmak için Tahran'dan Beyrut'a, Kudüs'e ve Gazze Şeridi'ne kadar bağlantılar kurduğunu söylüyor. 

Dangot'un yanı sıra Şin Bet ve Mossad yetkilileri ile eski güvenlik ve askeri uzmanları da el-Aruri tehlikesi konusunda hemfikirler. Ayrıca suikastın ilk hedefi olması gerektiği konusunda da ittifak halindeler. 

Ramallah yakınlarındaki Arura köyünden gelen ve Batı Şeria'da yaşayan Aruri, 2010 yılında üzerinde anlaşmaya varılan ve o dönemde büyük tartışmalara yol açan bir anlaşmanın parçası olarak yurt dışına sınır dışı edilmeden önce İsrail hapishanelerinde tutulmuştu.

Aruri'nin yıldızı, İsrail'in 2014 yılında kendisini Batı Şeria'da Hamas hareketinin askeri yapısını oluşturmaya çalışmakla suçlaması ve 2014 Gazze Savaşı’nın kıvılcımı olarak nitelendirilebilecek el-Halil'de 3 yerleşimcinin kaçırılıp öldürülmesi de dahil olmak üzere Hamas’ın çeşitli operasyonlarının arkasında olmakla itham etmesiyle parladı. 

Bunun ardından İsrail, Batı Şeria ve Kudüs'te gerilimi tırmandırma girişimi de dahil olmak üzere Batı Şeria'daki her saldırıyı Aruri'ye atfetti. Daha sonra onu Lübnan'daki yeni Hamas yapısının arkasında durmakla ve sahaları birleştirmek için çalışmakla suçladı.

Direktifler, kışkırtmalar ve para transferleri yoluyla Batı Şeria'daki operasyonlara liderlik etmenin yanı sıra, İsrail güvenlik raporlarına göre Aruri, son Yahudi Hamursuz Bayramı sırasında Hamas birimlerine Celile'ye roket yağdırma emrini veren kişi. Geçtiğimiz Nisan ayında gerçekleşen bu durumu, ‘İsrail ile Hizbullah arasındaki kırılgan caydırıcılık dengesini bozan bir hamle’ olarak nitelendirebiliriz.  

İsrail'i tehdit ederek karşılık veren Hamas, 27 Ağustos’ta yayınladığı açıklamada “Şeyh Salih ve tüm kardeşleri ile uzun bir şehitler konvoyu oluşturan azimli ve kararlı Filistin halkımız, başta Kudüs'ün ve mübarek Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü olmak üzere halkımızın tüm meşru hakları iade edilene kadar işgale karşı direnişini kararlılık ve kesinlik içinde sürdürecektir. Direnişin darbeleriyle kafası karışan işgal yönetimi, direnişe yönelik her türlü saldırıya güç ve kararlılıkla karşılık verileceğini bilmelidir” ifadeleri yer aldı.

Hamas lideri İsmail Rıdvan, verilecek yanıtın daha önce benzeri görülmemiş bir biçimde olacağını söyledi. 

Aruri, Netanyahu'nun tehditleri hakkında şahsen yorum yapmazken, pazar günü sosyal medyada ilk kez askeri üniforma giymiş ve telefon görüşmesi yaparken önünde M16 tüfeğiyle çekilmiş bir fotoğrafı yayınlandı. Böylece Netanyahu'nun tehdidine şahsen yanıt vermiş oldu. 

Aruri, Netanyahu'nun suikast politikasına geri dönüş imalarına cevaben İsrail'i çok cepheli bir çatışmaya karşı uyardı. Hamas'a bağlı El-Aksa TV'ye verdiği röportajda, kapsamlı bir bölgesel çatışma patlak verdiğinde işgalci güçlerin ezici bir mağlubiyete uğrayacağını da sözlerine ekledi.

Şark'ul Avsat