ABD, tarihinin en uzun savaşını 2001 yılında terörle mücadele ve özgürleştirme sloganıyla başlattı. Afganistan'ı, ardında büyük bir enkaz ve yok edemediği Taliban'ı bırakarak, kaderine terk etti...

"Asya'nın kalbi"

Afganistan, Asya’nın ortasında yer aldığı için “Asya’nın Kalbi” adı verildi. Ama “Kalb-i Afganistan” hep savaşlarda kırıldı... Kaderinde; Çin, Sovyetler Birliği, Hindistan, Pakistan gibi büyük güçlere komşu olmak vardı.

Afganistan zengin bir ülkeydi; altını, demiri, doğal gazı, petrolü vardı. Buna rağmen fakirlik, açlık, yoksulluklar yakasını bırakmadı...

"İmparatorluklar mezarlığı"

Tarih boyunca birçok imparatorluğun ve iki süper gücün saldırısına uğradı.
Makedonyalı Büyük İskender, M.Ö. 2. yüzyılda Afganistan’da 2 yıl yaşadı. Bugün hala onun soyundan gelen ‘Kalaşlar’ topluluğu Afganistan’da yaşıyor.

Moğol imparatoru Cengiz Han’ın torunu Afganistan’a saldırırken 1221 yılında öldü. Afganistan’ın kapısı hep tekmelendi. 1839’da Büyük Britanya, 1979’da SSCB, 2001’de ABD ülkeyi işgal etti.

Kurucu babası imkansızı başardı

Modern Afganistan’ın temeli 1747’de 'Ahmet Şah Baba' tarafından atıldı. Ahmet Şah, ülkede barışı sağladı, tüm etnik savaşlar son buldu. İnşa ettirdiği 'Afgan Ulusal Meclisi'nde aşiretleri ilk kez bir araya getirdi. Bugün hala bu meclis görevini sürdürüyor. 

1823’te Afganistan Emirliği kuruldu. Emirlik, birkaç yıl sonra kendini büyük bir oyunun içinde buldu.

Büyük Britanya ve Çarlık Rusya, 19’uncu yüzyılda Asya’daki stratejik bölgeleri paylaşım mücadelesine girişti. Rus Çarlığı'nın hedefi Afganistan’a doğru inmekti.

İngiltere’yse “Tacın Mücevheri” olarak adlandırdığı sömürgesi Hindistan’ı, Sovyet yayılmacılığından korumak istiyordu. İngiltere ve Çarlık Rusya arasındaki güç mücadelesine “Büyük Oyun” veya “Gölgeler Turnuvası” denildi. İngilizler, 1839’da Afganistan’ı işgal etti.

"Güneş Toprağı"

Eski adı “Güneş Toprağı” olan Afganistan, “Üzerinde Güneş Batmayan İmparatorluk’’ olarak da bilenen Büyük Britanya’yla 1839, 1879, 1919’da 40’ar yıl arayla 3 kez savaştı.

Yaklaşık 2 yüzyıl süren savaşlarda İngiltere, Afganistan’ı işgal edemeyeceğini anlayarak askerlerini çekti. Afgan halkı, çatışma konusunda deneyim kazandı. Savaş sanatında da ustalaştı.

"Demir Emir" ünvanı verildi

1’inci Dünya Savaş’ında Afgan halkı, Osmanlı’nın yanında ve İttifak Devletleri'nin safında savaşa girmek istiyordu. Ülkenin Emir’i Habibullah Han, savaş boyunca tarafsızlık politikası izledi. Uyguladığı bu sert tarafsızlık politikası nedeniyle ‘Demir Emir’ ünvanı verildi. 1919’da yılında av sırasında öldürüldü. Suikast zanlısı ‘Mustafa Sagir’ 1921 yılında Ankara’da yakalandı ve idam edildi.

