Özdağ, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, yabancılara maden çıkarma ve ülkesine götürme yetkisinin 2004 yılında iktidar tarafından verildiğini söyledi. Cumhuriyet'in ilanından 2003 yılına kadar 1168 maden ruhsatının verildiğini kaydeden Özdağ, 2003 yılından 2019 yılına kadar 150 bin ruhsat verildiğini, o tarihten sonra ne kadar maden ruhsatı verildiğinin bilinmediğini ifade etti.
Ülkenin varlıklarının ekonomiye kazandırılmasının elzem olduğunu belirten Özdağ, "Şirketler daha fazla kar etsin diye ormanlarımızın, derelerimizin, suyumuzun tahrip edilmesine, iş ve iş sağlığı güvenliğinin göz ardı edilmesine kimse onay veremez." dedi.
Erzincan'ın İliç ilçesine bağlı Çöpler köyündeki maden ocağı sahasında yaşanan toprak kaymasını değerlendiren Özdağ, "Bu tabii bir toprak kayması, heyelan değil. Bu bir ihmal, bu az masrafla çok para kazanmanın sonucu. Denetlenmeyen bir maden ocağı burası." diye konuştu.
Kazanın yaşandığı bölgeye gittiklerini ve incelemede bulunduklarının bilgisini veren Özdağ, daha geniş bir yerde toprak biriktirilmesi gerekirken nakliye ücretinden kazanmak için dar bir alanda toprak biriktirildiğini söyledi. Özdağ, konuşmasına şöyle devam etti:
"Sabah saat 08.30'da burada uzmanlar tarafından çatlaklar tespit edilmiş. Hemen 50 kişi buradan tahliye edilmiş. Bu 9 kişi, çatlaklar tespit edildikten sonra neden oradaydılar? Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığına da soruyorum. Göçük altında olan 9 kişinin isimlerini ve altın madeninde çalışıp çalışmadığını bilmek en tabii hakkımız. Aldığımız bilgilere göre bu 9 kişiden bazıları orada çalışmamaktadır. Bu 9 kişi neden oraya gitmiştir?"
Kaza sonrası toprağın bir kısmının vadiye gittiğini ve bu toprağın içerisinde siyanürlü suyun olduğunu söyleyen Özdağ, bu suya karşı bent yapılmak istendiğini belirterek, önlemlerin neden daha önce alınmadığını sordu.
"Tek suçlu Murat Kurum ve bakanlık mı?" diyen Özdağ, Kurum'un kanunun kendisine verilen yetkiyi "kötüye kullandığını" ancak facianın temelinin TBMM'de atıldığını söyledi. Özdağ, "Altın çıkarmak için yetki verilen bu firmalar, neye göre vurdum duymaz davranıyorlar, 2019 yılında altın madenlerini ilgilendiren kanunu bu Meclis onayladığı için. Murat Kurum, asli suçlu ama bu kanun altında onayı olan milletvekilleri ile ÇED'in altında imzası olanlar çok mu masum?" diye konuştu.
Geri gönderme merkezleri
Çeçenistan'dan, Kafkaslar'dan gelenlerin Geri Gönderme Merkezlerine alındığını söyleyen Özdağ, Kafkaslar'ın Türkiye için önemli olduğunu bu kişilerin gönderilmemesini istedi. Özdağ, "Rusya ile kapalı kapılar arasında bir anlaşma mı yaptınız? Yaptıysanız vazgeçin bundan." dedi.
Geri Gönderme Merkezlerinde insan hakkı ihlallerinin olduğunu duyduklarını ifade eden Özdağ, Saadet Partisi olarak bu merkezlere giderek araştırmada bulunacaklarını ve bu konuyla ilgili grup önerisi vererek araştırılmasını talep edeceklerini sözlerine ekledi.