Türkiye hayranıydı

Gazi Emanullah Han, 28 Şubat 1919’da tahta çıktı. Tahta çıkma töreninde Afganistan’ın bağımsızlığını ilan etti. Büyük Britanya’dan “bağımsızlık” alan ilk devlet oldu. Kendisine de ‘Gazi’ ünvanı verildi. Emanullah Han, Türkçeyi genç yaşta öğrenmeye başladı, Türkiye ile yakın ilişkiler kurdu. 1928’de Türkiye Cumhuriyeti’ni ziyaret etti. Aynı zamanda Türkiye’yi ziyaret eden ilk devlet başkanı oldu.

"Sucunun Oğlu"

Habibullah Kalakani, babası Afgan-İngiliz Savaşı'nda askerlere su dağıtımından sorumlu olduğu için "Sucunun Oğlu" lakabıyla bilindi. Kabil’de reform karşıtı propagandalar yaptı. Kuzey'deki halkı harekete geçirip Emanullah Han’ın üzerine yürüdü. Emanullah Han, iç savaşa mahal vermemek için sürgüne gitti.

Kalakani, 17 Ocak 1929’da ülkenin yeni lideri oldu. Kabinesinin çoğunluğunu okuma yazma bilmeyen kişiler oluşturdu. Sucunun Oğlu, konuşmalarında Moskova’yı ele geçireceğini söylüyordu. Bir yıl sonra 1 Kasım 1929’da idam edildi.

"Orta Asya Uyanış Hareketi”

Muhammed Nadir Şah, 16 Ekim 1929’da Afganistan Kralı oldu. Bolşevikler ile iyi geçinmeye azami çaba gösterdi. Sovyetlerle ‘Tarafsızlık ve Saldırmazlık Protokolü’ imzaladı.

Nadir Han, Bolşeviklere güvence verdi. Orta Asya ve Türkistan’daki Sovyet karşıtı bağımsızlık hareketlerini desteklemeyecekti. 8 Kasım 1933’te bir öğrencinin silahlı saldırısı sonucu öldü.

Afganistan’ın son kralı Zahir Şah, 8 Kasım 1933 yılında henüz 19 yaşında tahta çıktı. Afganistan tarihinin, en uzun süre hükümdarlığı süren lideri oldu.

40 yıllık iktidarında 8 başbakan değişti, demokratik atılımlar yaptı. Ülkenin kalkınmasını ve gelişimi destekledi. Sovyetler Birliği’nden ve Amerika’dan dış yardımlar aldı. 1937’de Türkiye’nin de taraf olduğu ‘Sadabat Paktı’ onun döneminde imzalandı.

Ayrıca Anayasal Monarşi sistemine geçti. Zahir Şah dönemindeki Afganistan’a “Demokrasi 10’u” adı verildi.

"Afganistan Halk Cumhuriyeti"

30 Nisan 1978 tarihinde, ‘Nur Muhammed Teraki’ Moskova’nın desteğini alarak Afganistan devlet başkanı oldu. Ülkenin adını Afganistan Halk Cumhuriyeti olarak değiştirdi.

Terakki, ülkede Sovyet Sosyalizmi modelini uygulamaya çalıştı. Ancak yarı-feodal bir ülkede modeli uygulamak mümkün olmadı. Özellikle de tarım ve hayvancılığı kolektif hale getirmek bir hayalden öteye gidemedi.

“Kabil’in kırmızı binaları”

Uygulanmak istenen Sovyet Sosyalist politikalar, muhafazakar ve batı yanlısı çevrelerde tepkiye neden oldu. Bu dönemde Afganistan bayrağının İslamiyet’i temsil eden ‘yeşil’ rengi; Sovyetler’i temsil eden ‘kırmızı’ renkle değiştirildi.

Kabil’de birçok bina da kırmızı renge boyandı. Tepkiler giderek arttı, çatışmalar başladı. Bu son çatışmalar Afganistan’ı, bugünkü mevcut konjonktürüne getirdi.

“Afgan-Sovyet Savaşı"

İlk komünist Afgan lider Terakki, 1979’da SSCB Başbakanı Aleksey Kosıgin’le telefonla görüştü, "Afganistan düğümünü ancak Sovyet silah gücüyle kırabiliriz" dedi. Cumhurbaşkanı, çatışmaları çözmesi için Sovyet Ordusu'nu Afganistan'a davet etti. 27 Aralık 1973’te 40’ıncı Kızıl Ordu Afganistan’a girerek işgale başladı.

Soğuk Savaş’ın son büyük silahlı çatışması da Afganistan’da yaşandı. Sovyet askerler daha önce 3 kez Afgan halkıyla savaştı. 4’üncü ve son savaş 28 Aralık 1979 başladı.

“Afgan Müslüman Gençliği”

Afgan Müslüman Gençliği hareketinin temeli, 1969’da Burhaneddin Rabbani tarafından Kabil Üniversitesi’nde atıldı. İşgal karşıtı bu hareket ülkedeki tüm hükümet karşıtı grupları birleştirdi.

Hareket daha sonra askeri bir yapıya dönüştü. Sovyet askerlerine karşı mücadeleye başladılar. Mücadeleciler, daha sonra “Mücahit” adını aldı.

Dünyadan işgale tepkiler

Birleşmiş Milletler başta olmak üzere Pakistan, İngiltere, Suudi Arabistan, İran işgali kınadı. 25 Haziran 1980’de NATO Zirvesi Ankara’da toplandı. Afganistan işgali şiddetli bir şekilde kınandı. Dünyada ve Türkiye’nin birçok yerinde Sovyet işgali karşı protestolar başladı.

Çin- Sovyetler Birliği arasındaki (Marksizm- Leninizm) ideolojik ayrışması bu işgalle daha da derinleşti. Pakistan’daki Mücahitler’in eğitim kampı Çin’in sınırları içine taşındı. Çinli komutanlar, Mücahitler’e askeri eğitim vererek ve silah desteği sağladı.

Irak, Güney Yemen, Suriye, Libya ve Cezayir Kızıl ordu yanlısı tutum sergiledi.

Dönemin diğer süper gücü ABD'ye, SSCB’ye karşı Afganistan’da bir vekalet savaşı fırsatı doğdu. 1983'te ABD Başkanı Ronald Reagan, ''Özgürlük Savaşçısı'' olarak adlandırdığı Afgan Mücahitleri Beyaz Saray'da ağırladı.

“Siklon Operasyonu”

Kod adı ''Siklon'' olan operasyonla CIA, tarihinin en pahalı ve en uzun programlarından birini devreye soktu. Program kapsamında Afgan savaşçılar desteklendi. Program, 1980’de 20 milyon dolarla başladı. 1987’de 630 milyon dolara ulaştı.

Ahmet Şah Mesut, Kızıl Ordu’nun, yaklaşık 10 yıl süren işgalinde 80 km uzunluğundaki Pençşir Vadisi’ne girmesine engel oldu.

Mücahitlere verilen 'Stinger Füzeleri' savaşın seyrini değiştirdi. Savaşçılar, Sovyet işgalindeki bölgeleri birer birer ele geçirdi.

Mücahitlere birçok ülkeden yabancı savaşçılar da katıldı. Savaşçılardan en dikkat çekeni gelecekte El- Kaide liderleri olan ‘Usame Bin Ladin’ ve ‘Eymen ez-Zevahiri’ydi. Mücahitlere katılım arttıkça Sovyetlerin de askeri kaybı giderek arttı.

11 Mart 1985’te Sovyet lider Mihail Gorbaçov iktidara geldi. SSCB’nin Afganistan savaşında artan askeri kayıpları ‘Gorbaçov’ iktidarını çıkmaza soktu. Ekonomik sorunlar altından kalkınmaz hale geldi.

Kızıl Ordu, Afganistan’ı terk etme kararı aldı

Sovyet Hükümeti, glasnost (açıklık) ve perestroyka (yeniden yapılanma) politikalarını devreye soktu. Batıyla ilişkilere ağrılık verildi. 14 Nisan 1987 tarihinde Birleşmiş Milletler gözetiminde “Cenevre Anlaşması” imzalandı. Kızıl Ordu 9 ay içinde Afganistan’ı terk etme kararı aldı.

Kızıl Ordu Afganistan’ı 9 yıl, 1 ay, 19 gün işgal altında tuttu. 15 bin askeri kayıp verdi. Sovyet askerlerinin Afganistan’dan çekilme süreci 15 Şubat 1989’da tamamlandı. Moskova yaklaşık 96 milyar dolar harcadı. 2 milyondan fazla Afgan hayatını kaybetti. Yaklaşık 7 milyon Afganistanlı mülteci oldu.

Savaş sonrası Afganistan

Sovyet askerleri ülkeden çekildikten sonra Sovyet yanlısı ‘Necibullah Hükümeti’ daha fazla dayanamadı. Mücahit gruplara başkent Kabil’i teslim etme kararı aldı. 1992 yılında Kabil'i Şah Mesut’a teslim etti. Sığındığı Kabil’deki Birleşmiş Milletler binasından çıkarılarak 27 Eylül 1996’da idam edildi.

Savaş sürecinde düşmana karşı mücadele eden farklı gruplar; Sovyet işgalinin bitmesinin ardından birbirleriyle mücadeleye girişti. Özellikle de Mücahitler'in lideri ‘Burhanettin Rabbani’ ile ‘Hizbi İslam-i’ lideri ‘Gulbeddin Hikmetyar’ çatıştı. Hikmetyar, yenilerek Pakistan’a kaçtı.

1994-01-09T120000Z_438011597_PBEAHUNFNFC_RTRMADP_3_AFGHANISTAN

Taliban, Afganistan’ın iç karışıklıklarla boğuştuğu dönemde ortaya çıktı. Çoğunluğunu işgalde yetim ve öksüz kalmış Pakistan’daki medreselerde büyüyen çocuklardan oluşturdu. Mücahit gruplarından bıkmış olan halkın talepleriyle örtüşen güce duyulan ihtiyaç da Taliban’ın doğuşunu hızlandırdı.

Taliban, Eylül 1996'da Kabil'i aldı. Fakat Afganistan iç savaşını sona erdiremedi. ‘Rabbani- Taliban’ ekseninde çatışmalar başladı. 1997 yılında ülkenin adı Afganistan İslam Emirliği oldu. 1998’de ülkenin yüzde 90’ını Taliban’ın kontrolüne geçti.

Taliban-Usame Bin Ladin ilişkisi

Taliban ve El Kaide’yi birleştiren temel unsur ideolojik yakınlıktı. Bu iki grup uzun yıllar Sovyetler’e karşı savaştı. Suudi Arabistan vatandaşı olan Ladin, zengin bir aileden gelmekteydi. Ladin’in finansal gücü, ekonomik sorunlar yaşan Taliban Hükümet’i için vazgeçilmez bir unsurdu.

İki kutuplu dünyada Sovyet Süper gücünü yenen Afganistan diğer bir süper gücün işgaline uğradı. 1998 yılında, Amerika’nın ‘Tanzanya ve Kenya’daki elçilikleri bombalandı. Bombalama eylemlerimin sorumlusu Usame Bin Ladin olarak görüldü.

ABD,11 Eylül 2001 saldırısından da El Kaide lideri Ladin’i sorumlu tuttu.
ABD Başkanı George Bush, 11 Eylül'deki saldırılarının ardından terörizme karşı ''Haçlı Seferi'' başlattığını söyledi.

21 Eylül 2001’de Başkan George W. Bush, Taliban'a ültimatom gönderdi. Usame Bin Ladin'i yargılanmak üzere kendilerine teslim etmesini istedi. Taliban lideri Molla Ömer bunu reddetti.

7 Ekim 2001'de ABD, Taliban güçlerine yönelik hava harekatını başlattı. Ardından bin kadar ABD askerleri Afganistan'a girdi ve işgal başladı.

Raşid Dostum

Taliban, 9 Kasım 2001’ de Özbek asıllı Mareşal Raşid Dostum’a bağlı güçler tarafından Mezar-ı Şerif’ten atıldı. 9 Aralık 2001’de de Kandahar’ı terk etmek zorunda kaldı. Taliban hükümeti yıkıldı. Molla Ömer şehri terk etti. Dostum, Türkiye ile çok yakın ilişkiler kurdu. Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal, 1995 yılında makam arabasını ‘Raşid Dostum’a hediye etti.

5 Aralık 2001’de Almanya’nın Bonn şehrindeki konferansa Taliban haricindeki tüm Afgan gruplar davet edildi. BM Güvenlik Konseyi 1383 sayılı kararla BONN Anlaşması onaylandı. Geçici yönetim oluşturuldu. Hamid Karzai, geçici yönetim başkanı oldu.

NATO askeri Afganistan’da

2 Mayıs 2003’te Başkan George Bush Afganistan’daki savaşa son verdiklerini açıkladı. Bush yönetimi Irak’ta Saddam Hüseyin’le savaşıyordu. ABD İki ülkede savaşı yürütmekte zorlanıyordu. Bu süreçte Taliban yeniden toparlandı.

Kabil ve çevresinde devlet otoritesinin tesisi ve güvenliğin sağlanması amacıyla görevlendirilen uluslararası bir güç (ISAF) olarak oluşturuldu.

8 Ağustos 2003’te BM, NATO misyonuna yetki verdi. Afganistan’da bulunan ‘Uluslararası Güvenlik Destek Gücü'nün (ISAF) kontrolü NATO’ya geçti.

11 Eylül saldırıları

Afganlar, tarihlerinde ilk kez gizli oy seçimi sistemi ile liderlerini seçti. 9 Ekim 2004 tarihinde Hamid Karzai, demokratik yollarla seçilen ilk Afgan lider oldu. Fakat ülkedeki etnik grupları birleştiremedi. Taliban’ın gücü giderek arttı.

29 Ekim 2004’te Usame Bin Ladin, Katar televizyon kanalı Al Jazeera’ye açıklama yaptı. Ladin, 11 Eylül saldırılarının sorumluluğunu üstelendi.

Afganistan’ın güneyinde şiddetli çatışmalar yaşandı. 2005’te 27 intihar saldırı gerçekleşti 2006’da bu saldırılar 5 kat arttı.

Barack Obama, 4 Kasım 2008’de seçimi kazandı. ABD’nin 44’üncü başkanı oldu. 17 Şubat 2009’da Afganistan’a ek olarak 17 bin asker daha göndereceğini açıkladı.

20 Ağustos 2009 yapılan tartışmalı cumhurbaşkanlığı seçimini Hamid Karzai kazandı. Dolandırıcılık iddiaları nedeniyle 2 ay sonra koltuğa oturdu. Yolsuzluk iddiaları Hamid Karzai’yle rakipleri olan Abdullah Abdullah ve Eşref Gani’nin arasını açtı.

100 bin Amerikan askeri ülkede

Afganistan'daki ABD güçlerinin sayısı ilk kez 2010'da 100 bine ulaştı. Ülkede yabancı asker sayısı arttıkça Taliban'ın saldırıları da arttı.

Amerika’nın yıllarca aradığı Usame Bin Ladin, 2011'de Pakistan'da öldürüldü.
ABD’de kutlamalar yapıldı, ABD doları uluslararası piyasalarda değer kazandı.

El Kaide liderinin öldürülmesi Amerika’da savaşın sürdürülmesi tartışmalarını ateşledi.

7 Ekim 2011’de Afganistan’da savaşın onuncu yılı geride kaldı. 444 milyar dolarlık harcama yapan ABD, bölgede 2 bine yakın askerini yitirdi, 17 bin sivil hayatını kaybetti.

Barış girişimleri başarısız oldu

Başkan Barack Obama döneminde ilk kez barış girişimleri başladı. Taliban ve Afgan hükümeti arasında görüşmeler yürütülmesi için girişimlerde bulundu. 2011, 2012 ve 2013'teki bu girişimler sonuçsuz kaldı.

27 Mayıs 2014’te Barack Obama, ikinci görev süresinin sona ereceği 2016 yılına kadar tüm askerini çekeceğini açıkladı.

Peştun asıllı Amerikan vatandaşı olan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, 2009 seçiminde aday olmak için ABD vatandaşlığını bıraktı. 14 Haziran 2014 seçiminde oyların yüzde 56,44 aldı. Yolsuzluk iddiaları nedeniyle rakibi ‘Abdullah Abdullah’la koalisyon kurmak zorunda kaldı. Abdullah Abdullah Afganistan Başbakanı oldu.

"Sivil kayıpları arttı"

2015’te sivil 3 bin 565 hayatını kaybetti. 2016’da bu sayıya 3 bin 527 kişi daha eklendi. 2017’deyse 3 bin 442 sivil daha öldü.

Savaşın 16’ncı yılında Amerikan Hava Kuvvetleri, Afganistan’da “bütün bombaların anası“ olarak bilinen GBU-43 bombasını 13 Nisan 2017’de kullandı.

Donald Trump, 20 Ocak 2017’de göreve geldi, ABD’nin 45’inci başkanı oldu. Taliban’ı, Kabil hükümetiyle barış görüşmeleri yapmaya zorladı.

21 Ağustos 2017’de Trump, ”Artık Amerikan ordusunun gücünü uzak ülkelerde demokrasiler inşa etmek için kullanmayacaklarını, diğer ülkeleri ABD imajına göre yeniden inşa etmeye çalışmayacaklarını, artık o günlerin geride kaldığını" söyledi.

2018 yılı müzakereleri

4 Eylül 2018’de Afgan asıllı ABD'li diplomat ‘Zalmay Halilzad’, Taliban ile müzakereler için ABD özel temsilcisi olarak atandı.12 Ekim 2018’de Katar’ın Başkenti Doha'da Taliban temsilcileriyle bir araya geldi.

7 Eylül 2019’da ABD'nin başmüzakerecisi Halilzad'ın Taliban liderleriyle "prensipte" bir anlaşmaya varıldığını açıkladı. Barış anlaşması çerçevesinde nihai geri çekilme için 1 Mayıs 2021'i kesin tarih olarak belirlendi.

12 Eylül 2020’de Afganistan hükümeti ve Taliban üyeleri Katar’ın başkenti Doha’da ilk kez karşılıklı olarak masaya oturdu. Müzakerelerin açılışında Taliban heyeti "İslami bir sistem" istediklerini açıkladı.

Taliban 20 yıl sonra Kabil'de

Joe Biden, 20 Ocak 2021’de ABD’nin 46’ncı başkanı oldu, kendisine miras kalan 1 Mayıs 2021 tarihini 31 Ağustos'a erteledi.

15 Ağustos 2021 tarihinde Taliban, başkent Kabil’i kuşattı. Yönetimi "barışçıl" yollarla devraldı. Cumhurbaşkanı Eşref Gani, aynı gün akşam saatlerine doğru ülkeyi terk etti.

AA-25468083

30 Ağustos 2021’de ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Orgeneral Kenneth McKenzie, ABD güçlerinin Afganistan'dan çekilme sürecinin tamamlandığını açıkladı. 18 günlük çekilme sürecinde 123 bin kişiyi tahliye edildi.

ABD'nin yabancı bir ülke toprağında başlattığı 20 yıl süren savaş boyunca 4 başkan değişti. Savaş boyunca 2 bin 500 civarında Amerikan askeri hayatını kaybetti. 2 trilyon dolardan fazla harcadı.

TRT Haber